Ankara, tarihindeki en önemli günlerden biri olan Kızılcagün’ün coşkusunu bir kez daha yaşıyor. 27 Aralık 1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişiyle simgelenen bu özel gün, yalnızca bir liderin başkente ayak bastığı an değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin başladığı dönüm noktası olarak biliniyor.
Yüzlerce yıllık bir gelenek olan Seymen Alayı, Türk milletinin milli felaket günlerinde ve yeni bir lider seçimi sırasında bir araya geldiği önemli bir gelenektir. Ahilik kültüründe “Yiğit Alayı” olarak da bilinen bu gelenek, Türklerin Kızılcagün Sancağı altında toplanarak yeni devletler kurmasını simgeler. 27 Aralık 1919’da Ankara, Seymen Alayı’nın coşkusuyla Atatürk’ü karşıladı. Bu tarihi gün, Ankara’nın Kurtuluş Savaşı’nın karargâhı olmasının yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı yer olarak kayıtlara geçti.
KIZILCA GÜN’ÜN TESCİLLENMESİ İÇİN ÖNEMLİ ADIM
Ankara Kulübü Derneği Başkanı Metin Özarslan, Kızılcagün’ün Ankara’nın tarihi ve kültürü açısından tanınması için önemli bir adım attıklarını açıkladı. Kültür ve Turizm Bakanlığına yapılan başvuru ile bu özel günün, Ankara’nın kültürel mirası olarak tescillenmesi ve her yıl coşkuyla kutlanması hedefleniyor.
Özarslan, “Kızılca Gün, 27 Aralık 1919’da Gazi Mustafa Kemal’in Ankara’ya geldiği o tarihi günü ifade eder. O gün, sadece bir liderin gelişi değil, aynı zamanda yeni bir başlangıcın ve Türkiye Cumhuriyeti'nin müjdesinin verildiği bir gündür” diye konuştu.
"KIZILCA GÜN DEVLET KURMA GELENEĞİMİZİN SİMGESİDİR"
“Biz tarihte hiçbir zaman devletsiz kalmamış bir milletiz. Kızılcagün, devlet kurma geleneğimizin bir simgesidir” diyen Özarslan, bu günün Türk milletinin milli birliği ve bağımsızlık kararlılığını yansıttığını belirtti. “Ankara Kulübü Derneği olarak, Seymen Alayı’nın katılımıyla düzenlediğimiz etkinlikler ve törenlerle bu kültürel mirası yaşatmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Kızılcagün’ün tescillenmesi için yapılan başvurunun sonucunu umutla beklediklerini ifade eden Özarslan, bu günün Ankara’nın olduğu kadar Türkiye’nin de ortak kültürel mirası olarak geleceğe taşınması gerektiğini vurguladı.