Ankara’nın Altındağ ilçesindeki Cebeci semtinde bulunan Öksüzler Sokak'taki Yörük Dede Kümbeti, 14. yüzyıldan günümüze ulaşan eşsiz bir mimari eser olarak tarihin derinliklerine ışık tutuyor. Osmanlı'nın fetret döneminde yaşamış önemli bir Türkmen beyi olduğu düşünülen Yörük Dede, diğer adlarıyla “Yürüyen Dede” ya da “Doğan Bey,” bu türbeyle ölümsüzleşmiş görünüyor.
Beş kenarlı planıyla dikkat çeken kümbetin beden duvarları, moloz taşlarla örülmüş ve taşlar arasına yerleştirilen tuğla parçalarıyla sağlamlaştırılmıştır. Sekizgen kenarlı kasnak üzerinde yükselen yapının külahı, yukarı doğru daralırken tuğla boyutlarının küçültülmesi ve sayılarının korunmasıyla mimari bir ustalığı ortaya koyuyor. Selçuklu türbelerinden esinlenilen konik çatı, iç mekânda kubbeyle tamamlanarak bir tasarım harikasını ortaya koyuyor.
MİMARİ USTALIK ÖRNEĞİ
Kümbetin içi de dış mimarisi kadar ilgi çekici. Kıble köşesinde yer alan mihrap, yapının altıgen bir plana sahip olduğu hissini uyandırıyor. Pandantiflerin altı parçadan oluşması, türbenin mimari detaylarında farklılık yaratıyor. Ayrıca giriş kapısının solunda yer alan küçük mihrap, ziyaretçilere ibadet için özel bir alan sunuyor.
Vakıf ve tapu kayıtlarında "Çeribaşı Doğan Bey Zaviyesi" olarak anılan bu yapı, aynı zamanda dönemin eğitim merkezi olan Doğan Bey Medresesi'yle birlikte önemli bir tarihî kompleksin parçasıydı. Kaynaklara göre Doğan Bey, Ankara’da toplum liderliği yapmış, iz bırakmış bir şahsiyet olarak öne çıkıyor.
Sakarya Mahallesi’nde bulunan bu kültürel miras, hem mimari detayları hem de tarihteki yeriyle dikkat çekiyor.