Polatlı’da hububat hasat sezonu devam etmesiyle birlikte Polatlı Ziraat Odası Başkanı Zekai Köseoğlu, toprağın en büyük düşmanının anız yakma olduğunu söyledi.

Zekai Köseoğlu çiftçileri uyardı! (1)

KÖSEOĞLU: EN FAZLA TOPRAK KAYIPLARI ANIZ YAKILAN TARLALARDA

Anız yangınlarının toprakta sürdürülebilirlik için önemli olan biyolojik, fiziksel ve kimyasal özelliklere zarar verdiğini açıklayan Köseoğlu şu ifadelere yer verdi; “250 dereceye varan sıcaklık, verimlilik için en önemli unsurlardan biri olan organik maddeyi yok ediyor. Toprakta sürdürülebilirlik için önemli olan biyolojik, fiziksel ve kimyasal özelliklere zarar veriyor. Ayrıca anız yangınları nedeniyle komşu tarlaların ürünleri ile ormanlar da tahrip olabilmekte, doğrudan ve dolaylı etkileri yüzünden toprakla birlikte birçok canlı türü de zarar görmektedir. Verimliliği düşen topraktan daha iyi ürün almak isteyen üreticilerimiz, daha fazla toprak işleme ve kimyasal kullanma yollarına başvuruyor. Dolayısıyla hem ekonomik hem de çevreyle ilgili sorunlar ortaya çıkıyor. Anız yakmayla geri dönüşümü mümkün olmayan kayıplar birikmeye başlıyor. Zamanla bu birikimler toprak verimliliğini önemli derecede etkiliyor ve toprak çoraklaşarak tarım yapılması mümkün olmayan bir materyale dönüşüyor. Anız yangınları konusunda yapılan araştırmalar, en fazla toprak kayıplarının anız yakılan tarlalarda olduğunu göstermiştir. Üreticilerimiz anız yakarak geçim kaynağı olan toprağı fakirleştirip öldürmemeli ve anız yakmayı bırakmalıdır.”

Zekai Köseoğlu çiftçileri uyardı! (2)

DAYANIKLI TOPRAK OLUŞMASINA KADAR BİRÇOK FAYDASI VARDIR

“Üreticilerimizin anız yakma sebebi, yabancı ot tohumlarının, bitki artıklarının kolayca temizlenmesi, sürümün kolaylaştırılması, bitki artıkları ve toprak yüzeyine yakın yerde barınan zararlıların yumurta, larva, pupa ve erginlerinin yok olmasıdır. Toprak işleme uygulamaları, tarımsal üründe bir azalmaya neden olmadan toprağı koruyan ve aynı zamanda sürdürülebilir bir faaliyet olması gerekir. Üreticilerimiz anız yakmak yerine alternatif uygulamaları tercih etmeli, toprak işlemesiz tarıma yönlendirilmelidir. Bu yöntem, anız yakılmaması, erozyonun azalması, yakıttan tasarruf edilmesi, toprak yüzeyinden olan buharlaşmanın önlenmesi ve kuraklığa dayanıklı toprak oluşmasına kadar birçok faydası vardır.”

Zekai Köseoğlu çiftçileri uyardı! (3)

HER DEKAR İÇİN 244,09 İDARİ PARA CEZASI VERİLECEKTİR

2872 sayılı Çevre Kanunun 20. İnci maddesinin (l) bendine aykırı olarak anız yakanlara her dekar için 244,09 TL idari para cezası verilir” hükmü ile “Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskûn mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır hükmü” bulunmaktadır. Hububat hasadından sonra bazı üreticilerin bir sonraki ürüne hazırlık yapmak ve tarladaki kalıntıların yok edilmesi için tercih ettiği anız yakmanın hem çevre hem de toprak sağlığı için zararı bilinirken son yıllarda anız yakılmasının önüne geçilmesi için katı tutumlar sergileniyor. Ülke genelinde olduğu gibi bölgede de ürün hasadından sonra anızların yakılmasının çevre ve toplum sağlığı, kamu düzeni ve esenliği ile kamu malları üzerindeki olumsuz etkileri önlemek için yasaklandığı belirtildi. Yasağa uymayanlar hakkında Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulacağı ifade edilen açıklamada, "Ayrıca 2872 sayılı Çevre Kanunu’na göre de idari para cezası uygulanacaktır. Anız yakanlar 5 yıl süre ile tarımsal desteklemelerden men edilecek ve anız yakanlara 2023 yılında her dekar için 244,09 idari para cezası verilecektir." İfadelerine yer verildi.

ANIZ YAKMANIN ZARARLARI NEDİR?

Ülkemizde 1993 yılından beri yasak olmasına rağmen maalesef anız yakmak kolay, masrafsız ve çabuk bir yöntem olarak görülmektedir. Ancak bu yöntem topraktaki organik maddeleri yok ederken ve uzun vadede verimi de düşürüyor. Çeşitli anlamlara gelen anız; toprak içinde kalan bitki kökü, nadasa bırakılmaksızın ekilen tarla, mısır sapı, biçilmeden toprakta kalan saplar, tarla sınırındaki otlar (hendek veya tümsekler), tarla bozumu, hasat zamanı, nadasa bırakılan tarla, iğde dikeni gibi anlamlar taşıyor. Ancak genel itibariyle, tarımsal üretim sonucunda biçilmiş olan tahılların toprakta kalan kök ve sap artıklarına anız adı veriliyor. Peki üreticiler yasak olmasına rağmen toprağın en büyük düşmanı olan anız yakma yöntemine neden başvuruyor? Üreticiler kısa sürede toprak hazırlığını tamamlamak, toprak işlemede kolaylık sağlamak, hastalık ve zararlılarla mücadele etmek, yabancı ot kontrolü ve hasat sonrası artıkların ekonomik bir değer taşımadığı gibi düşüncelerle anız yakıyorlar. Anızı yakanlar kendilerine göre doğru bir iş yaptıklarına inansalar da anız yakmanın çevreye, toprağa, topluma, hayvanlara kadar uzanan pek çok zararı var. Anız yakmanın genel zararları; Çevre ve toplum sağlığı, kamu düzeni, halkın güvenliği ve kamu mallarına zarar vermesi, Tarımsal ve doğal ekosistemi tahrip etmesi, Anızlarla birlikte o alanda yaşayan bütün canlılar, hayvanlar ve mikroorganizmaların yanması, Topraktaki mikrobiyolojik aktivitenin gerilemesi, Toprakların verimsizleşmesi olarak sayılabilir. Anız yakmanın çevreye etkileri; Yaban hayvanlarının yok olması veya yuvalarını kaybetmeleri, Kurak ve yarı kurak bölgelerde erozyonu artırıcı rol oynaması, Yangınlar sırasında havanın kirlenmesi sonucu küresel ısınmaya neden olması, Kontrolsüz olarak yakılan anızların komşu tarladaki hasat edilmemiş ürünlerin yanmasına sebep olması olarak sayılabilir.

Editör: Kardelen Çıkmaz