Türkiye’de muhalefet partileri son dönemde erken seçim çağrılarını sıklaştırırken, iktidar kanadı ise seçimlerin zamanında yapılacağı yönündeki tutumunu sürdürüyor. Bu tartışmalar kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, seçmenlerin önemli bir kısmı ise yeniden sandık başına gitmek istediğini belirtiyor. Ancak, Türkiye’de seçmen psikolojisi, oy verme tercihleri ve milletvekillerinin seçim sürecindeki rolleri ise yakından takip ediliyor.

Seçmen Psikolojisinde Değişmeyen Gerçek Vekil Değil, Parti Seçiliyor!  (2)

Polatlı Postası İnternet Haber Sitesi’ne özel açıklamalarda bulunan Siyaset Bilimci Emrah Gülsunar, Türkiye’de seçmen psikolojisini ve milletvekili adaylarının seçim sürecindeki rollerini değerlendirdi.

“EKONOMİ OY İÇİN ÖNEMLİ DEĞİŞKEN HALİNE GELDİ”

Türkiye'de seçmenlerin oy verirken göz önünde bulundurduğu tercihleri sıralayan Siyaset Bilimci Gülsunar, “Türkiye’deki seçimlerde oy verirken en büyük değişken seçmenin sosyo-politik mahallesidir. Muhafazakârlar, Atatürkçüler, milliyetçiler ve Kürtler kendi mahallelerinin partilerine oy verir” dedi.

Bunun haricinde liderliğinde önemli bir rol oynadığını söyleyen Gülsunar, “Halkla iyi ilişki kurabilen liderler hangi mahalleden çıkarsa o mahallenin oy potansiyelini artırır. Son 5 yılda ekonominin bozulmasıyla beraber ekonomi de artık oy için önemli bir değişken haline gelmiştir” diye konuştu.

“SEÇMEN OY VERİRKEN PARTİYE BAKIYOR”

Türkiye'de milletvekili seçimlerinde adayların bireysel etkisinin sınırlı olduğuna dikkat çeken Gülsunar, mevcut seçim sisteminin bu durumu desteklediğini ifade etti. “Türkiye’de dar bölge seçim sistemi olmadığı için seçmen, oy verirken büyük oranda partiye bakıyor. Özellikle büyükşehirlerde seçmenler, verdikleri oyla seçilen milletvekillerinin isimlerini bile çoğu zaman tanımıyor” diyen Gülsunar, küçük illerde vekil adaylarının kişisel tanınırlığının ve halktaki karşılığının daha önemli hale geldiğini belirtti.

VEKİLLERİN ÖNE ÇIKMA ŞANSI, ADAY OLDUKLARI BÖLGEYE GÖRE DEĞİŞİYOR

Vekil adaylarının seçim sürecinde öne çıkma şansının, aday oldukları bölgeye göre değiştiğini ifade eden Gülsunar, “Büyük şehirlerde adaylar, daha çok parti örgütünü ve genel merkezi ikna etmeye çalışır. Küçük şehirlerde ise seçmenle birebir güçlü ilişkiler kurmaları gerekebilir” dedi.

Bu durumun değişmesi için önerilen sistemlerden biri olan daraltılmış veya dar bölge seçim sistemine de değinen Gülsunar, böyle bir değişikliğin seçmen-vekil ilişkisini güçlendirebileceğini ancak beraberinde yeni sorunlar da getirebileceğini belirtti. Özellikle dar bölge sisteminde, partilerin genel aldığı oy ile parlamentodaki temsil oranı arasında büyük dengesizlikler oluşabileceğini söyledi.

Polatlı Belediyesinden, iklim değişikliği konusunda önemli konferans Polatlı Belediyesinden, iklim değişikliği konusunda önemli konferans

“TÜRKİYE’DEKİ SİYASETİN PROBLEMLERİ FARKLI”

Türkiye’nin mevcut seçim sisteminin kökenine de değinen Gülsunar, 1982 Anayasası sonrası şekillenen yapının, güçlü bir merkeziyetçilik üzerine kurulu olduğunu ifade etti. Türkiye’deki siyaset kültüründe genel başkanların ve parti merkezlerinin belirleyici rol oynadığını hatırlatan Gülsunar, “Türkiye’deki vekil seçme sistemi kötü sayılmaz. Türkiye’deki siyasetin problemleri farklı” dedi.

Muhabir: SEMA TÜRKEL