Yapay zekaya Türkiye'deki 81 ilin rakip şehirleri soruldu. İlginç veriler ortaya çıktı.

Yapay Zeka Ankara'nın Rakibini Açıkladı: Çok Uzakta Aramayın!

Yapay Zekaya göre Ankara İstanbul'un rakibi olarak gösterilirken Ankara'nın rakibi ise Kayseri çıktı.

Ankara'nın rakibi Kayseri hakkında bilinmesi gerekenler:

Kayseri Etimoloji

Dünyanın en eski illerinden biri olan Kayseri, klasik çağlarda Kapadokya olarak adlandırılan bölgede yer almaktadır. Bugünkü Kızılırmak bölgesinde yer alan bu bölge, Tuz Gölü'nden Fırat Nehri'ne kadar uzanıyor. İpek Yolu buradan geçiyor. Bölge birçok uygarlığın beşiği olmuştur.

Kayseri şehrinin adı Latince Caesarea, Yunanca καισαρεία (kaysaria) olup Arapçadan Türkçeye çevrilmiştir. Tarihsel kayıtlarda Mazaka ismi Ermenice olarak da geçmektedir: Ԅ֪֡քք Mažak.

"Kayser" veya "kaysar" (Arapça ve Osmanlıca: قيصر), Roma ve Doğu Roma (Bizans) imparatorlarına verilen Sezar (Yunanca: καισαρ kaisar) unvanının İslam ülkelerinde kullanılan şeklidir. Osmanlı padişahları II. Mehmed'den başlayarak resmi unvanları arasında Kayser-i Rum unvanını da kullanmışlardır.

Sezar aslında Romalı devlet adamı Caius Julius Caesar'ın (MÖ 100-44) takma adıdır (cognomen). İlk Roma imparatoru, Sezar'ın evlatlık oğlu Gaius Julius Caesar Octavianus, Sezar lakabını fahri bir unvan olarak benimsedi. Daha sonraki Roma imparatorları da Sezar ve Augustus unvanlarını birlikte kullandılar.

Rus yöneticiler, Sezar adının Rusça biçimi olan çar (Rusça: цар tsar) unvanını, 1453'te İstanbul'un Türkler tarafından fethinden kısa bir süre sonra benimsediler. Adlandırmanın amacı, Osmanlı padişahlarının Yunan tahtını miras alma iddiasına karşı koymaktır. kaiserlik yapmak ve Bizans tahtını kullanma hakkını talep etmek.

Kutsal Roma İmparatorluğu (961-1804), Avusturya İmparatorluğu (1806-1918) ve Alman İmparatorluğu (1871-1918) da Latince Sezar ve Almanca Kaiser unvanlarını kullandı. Özellikle oğlu Alman İmparatoru II. Wilhelm (1888-1918) Kaiser unvanını ön plana çıkardı. Türkçe kullanımında, Alman imparatorunun takma adı genellikle kaiser olarak yazılırken, eski Yunan ve Osmanlı hükümdarlarının takma adları kayser olarak yazılır. Ayrıca Yılanlıdağ'ın zirvesinde dönemin en büyük Kapadokya kralına ait mezar keşfedilmiş, çevresinde ise çok eski bir tarihi kale ve kalenin ortasında bir darphane keşfedilmiştir. Kale içinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan bir tablete göre bu dağda gizli bir yerde bir yeraltı şehri ve hazinelerin olduğu iddia ediliyor.

Kayseri Tarihçe

Kayseri'nin M.Ö. 4000 ile M.S. 2000 yılları arasında 6000 yıllık bir tarihi vardır. M.Ö. 2000 yıllarında Anadolu'ya gelen Hititler, Kayseri'ye 22 km uzaklıkta bulunan Kültepe (Kaniş) şehrini kurmuşlardır. Kültepe, Kayseri ovasının en büyük kenti ve Anadolu'nun en büyük höyüklerinden biridir. Kültepe'nin hemen yanında bulunan Karum'da (Pazarşehir) yapılan kazılarda bu döneme ait çeşitli yazılı tabletler bulunmuş ve bu tabletlerden Asurlu tüccarlar ile Hitit yerlileri arasındaki ticari tanıtımlara ilişkin bilgiler elde edilmiştir. Kültepe M.Ö. 4000'den Roma dönemine kadar sürekli iskan görmüştür.

KADIN. 395 yılında Roma İmparatorluğu bölününce bu bölge (Kapadokya) Anadolu'nun diğer bölgeleri gibi Doğu Roma (Bizans) payına düşmüştür. Hristiyanlık duyurulurken bu dinin en büyük olaylarının da Kayseri'de yaşandığı bildirildi.

MS 6. yüzyılda İmparator I. Justinianus, Kayseri'yi surlarla değiştirmiş ve bazı imar sistemlerine yer vermiştir. Emeviler döneminde 690, 726, 729 ve 732 yıllarında Halife Abdülmelik, Mesleme, Said ibni Hişam ve Süleyman ibni Hişam'ın İslam orduları Kayseri'yi dört kez fethetti. Ancak yerleşim yeniden Bizans'ın eline geçti.

Selçuklular, Malazgirt Muharebesi'nden birkaç yıl önce Kayseri'yi ele geçirmiş ancak 1071 Malazgirt Muharebesi'nden sonra tamamen kontrolü ele geçirmişlerdir. Selçuklular döneminde Kayseri, Konya'dan sonra ikinci başkent olmuştur. Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat zamanında, Kayseri'nin durumu Bizans dönemini geride bırakmıştır. En parlak dönemini yaşadı. Selçuklu Anadolusunun Konya'dan sonra en önemli şehri Kayseri'ydi. Şehir birbirinden güzel sanat eserleriyle donatıldı. Bugün Kayseri'deki antik eserlerin çoğu ve en değerlileri Selçuklu dönemine aittir. Selçuklulardan sonra İlhanlılar bu bölgeye hakim olmuşlardır. 1277 yılında Memlük Sultanı Baybars, Kayseri'ye geldi ancak Kayseri'yi İlhanlılardan geri alamadı.

4. yüzyılda Alaeddin Eretna İlhanlıların Anadolu genel valisi olarak Kayseri'ye geldi. İlhanlıların yıkılması üzerine Eratnaoğulları Beyliği kurulmuş ve bu beyliğin yerleşimi Sivas'tan sonra ikinci başkenti olmuştur.

Polatlı Ülkü Ocakları Bolu'da hayatını kaybedenler için Kur’an tilaveti düzenledi Polatlı Ülkü Ocakları Bolu'da hayatını kaybedenler için Kur’an tilaveti düzenledi

Eretnaoğulları'nın yerine geçen Kadı Burhaneddin'in hükümdarlığı uzun sürmedi. Şehir 1398 yılında I. Bayezid tarafından fethedilerek Osmanlı İmparatorluğu'na katılmıştır. Ancak dört yıl sonra, 1402'de Timur Devleti ile yapılan Ankara Savaşı'nın ardından Kayseri, Timur Karamanoğulları'na bırakıldı. Bir süre sonra Dulkadiroğulları Beyliği'nin egemenliğine girdi. Karamanoğulları, Kayseri'yi Dulkadiroğulları Beyliği'nden geri alınca, Sultan II. Murad, 1436'da Kayseri'yi geri alarak Dulkadiroğulları Beyliği'ne verdi. (II. Murad'ın annesi Dulkadiroğulları Bey'in kızıydı.) Bir süre sonra Karamanoğulları Beyliği, Kayseri'yi yeniden ele geçirdi. Memlükler bir süre Kayseri'yi kuşattı ancak alamadı. 1508 yılında Şah İsmail Kayseri'ye geldi ancak kısa bir süre sonra geri çekildi.

Karamanoğulları Beyliği'nin Osmanlı Devleti'ne katılmasıyla Kayseri, Dulkadiroğulları Beyliği'nin idaresi altındaydı.Yavuz Sultan Selim Han, 1515 yılında Kayseri'yi Osmanlı topraklarına katınca Karaman (Konya) eyaletinin yedi vilayetinden birinin merkezi oldu. 1825 yılında Kayseri şehir merkezinde 100.000 kişi vardı. Tanzimat'tan sonra Ankara Vilayetinin beş sancağından biri olmuş ve üç kaza yaşanmıştır. Cumhuriyet döneminde tüm sancaklara (mutasarrıflıklar) "il-vilayet" adı verilirken, Kayseri il oldu. “Kayseriye” adı da Kayseri’ye çevrildi.

Kayseri, 1988 yılında 3508 sayılı Kanun ile büyükşehir unvanını kazanmıştır. Ortalama olarak iki ilçe (Kocasinan ve Melikgazi) Kayseri Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde yer alıyordu. 2004 yılında 5216 sayılı Kanunla büyükşehir belediyesinin sınırları, kabul edilebilir geçerlilik merkezi yarıçapı 20 kilometre olan dairelerin sınırlarına kadar genişletildi. Bu kapasitede kalan 5 ilçe ise büyükşehir ilçe belediyesi oldu. 2012 yılında 6360 sayılı Kanun ve 2014 yerel seçimleri sonrasında büyükşehir belediyesine bağlı alanlar il sivil mahalleleri haline getirildi.

Editör: ÖMER YILDIZCI