Son günlerde Türkiye'yi etkisi altına alan orman yangınları, büyük bir ekolojik ve ekonomik kriz yaratıyor. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, yangınlarla ilgili yaptığı açıklamada, ormanların ve ülkenin geleceğinin tehdit altında olduğunu vurguladı.
"ÜLKENİN GELECEĞİ TEHDİT ALTINDA"
Türkiye'nin dört bir yanında yaşanan orman yangınları, büyük bir üzüntüye ve tahribata yol açtı. Yangınlarda evlerini, tarım arazilerini, seralarını ve hayvanlarını kaybeden yurttaşlara dayanışma duyguları iletildi.
Ülke genelinde yaşanan yangınlar nedeniyle büyük bir üzüntü duyduklarını belirten Koramaz, yangında evlerini, tarım arazilerini, seralarını ve hayvanlarını kaybeden yurttaşlara dayanışma duygularını iletti. Yangınların batı ve güney kıyılarında mevsimsel olarak arttığını ve bu durumun neredeyse bir yaz rutini haline geldiğini belirtti.
Son günlerde İzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Tunceli, Bolu, Uşak ve Mersin gibi bölgelerde toplam 72 noktada meydana gelen yangınların can ve mal kaybına neden olduğunu, orman varlığını tükettiğini ve ülkenin ortak geleceğini tehdit ettiğini ifade etti.
"YANGINLA MÜCADELEDE KAMUCU POLİTİKALAR GEREKLİ"
TMMOB, orman yangınlarıyla mücadelede özelleştirme uygulamalarının olumsuz etkilerine dikkat çekti. Özellikle Türk Hava Kurumu'nun tasfiyesinin büyük bir sorun oluşturduğunu belirtti. Koramaz, orman yangınlarına karşı alınacak tedbirlerin ve risk analizlerinin önemini vurgularken, afet yönetimi ve önleyici çalışmaların eksik olduğunu belirtti. Ayrıca, özelleştirme politikaları nedeniyle Orman Yangınlarıyla mücadele ekipmanlarının ve kurumlarının tasfiye edilmesinin bu zafiyette etkili olduğunu söyledi.
Türk Hava Kurumu’nun tasfiyesinin bu politikaların en belirgin örneği olduğunu ifade eden Koramaz, ormanların yönetimi ve yangın önleme konusunda kalıcı ve kamucu politikaların oluşturulması gerektiğini belirtti. Emin Koramaz, orman yangınlarıyla etkili bir şekilde mücadele edilmesi gerektiğini belirtti. 20 Ağustos 2024 tarihli basın açıklamasında şu önerilere dikkat çekildi:
"KASITLI YANGINLARA AĞIR CEZAİ YAPTIRIM GEREKİYOR"
"Orman teşkilatının 150 yıllık deneyimi göz önüne alınarak, orman mühendisleri, muhafaza memurları, işçiler ve köylülerle birlikte yeniden yapılandırılması gerektiği vurgulandı. Yangınla mücadelede coğrafi hakimiyetin önemi nedeniyle mükelleflik sisteminin tekrar uygulamaya konması gerektiği ifade edildi.
Yangın önlemede sivil vatandaşların ve gönüllülerin katkısının tek merkezden koordine edilmesi gerektiği, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve diğer kamu kurumlarıyla koordineli bir çalışma yürütülmesinin önemine değinildi. Ayrıca, yangının önlenmesi için orman köylerinde ve kasabalarda halkın eğitilmesi ve kasıtlı yangınlara karşı ağır cezai yaptırımların uygulanması gerektiği belirtildi.
"BÖLGENİN EKOSİSTEMİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI"
Ormancılık dışındaki arazi kullanımlarının da dikkate alınarak yangın öncesi boşluk bırakılması ve yangın güvenliği tesislerinin yangın sezonundan önce yapılması gerektiği vurgulandı. Yangın tehlike derecelendirmelerinin coğrafi ve meteorolojik parametreler dikkate alınarak yapılması gerektiği, entegrasyonun ön plana çıkarılması gerektiği ifade edildi.
Son olarak, yangın sonrası raporlamalarda detaylı bilgi verilmesi ve yanan ormanların yeniden ağaçlandırılması gerektiği, bu süreçte bölgenin ekosisteminin göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildi. TMMOB, bu konudaki önerilere uyulmasının önemini vurguladı ve desteğe hazır olduklarını açıkladı"
