Ünlü sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Narlı, zoraki çocuk işçiliği, çocuk gelinler, erken yaşta zorla evlendirme, insan ticareti ve kadın ticareti gibi uygulamaların modern kölelik kapsamına girdiğini belirtti. Narlı, kadın ve çocuk ticaretinin fuhuş ve zorla çalıştırma gibi çeşitli amaçlarla kullanıldığını vurguladı.
"MODERN KÖLELİK TEDBİRLERİ YETERSİZ"
Sosyolog Narlı, Birleşmiş Milletler’in 2030 hedefleri arasında modern köleliğin tamamen ortadan kaldırılması rağmen bu hedefe ulaşmak için yeterli çabanın gösterilmediğini vurguladı. Narlı, "ABD sınıflandırma yaparak diğer ülkelere insan ticareti ve modern kölelik konusunda uyarılarda bulunuyor. Ancak, ulusal ve uluslararası düzeyde alınan tedbirler yetersiz ve birçok ülke anlaşmalara uymuyor. Ayrıca gerekli yasalarda uygulanmıyor" dedi.
"İNSAN TİCARETİNDE AZALMA YOK AKSİNE ARTIŞ VAR"
Narlı, 2021 yılında herhangi bir günde dünya genelinde tahmini 50 milyon insanın modern kölelik altında yaşadığını ve bu durumun dünyadaki her 150 kişiden neredeyse birine denk geldiğini söyleyerek şunları ekledi:
"İnsan ticareti sayılarında bir azalma görülmüyor, aksine artış yaşanıyor. Nüfus artışının da bu durumu etkiliyor. İklim değişikliği ve ekonomik krizler, yoksulluğun artmasıyla birlikte insan ticaretini tetikliyor. Aileler, çocuklarını zorla çalıştırmak veya fuhuşa zorlamak üzere satıyor."
"TÜRKİYE SIRALAMADA BİR KADEME İLERLEDİ"
Yapılan araştırmalarda Türkiye modern kölelik sıralamasında 5'nci sırada yer alıyor. Narlı'nın 2000 yılında katıldığı bir televizyon programında "Türkiye en çok modern kölenin olduğu Avrupa ülkesi" şeklinde bir açıklamada bulunmuştu. Ünlü sosyolog Türkiye'nin Avrupa ülkelerinde modern köleliğin yüksek oranlarda görüldüğünü belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin bu konuda bazı politik değişiklikler yaptığını ve sıralamada bir kademe ilerlediğini kaydetti.
Özellikle Orta Asya, Rusya ve Ukrayna bölgelerinde, kadın ve kız çocuk ticaretinin yaygın olduğunu, ancak son yıllarda erkeklerin de bu süreçte yer aldığını ve hem işçilik hem de fuhuşta zorla çalıştırıldığını vurguladı.
"TÜRKİYE'DE SURİYELİ KIZ ÇOCUKLARI ERKEN YAŞTA ZORLA EVLENDİRİLİYOR"
Türkiye'de Suriyeli mülteciler arasında erken yaşta zorla evlendirme vakalarının arttığını ve bu evliliklerin çoğunun geçerli olmadığını belirtti. Ülkenin ekonomik durumu, iç savaşlar ve çatışma bölgelerinin insan ticareti için uygun koşullar sunduğunu, özellikle fuhuş bataklıklarına sürüklenme riskini artırdığını ifade etti.
"SURİYELİLER DEMOGRAFİK ALGISIYLA SİYASET YAPILIYOR"
Türkiye ve Irak arasında imzalanan mutabakat zaptı sonrasından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 15 yaş altı ve 50 yaş üstü Irak vatandaşlarına vize muafiyeti getirildiğini duyurmuştu. Prof. Dr. Nilüfer Narlı bu konuda da değerlendirmelerde bulundu. Narlı, Irak’ta olası yeni çatışmaların Türkiye’ye göçü artırabileceğini, bağımlı bir nüfus olduğunu için bu durumun sağlık ve eğitim sistemleri üzerinde ek yük oluşturacağını söyledi. Dolayısıyla vize muafiyetinin bir göç dalgası yaratabileceğini ekledi.
Ayrıca Narlı, Türkiye'de göçmenlerin demografik tehdit olarak algılandığını belirterek, "Suriyelilerin demografik tehdit olarak görülme algısı oldukça yaygınlaştı. Bu algı, siyasette şekilleniyor ve siyasette bu algıyı kullanarak politika yapılıyor" dedi.
