Ankara’nın tarihi Eski Tren Garı, yüz yılları aşan geçmişinin yanı sıra, kökeni 270 milyon yıl öncesine dayanan ve “yaşayan fosil” olarak adlandırılan Ginkgo biloba ağacına da ev sahipliği yapıyor. Mabet ağacı, filkulağı ağacı, Çin yelpaze çamı gibi farklı adlarla anılan bu ağaç, Dünya üzerinde hala varlığını sürdüren en eski ağaç türlerinden biri olma özelliğine sahip.
DAYANIKLILIĞIN SİMGESİ
Dinozorlarla birlikte yeryüzünde var olan Ginkgo biloba, yaklaşık 270 milyon yıllık geçmişiyle dünyanın en eski ağaç türlerinden biri olarak kabul ediliyor. Buzul çağında nesli tükenen pek çok türe karşın, Ginkgo biloba zorlu çevre koşullarına direnç göstererek günümüze kadar ulaşabilmiş. Üstelik bu ağaç, Hiroşima’ya atılan atom bombası gibi yıkıcı etkilere karşı bile dayanıklı olduğunu kanıtladı.
SAĞLIĞA KATKILARIYLA BİLİNİYOR
Ginkgo biloba ağacı yalnızca kökeni ve dayanıklılığıyla değil, insan sağlığına sağladığı faydalarla da tanınıyor. Bilimsel araştırmalara göre, ağacın yapraklarında yaklaşık 40 farklı bileşen bulunuyor. Hafızayı güçlendirmesiyle Alzheimer ve demans gibi hastalıklara karşı koruyucu özellikte olduğu bilinen Ginkgo biloba, özellikle beyin fonksiyonlarını destekleyen en önemli bitkilerden biri olarak kabul ediliyor. Yapraklarından elde edilen drog, damar genişletici etkisiyle kan dolaşımını artırarak hafıza kaybı, işitme kaybı, baş dönmesi ve kulak çınlaması gibi rahatsızlıklara iyi geliyor.
ESKİ TREN GARI’NDA KORUMA ALTINDA
Ankara’nın Eski Tren Garı’nda bulunan Ginkgo biloba ağacı, “anıt ağaç” statüsünde korunuyor. Binlerce yıl boyunca sağlıklı kalabilen ve kent ortamına oldukça dayanıklı olan bu ağaç, aynı zamanda çevre dostu bir tür olarak biliniyor. Ankara’daki bir diğer Ginkgo biloba ağacı, Meclis’in yanındaki Milli Egemenlik Parkı’nda bulunuyor.