Başkan Yoon, yaptığı açıklamada, sıkıyönetim ilanının gerekçesini Kuzey Kore'nin komünist güçlerinin oluşturduğu tehdide karşı ülkenin güvenliğini sağlamak olarak sundu. Yoon, "Bu karar, liberal Güney Kore'yi korumak ve devlet karşıtı unsurları temizlemek için alınmıştır. Olağanüstü hal, anayasal özgürlük düzenini korumayı hedefliyor" dedi.
SIKIYÖNETİM İLAN EDİLDİ
Yoon, ülkenin güvenliğini sağlamak amacıyla Kuzey Kore'nin komünist ideolojisinin ve bu ideolojiye yakın olan unsurların tehlike oluşturduğunu savunarak, sıkıyönetimi bir zorunluluk olarak gördüğünü belirtti. Yoon’un, Güney Kore’yi kuzeydeki komünist tehdide karşı savunma amacını güttüğünü vurguladığı açıklamaları, iç politikada büyük tartışmalara yol açtı. Yoon'un bu adımı, muhalefet partisi ve sivil toplum örgütleri tarafından ciddi bir şekilde eleştirildi.
MUHALEFET LİDERİ KARARA KARŞI DİRENİŞE ÇAĞIRDI
Muhalefet lideri Lee Jae-myung, Yoon’un sıkıyönetim kararını anayasaya aykırı ve yasadışı olarak nitelendirerek, halkı bu tür bir uygulamaya karşı direnmeye çağırdı. Lee, Yoon'un bu kararıyla, ülkenin demokratik yapısını zedelemeyi ve halkın temel haklarını kısıtlamayı amaçladığını öne sürdü. Muhalefet partisi, Başkan Yoon’un, devletin içindeki eleştirmenlerini ve siyasi rakiplerini baskı altına almayı hedeflediğini iddia etti.
FİNANSAL PİYASASINDA DALGALANMA YAŞANDI
Bu açıklamaların ardından, Güney Kore'nin finansal piyasasında da büyük dalgalanmalar yaşandı. Ülkede sıkıyönetim kararının açıklanmasının hemen ardından, Güney Kore para birimi olan won, iki yıl aradan sonra dolar karşısında keskin bir değer kaybı yaşadı. Piyasalar, Başkan Yoon’un bu adımının, ülkenin ekonomik istikrarını olumsuz yönde etkileyebileceğinden endişe ediyor.
Sıkıyönetim ilanının ardından, Güney Kore’nin güvenlik güçleri, potansiyel tehditlere karşı daha sert tedbirler almak üzere alarma geçti. Ülke genelinde gösteri ve protestoların yasaklanması, bazı muhalefet liderlerinin ve siyasi figürlerin tutuklanması gibi önlemler gündeme geldi. Yoon hükümeti, bu tedbirlerin ülkenin güvenliği için gerekli olduğunu savunurken, insan hakları savunucuları, bu tür önlemlerin demokrasiyi tehdit edebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.