Ankara’da düzenlenen "Tedavi Hak(kı) mı?" panelinde, sağlık sisteminin özelleştirme politikalarıyla giderek ticarileştiği, vatandaşların tedaviye erişimde büyük zorluklarla karşılaştığı vurgulandı. Çarpıcı veriler ve etkileyici konuşmalar, sağlık sistemindeki yapısal sorunlara dikkat çekti.
Çağdaş Hukukçular Derneği tarafından Ankara Barosu Eğitim Merkezi Konferans Salonunda düzenlenen panelde, sağlık sisteminin politize olması ve kamusal hizmet anlayışından uzaklaşarak ticari bir araca dönüşmesi masaya yatırıldı. Sağlık hakkının giderek sosyal bir devlet ilkesinden uzaklaştırıldığını belirten konuşmacılar, vatandaşların tedaviye erişiminde karşılaştığı zorluklara dikkat çekti.
Moderatörlüğünü Avukat Nilgün Özkan’ın yaptığı panelde açılış konuşmasını yapan Avukat Ali Şafak, TÜİK ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) verilerinden örnekler sunarak sağlık sisteminin çarpıcı bir fotoğrafını çizdi. Şafak, “Son 20 yılda özel hastane sayısı yüzde 120 artarken, kamu sağlık hizmetlerindeki artış sadece yüzde 3’te kaldı. Bu dengesizlik, halkın sağlık hakkına erişimini zorlaştırıyor” ifadelerini kullandı.
Panelde, kanser hastalarının tedavi süreçlerinden nadir hastalıklarla mücadele eden ailelerin yaşadığı sıkıntılara kadar birçok konu ele alındı. HİFO-DER Genel Başkan Yardımcısı Merve Acar dernek hakkında bilgilendirmelerde bulunarak nadir hastalıklar konusuna değindi. 2018-2022 yılları arasında TTB Konsey Üyesi Onkoloji Uzmanı Doktor Halis Yerlikaya, kanserle mücadelenin yalnızca bir sağlık meselesi olmadığını, aynı zamanda bir dayanışma alanı olduğunu ifade ederken, Avukat Ali Samsum, tedavi hakkına ilişkin davalarda Yargıtay'ın müdahalelerinin yarattığı sorunları değerlendirdi.
TEDAVİ HAKKI AYRICALIĞA DÖNÜŞTÜ
Kadınların HPV aşısına erişimi konusunda verilen mücadeleyi ele alan Avukat Hediye Gökçe Baykal ise, "Yargının önleyici sağlık hizmetlerine bakışı ne yazık ki eksik ve sorunlu. Bu durum, özellikle kadınların temel sağlık haklarına erişimini daha da zorlaştırıyor" şeklinde konuştu.
Panelde konuşmacılar, şehir hastanelerinin getirdiği mali yüklerden üniversite hastanelerinin kaynaklarının kesilmesine kadar birçok yapısal sorunu dile getirdi. Panel katılımcıları, sağlık sisteminin mevcut durumunu “vahşi kapitalizmin bir yansıması” olarak nitelendirerek, kamusal sağlık hizmetlerinin yeniden önceliklendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Son olarak, sağlık hizmetlerinin giderek artan maliyetleri ve sosyal devlet politikalarının yetersizliği nedeniyle tedavi hakkının yalnızca ekonomik durumu iyi olanların erişebildiği bir ayrıcalık haline geldiği ifade edildi. Alanında uzman isimler, panele katılan vatandaşların sorularını cevaplandırarak merak edilen konulara açıklık getirdi. Panel, soru-cevap kısmının ardından sağlık sisteminin sürdürülebilir, erişilebilir ve eşitlikçi bir yapıya kavuşturulması için güçlü bir çağrıyla sona erdi.
