Ankara, genelde “gri şehir” olarak anılsa da bu algıyı kökten değiştirecek bir doğal zenginliğe ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin başkenti, karasal iklimin tam ortasında yer almasına rağmen 391 endemik bitki türüyle bir doğa cennetine dönüşüyor. Sadece Ankara’ya özgü olan bu bitkiler, kentin bilinmeyen renkli yüzünü ortaya koyuyor.
Ankara’nın nadide çiçekleri arasında Ay Şalbanı ve Sığırkuyruğu özel bir yer tutuyor. Mayıs ayında çiçek açan Ay Şalbanı, rengarenk görünümüyle ziyaretçileri kendine hayran bırakırken; sarı çiçekleriyle dikkat çeken Sığırkuyruğu, haziran ve ağustos aylarında yolları süslüyor. Bu özel bitkiler, hem kentin estetik dokusunu zenginleştiriyor hem de doğa tutkunlarına eşsiz bir keşif fırsatı sunuyor.
391 ADET ENDEMİK BİTKİ TÜRÜ BULUNUYOR
Başkent Ankara’nın endemik türleri sadece estetik güzellikleriyle değil, ekosistem açısından da büyük önem taşıyor. Beypazarı’nda yetişen Beypazarı Geveni veya Ayaş’taki Ayaş Gümüşü gibi türler, kentin biyolojik çeşitliliğini simgeliyor. Ayrıca Şah Civanperçemi, Koçak Geveni, Sevgi Çiçeği ve Koca Soda gibi bitkiler, Ankara’nın zengin florasının sadece birkaç örneği.
İç Anadolu Bölgesi ise Türkiye’deki endemik tür çeşitliliği sıralamasında üçüncü sırada yer alıyor. Ankara ise bu zenginliğin kalbi olarak öne çıkıyor. 2340 farklı bitki türüne ev sahipliği yapan şehir, endemik türlerin merkezi haline gelmiş durumda.
Ankara’nın gri algısını yıkıp doğanın renklerini keşfetmek için, bu nadir bitki türlerinin izini sürmek harika bir seçenek olabilir. Kentin hem bilimsel hem de estetik değerini artıran bu saklı hazineler, doğa severleri bekliyor.
