Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOBB, TESK ve Türkiye Çevre Ajansı'nın iş birliğiyle, depozito saha yönetim sisteminin kurulmasına yönelik protokol imzalandı. Bu sistem, çevreyi koruyarak kaynakların verimli kullanılmasını sağlayacak ve ekonomiye önemli katkılar sunacak. Sistemle yılda 500 bin ton atığın geri dönüşümü hedefleniyor.
"TEMİZ GELECEK ATILACAK ADIMLARLA MÜMKÜNDÜR"
Törenin açılışında konuşmalarını yapan Türkiye Çevre Ajansı Başkanı Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, sürdürülebilir çevre ve temiz bir geleceğin sağlanmasının yalnızca atılacak adımlarla mümkün olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Pirinççi, "Çevre Bakanlığının bir kuruluşu olarak, kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanmayı ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı kendimize görev edindik. Bu sorumluluğun bilincindeyiz ve depozito yönetim sistemini hayata geçirecek olmanın heyecanını yaşıyoruz. Kuracağımız sistem sayesinde ülkemizin kaynakları korunacak, ekonomide en düşük maliyet ve en yüksek faydayı elde edeceğiz. Türkiye’nin yerli ve milli altyapısı bu projeye uygun şekilde hazırlandı. Bu projeyle çevremize, ülke ekonomimize, bölgemize ve dünyaya değer katacağına inanıyoruz. Protokolün hayırlara vesile olmasını diliyorum" dedi.
"HER YIL 520 MİLYON EUROLUK KAZANÇ GETİRECEK"
Törende konuşan Bakan Kurum, “Ülkemizde her yıl yaklaşık 30-35 milyon ton civarında katı atık ortaya çıkmaktadır. Bu atıkların hacim olarak yüzde 20-25'ini içecek ambalajları oluşturuyor. Bu ciddi rakamı en doğru şekilde yönetmek için Türkiye Çevre Ajansımızı kurduk. Ülkemize her yıl 520 milyon euroluk kazanç getirecek ve Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi'nin öncülüğündeki Sıfır Atık Projesi'nin en kıymetli adımı olacak Depozito Yönetim Sistemi için gerekli altyapı çalışmalarına başladık” ifadelerini kullandı.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken de çevreyi kirleten ve insan sağlığını tehdit eden atıklar konusunda Bakanlığın müdahalesinin önemine dikkat çekti. Palandöken, "PET şişe gibi önemli kaynakların israfını engellemek ve çevreyi kirleten bu konulara yönelik atılacak adımlar çok değerli. Bakanlığın bu meseleye el atması sevindirici bir gelişme" şeklinde konuştu.
"BİR SEÇENEK DEĞİL, BİR ZORUNLULUK HALİNE GELMİŞTİR"
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise depozito saha yönetim sisteminin döngüsel ekonomi hedefleri için bir dönüm noktası olacağını belirtti. Hisarcıklıoğlu, "Bu sistem sadece çevreyi korumakla kalmayacak, sanayi ve ekonominin sürdürülebilirliğine de büyük katkı sağlayacaktır. Döngüsel ekonomi artık bir seçenek değil, bir zorunluluk haline gelmiştir. İsrafın önlenmesi, kaynaklarımızın verimli kullanılması ve çevremizi koruma çabalarımızda atık yönetimi kritik bir unsurdur. Dünya genelinde atıklar hızla stratejik kaynaklara dönüşüyor" ifadelerini kullandı. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı'ndaki düzenlemelere de değinen Hisarcıklıoğlu, geri dönüşümlü malzeme kullanımı gibi şartların zorunlu hale geldiğini ve bu gelişmelerin atıkların geri kazanımını ve yerel kaynakların daha etkin kullanımını zorunlu kıldığını vurguladı. "Depozito Yönetim Sistemi, sanayimizin uluslararası rekabet gücünü koruması için kritik bir adım. Atıkları daha etkin değerlendirmek sadece çevremiz için değil, ekonomimiz için de bir zorunluluk haline gelmiştir" dedi.
"500 BİN TON ATIĞIN GERİ DÖNÜŞÜMÜ SAĞLANABİLECEK"
Ayrıca, Hisarcıklıoğlu, özel sektörün ödeyeceği GEKAP bedellerinin bu yatırımlara yönlendirilmesi gerektiğini belirtti. Depozito sisteminin kurulmasıyla ekonomide büyük değişimler yaşanacağına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, bu sistemin tam kapasiteyle çalıştığında yılda 500 bin ton atığın geri dönüşümünü sağlayabileceğini belirtti. "Bu, hem çevresel hem de ekonomik anlamda büyük bir kazançtır. Ayrıca, sistem sayesinde sanayimizin karbon ayak izi azalacak, enerji ve ham madde kullanımında önemli tasarruflar sağlanacaktır" dedi.
Hisarcıklıoğlu, sistemin başarısı için perakende ve içecek sektörlerinin deneyimlerinden faydalanmanın önemli olduğunu ve depozito iade makinelerinin yaygınlaştırılmasına ilişkin yatırımların kademeli olarak planlanması gerektiğini ifade etti. Böylece, özel sektörün yükünün hafifletileceğini ve çevreye olan katkının en üst düzeye çıkarılacağını belirtti.
Tören, tüm paydaşların ortak iş birliğiyle atılan bu önemli adımın ülke ekonomisine ve çevreye sağlayacağı katkıların altı çizilerek sona erdi.