Cağ kebabının kökenleri 15. yüzyıla, Kıpçak Türklerine kadar uzanıyor. Anadolu topraklarına yayılan bu lezzet, zamanla Erzurum mutfağıyla özdeşleşerek bölgenin simgesi haline geldi. 2010 yılında "Erzurum Oltu Cağ Kebabı" olarak tescillenmesiyle coğrafi işaret alan bu özel yemek, kültürel mirasın korunması ve özgün tarifin yaşatılması açısından önemli bir adım oldu.
Cağ kebabını diğer kebaplardan ayıran en önemli özelliği, özel olarak hazırlanan yatık şişlerde odun ateşinde pişirilmesidir. Genellikle kuzu etinden yapılan bu kebap, isteğe göre dana etinden de hazırlanabiliyor. Etin önceden özel baharatlarla marine edilmesi ve odun ateşinin eşsiz aroması, cağ kebabına kendine has bir lezzet katıyor.
Hazırlık aşamasında, marine edilmiş et dilimleri yatık şişlere özenle diziliyor. Ardından, odun ateşinde yavaş yavaş pişirilen etler, şişlerden alınarak lavaşa sarılıyor ve çeşitli soslar ile garnitürlerle servis ediliyor. Etin yumuşaklığı, baharatların uyumu ve odun ateşinin dumanlı aroması, cağ kebabını benzersiz kılan unsurlar arasında yer alıyor.
DÜNYA SAHNESİNDE TÜRK MUTFAĞININ TEMSİLCİSİ
Oltu Cağ Kebabı'nın başarısı uluslararası arenada da yankı uyandırıyor. 2022 yılında TasteAtlas'ın "Dünya'nın En Lezzetli Yemekleri" listesinde 9. sırada yer alarak büyük bir başarıya imza attı. Bu listede Türkiye'nin en lezzetli yemeği seçilmesi hem Türkiye'yi hem de Erzurum'u gururlandırdı. Dünya lezzetleri arasında ilk 10'a girmesi, Türk mutfağının zenginliğini ve çeşitliliğini tüm dünyaya gösterdi.
Erzurum'un kültürel ve gastronomik mirasının önemli bir parçası olan Cağ kebabı, şehri ziyaret edenlerin mutlaka tatması gereken bir lezzet olarak öne çıkıyor ve Erzurum'un ve Türkiye'nin gurur kaynağı olmaya devam ediyor.