AHBV Üniversitesi'nde "Gelecek Nasıl Beslenecek" panelinde geleceği dijitale dönüştürmek başlığı altında konuşan Tuncel, konuşmasında dijital dönüşümün son 25 yıl içinde hızla şekillendiğini vurgulayarak, bu süreci "dijital dönüşüm çağı" olarak tanımladı.
"DÖNÜŞÜM SON 25 YILDA GERÇEKLEŞTİ"
Tuncel, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Teknolojik evrim, çok hızlı bir şekilde dönüşüyor. Bu dönüşümün en çarpıcı kısmı ise son 25 yılda gerçekleşti. Dijital dönüşüm çağı ile birlikte hayatımızın her alanında değişimler yaşandı. Artık bu dönüşümü, yeni çağın başlangıcı olarak nitelendiriyoruz.”
Geçmişteki alışkanlıkları günümüzle karşılaştırarak dijitalleşmenin ne kadar hızlı gerçekleştiğini anlatan Tuncel, “Bir zamanlar uçak bileti almak, seyahat programı yapmak veya alışveriş yapmak çok farklı yöntemlerle yapılıyordu. Ancak bu süreç hızla dijitalleşti. Dijitalleşmenin bu kadar hızlı bir şekilde ilerlediğini görmek için sadece 5-10 yıl öncesine bakmanız yeterli” dedi.
"DİJİTAL DÖNÜŞÜM PANDEMİYLE HIZ KAZANDI"
Sağlık sektörünün dijital dönüşümünün 2015 yılında başladığını, ancak pandemi ile birlikte hız kazandığını belirten Tuncel, “Pandemiden önce sağlık sektöründeki dijital dönüşümün 2030'lu yıllara kadar süreceği tahmin ediliyordu. Ancak Covid-19’un etkisiyle bu dönüşüm, beklenenden çok daha hızlı bir şekilde gerçekleşti. Pandemi, dijital dönüşümün yanı sıra dijital yıkımın da hızlandığı bir döneme işaret etti” ifadelerini kullandı.
Pandemi öncesinde dijitalin benimsenme oranının düşük olduğunu, ancak pandemi ile birlikte insanların dijital teknolojilere daha fazla ilgi göstermeye başladığını anlatan Tuncel, “Covid-19 öncesi sağlık, hareketlilik ve dijital finans davranışlarında dijitalin benimsenmesi oldukça düşüktü. Pandemiden sonra ise dijital benimsenme oranı hızla artmaya başladı” diye konuştu.
"PANDEMİDEN SONRA KENDİ SAĞLIĞINA KARŞI SORUMLULUK ARTTI"
Sağlık alanındaki dijitalleşmenin gelecekteki ön görüsünü ile şekilleneceğini belirten Tuncel, bunları şu şekilde sıraladı:
1. Dijital ve Telesağlık: Bu alanın, dijitalin egemenliğini artırarak sağlık hizmetlerini daha erişilebilir hale getireceğini vurgulayan Tuncel, insanların kendi sağlıklarına dair daha fazla sorumluluk almaya başladığını söyledi. Özellikle pandemi sonrası bireylerin bağışıklık sistemlerini güçlendirmek için daha fazla besin takviyesi kullanmaya başladığına dikkat çekti.
2. Bütünsel Sağlık ve Öz Bakım: Tuncel, bireylerin artık kendi sağlıklarına dair bilinçli bir yaklaşım sergilediklerini belirterek, "Pandemi sonrası insanlar, kendi kendilerine bakım yapma konusunda daha fazla sorumluluk almaya başladılar. Artık 'ben kendime bakmalıyım, bağışıklığımı güçlendirmeliyim' gibi düşünceler daha yaygın hale geldi" dedi. Özellikle eczanelerde yapılan araştırmalar, pandemi sırasında besin takviyelerine yönelik harcamaların arttığını ortaya koydu.
TEKNOLOJİNİN SAĞLIK SÖKTÖRÜNDEKİ YÖNÜ
Günümüzde dünyayı dönüştüren birçok teknoloji olduğunun altını çizen Tuncel, bunlardan 30 kadarının sağlık sektörünü de etkilediğini belirtti. Bu teknolojilerin başında büyük veri, sanal gerçeklik, yapay zeka ve robotların geldiğini vurgulayan Tuncel, şunları söyledi:
“Büyük veri, şu anda yeni dünyanın en güçlü kaynağı. Eskiden para güçtü, ancak şimdi veri ve bilgi gücü ön plana çıkıyor. Twitter’ın ABD seçimlerine etkisi gibi örneklerle veri, günümüzde çok daha güçlü bir araç haline geldi. Sanal gerçeklik ve yapay zeka ise sağlık sektöründe önemli değişimlere yol açıyor. Robotlar, özellikle endüstri devriminden sonra emek gücünün yerini aldı. Şu anda robotlar, insanlardan çok daha kabiliyetli.”
"DİJİTAL DÖNÜŞÜM İLE SINIRLARI AŞIYORUZ"
Tuncel, dijitalleşmenin sağlık sektöründe önemli değişimler yaratmaya devam ettiğini belirterek, özellikle uzaktan danışmanlık ve mobil sağlık uygulamalarının ön plana çıktığını ifade etti. “Dijitalleşme, sadece Zoom üzerinden yapılan görüşmelerle sınırlı değil. Dijital dönüşüm ile sınırları aşıyoruz. Mobil sağlık, sağlık hizmetlerine erişimi daha kolay hale getiriyor” dedi.
Son olarak, Tuncel, dijital dönüşümün sağlık sektöründe gelecekteki en büyük trendlerden biri olduğunu ve bu alanda atılacak adımların, hem bireylerin sağlıklarına nasıl bakacaklarını hem de sağlık hizmetlerinin nasıl sunulacağını köklü bir şekilde değiştireceğini sözlerine ekledi.