Geçtiğimiz aylarda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), maymun çiçeği olarak bilinen M-virüsü ile ilgili ülkelere pandemi riski konusunda uyarılarda bulundu. Bu bağlamda, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, Polatlı Postası İnternet Haber Sitesi’ne önemli bilgiler verdi.

Prof. Dr. Balık’tan Çarpıcı Açıklamalar M Çiçeği Virüsü Ve Yüksek Ölüm Riski Olan Gruplar!-1

Prof. Dr. Balık, M-çiceği virüsünün ciltte içi sıvı dolu döküntüler yaparak diğer viral enfeksiyonlardan ayırt edilebileceğini belirtti. Döküntüler öncesinde, grip ve COVID-19 gibi solunum yolu enfeksiyonlarındakine benzer semptomlar görülmektedir. Döküntüler, avuç içi ve ayak tabanı dahil olmak üzere çeşitli vücut bölgelerinde oluşur. Bu belirtileri olan bir kişinin Afrika'da hastalığın endemik olduğu bölgelere seyahat geçmişi varsa, bu hastalığın akla getirilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Balık, M-çiceği virüsünün özellikle cilt teması yoluyla yayıldığını, ancak son salgında Kongo Cumhuriyeti'nde virüsün mutasyona uğrayarak daha kolay bulaşır hale geldiğini ve cinsel ilişki dışındaki yollarla da bulaşabileceğini belirtti. Çocuklar ve kalabalık bölgelerde yaşayan bireyler arasında daha yaygın olduğuna dikkat çekti. 

İsfahani Mescidi yeniden ibadete açılıyor İsfahani Mescidi yeniden ibadete açılıyor

"M-çiceği virüsünün en belirgin özelliği, ciltte içi sıvı dolu döküntüler oluşturmasıdır. Bu döküntülerden önce, grip, COVID-19 gibi solunum yoluyla bulaşan viral enfeksiyonlardakine benzer semptomlar ortaya çıkabilir. Döküntüler, avuç içleri ve ayak tabanları dahil olmak üzere tüm vücutta görülür. Eğer döküntüler varsa ve kişinin özellikle hastalığın endemik olduğu Afrika ülkelerine seyahat öyküsü varsa, ilk olarak maymun çiçeği virüsü düşünülmelidir. Hekimler, döküntüler görülmeden önceki semptomları da değerlendirerek, M çiçeği enfeksiyonunu göz önünde bulundurmalıdır ve hastaya izolasyon tavsiyesinde bulunmalıdır. İzolasyon süresi 20 gündür ve semptomlar başladıktan sonra bu süre boyunca M-çiceği enfeksiyonu başkalarına yakın temas yoluyla bulaşabilir. Cinsel ilişki, bulaşma yollarından en önemlisidir. Son olarak, Kongo Cumhuriyeti'ndeki salgında, virüsün Clade  1b adı verilen mutasyonunun daha kolay yayıldığına dair veriler bulunmaktadır."

ÖLÜM RİSKİ OLAN KİŞİLER

Prof. Dr. Balık, Virüsün ölüm oranı, tipine bağlı olarak değişiklik gösterdiğini belirterek, ölüm riski olan gruplar arasında; gebeler, çocuklar, yaşlılar ve beslenme bozukluğu olan bireylerin oluşturduğunu söyledi. M-çiceği virüsünün, geçmişte büyük salgınlara neden olan çiçek hastalığı ile aynı aileden olduğunu ve çiçek hastalığına karşı aşılı kişilerin M-çiceği enfeksiyonunu ya hafif geçirdiğini ya da hiç geçirmediğini belirtti. Prof. Dr. Balık, Türkiye'de 40 yaşından büyük bireylerin çiçek aşısı olduğu için, M-çiceği virüsüne karşı daha az risk taşıdıkları vurgulandı.

"M-çiceği virüsünün ölüm oranı virüs tipine göre değişkenlik gösterir; bazı türlerde ölüm oranı yüzde 1 iken, diğerlerinde bu oran yüzde 4-10 arasında olabilir. Ölüm riski yüksek olan gruplar arasında gebeler, çocuklar, beslenme bozukluğu olan çocuklar, yaşlılar ve altta yatan hastalığı olan kişiler bulunur. Çiçek hastalığına karşı aşılı kişilerde ise M çiçeği ya hiç görülmemekte ya da çok hafif bir şekilde geçmektedir. "

TÜRKİYE'NİN HAZIRLIK DURUMU

Prof. Dr. Balık, Türkiye Sağlık Bakanlığı'nın bulaşıcı hastalıklar izleme ve takip biriminin uzun yıllardır aktif olduğunu ve salgın durumunda hızla harekete geçtiğini belirtti. Prof. Dr. Balık Sağlık Bakanlığı'nın, Dünya Sağlık Örgütü’nün uyarısından sonra gerekli önlemleri alarak, herhangi bir vaka durumunda tedbirler ve izolasyon işlemlerini uygulamaya başlayacağını ifade etti.

"GÜNÜMÜZDE VİRAL ENFEKSİYONLARIN BAŞKA ÜLKELERE SIÇRAMAMASI MÜMKÜN DEĞİL"

Prof. Dr. Balık, küresel ulaşımın artması nedeniyle viral enfeksiyonların diğer ülkelere sıçramasının kaçınılmaz olduğunu, ancak erken önlemlerin enfeksiyonun yayılmasını geciktirebileceğini belirtti. Ayrıca, el yıkamanın enfeksiyonların bulaşmasını yüzde 50 oranında engellediğini ve kişisel hijyenin önemine dikkat çekti. Hasta kişilerin kalabalık ortamlardan kaçınması ve evde istirahat etmesi gerektiğini vurguladı.

"Günümüzde insanların hızlı bir şekilde dünyanın farklı bölgelerine seyahat edebilmesi, viral enfeksiyonların başka ülkelere sıçramasını kaçınılmaz hale getiriyor. Ancak, virüsler karşısında alınan önlemler, enfeksiyonların yayılmasını yavaşlatabilir. M çiçeği virüsü veya gelecekte ortaya çıkabilecek diğer enfeksiyon salgınları için, toplumsal hijyen ve kişisel temizlik konularında duyarlı ve bilinçli olmak önemlidir. Örneğin, el yıkama, enfeksiyonların bulaşma riskini yüzde elli oranında azaltabilir. Bir diğer önemli nokta ise, hasta kişilerin topluma enfeksiyon hastalıklarının yayılmasını engellemek adına daha dikkatli olmaları gerektiğidir. Hasta olan kişiler, kalabalık ortamlardan kaçınmalı ve mümkün olduğunca hastalık iyileşene kadar evde dinlenmelidir."


 

Muhabir: KÜBRA AÇIKGÖZ