Ramazan denildiğinde akla ilk gelen lezzetlerden biri şüphesiz Ramazan pidesidir. İftar saatine yaklaşırken fırınların önünde uzayıp giden kuyruklar, sıcak ve taptaze bir pideye ulaşmanın heyecanını yansıtır. Osmanlı’dan günümüze kadar gelen bu geleneksel tat, sadece Türkiye’de değil, dünya mutfaklarında da benzer versiyonlarıyla yer buluyor.
15. ve 16. YÜZYILLARA UZANIYOR
Türk ve Orta Doğu mutfağının önemli bir unsuru olan pide, geçmişten bugüne farklı coğrafyalarda farklı isimlerle anıldı. Osmanlı mutfağında önemli bir yere sahip olan Ramazan pidesinin kökeni 15. ve 16. yüzyıllara kadar uzanıyor. İstanbul’da pide kültürünün gelişmesiyle birlikte, fırınlar özel olarak Ramazan pidesi üretmeye başladı. Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde de bahsedilen pide, dönemin en lezzetli ekmek çeşitleri arasında gösteriliyordu.
Ancak pide kültürü sadece Osmanlı ile sınırlı değil. Mısır’dan Roma’ya kadar uzanan ekmek yapımı geleneği, Anadolu’da farklı türleriyle şekillendi. Göçebe Türk toplulukları lavaş, yufka, bazlama gibi ekmek türlerini yaygın şekilde tüketirken, İstanbul ve büyük şehirlerde fırıncılık gelişerek bugünkü Ramazan pidesinin temelini oluşturdu.
Ramazan pidesine benzer ekmekler dünya mutfağında da yer alıyor. Yunanistan’da "pita", Ermenistan’da "matnakaş", İran’da "barbari" olarak bilinen ekmek türleri, Ramazan pidesine oldukça benziyor. Türkiye’de ise fırınlarda yumurtalı ve yumurtasız olarak üretilen Ramazan pidesi, iftar sofralarının en özel lezzetlerinden biri olarak öne çıkıyor.