Ankara’nın göz bebeği, Türkiye’nin gurur kaynağı Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), 15 Kasım 1956’da kapılarını açarak sadece bir üniversite değil, aynı zamanda bilim, teknoloji ve yenilik adına bir dönüm noktası oldu. 68 yıldır Türkiye'nin ve Orta Doğu’nun kalkınma hedeflerine ışık tutan bu köklü kurum, başarılarıyla hem ulusal hem uluslararası arenada adından söz ettiriyor.
Adnan Menderes döneminde vizyoner bir proje olarak kurulan ODTÜ, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm Orta Doğu’nun bilimsel potansiyelini artırmayı hedefledi. İngilizce eğitim veren ilk Türk üniversitesi olan ODTÜ, internet bağlantısını Türkiye’ye taşıyan ve ülkenin ilk teknokentini kuran öncü üniversite olarak tarihe geçti.
İNGİLİZCE EĞİTİM VEREN İLK TÜRK ÜNİVERSİTESİ
2014 yılında dünya çapında prestijli Times Higher Education sıralamasında 85. sırada yer alarak bu listede ilk 100'e giren tek Türk üniversitesi olan ODTÜ, bilimdeki mükemmelliğini bir kez daha kanıtladı. Bu başarının ardında, köklü bir vizyon ve yenilikçi bir eğitim anlayışı yatıyor.
ODTÜ’nün temelleri, Birleşmiş Milletler’in 1950’lerde hazırladığı bir rapora dayanıyor. Prof. Charles Abrams’ın, Orta Doğu’daki mimarlık ve şehir planlama eğitimi üzerine önerdiği “teknoloji enstitüsü” fikri, Türkiye’de çağdaş bir eğitim hamlesi başlattı. Bugün ODTÜ, bilimsel araştırmalarıyla bölgenin en saygın üniversiteleri arasında yer alıyor.
ODTÜ’nün kuruluş misyonu, yalnızca Türk gençlerine değil, bölge ülkelerinin gençlerine de çağdaş eğitim fırsatları sunmak ve bilime evrensel katkılar sağlamak. Fen ve sosyal bilimlerdeki araştırmalarıyla insanlığın geleceğine yön veren ODTÜ, dünya çapında ses getiren projelere imza atıyor.
Mersin Deniz Bilimleri Enstitüsü ve Kuzey Kıbrıs Kampüsü ile eğitim yelpazesini genişleten ODTÜ, her yıl 120 binden fazla mezunu arasına yenilerini ekliyor. Başarılarla dolu 68 yılı geride bırakan ODTÜ, gelecekte de bilimin ışığını Türkiye’den dünyaya yaymaya devam edecek.