Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) desteğiyle bu yıl ikinci kez düzenlenecek olan Ankara Uluslararası Hazır Giyim ve Moda Fuarı (Capital of Fashion - COF'25), 26-28 Şubat tarihleri arasında ATO Congresium’da gerçekleştirilecek. Dünya hazır giyim ve tekstil sektörünün en önemli markalarını bir araya getirecek fuar, sektördeki firmalara uluslararası alanda tanıtım ve iş birliği fırsatı sunacak.
MODA DÜNYASININ KALBİ ANKARA'DA ATACAK
Başkent’in yerleşik markalarının da katılımıyla gerçekleştirilecek fuarda, 100’den fazla ulusal ve uluslararası marka yer alacak. 30 farklı ülkeden 500’den fazla yerli ve yabancı alıcının katılımı beklenirken, defilelerden sergilere, panellerden workshoplara kadar birçok etkinlik düzenlenecek.
Fuar kapsamında özellikle “yeşil dönüşüm” ve sürdürülebilirlik temaları öne çıkacak. Çevre dostu üretim yapan markalar, yenilikçi ve sürdürülebilir teknolojilerini tanıtırken, geri dönüşüm malzemelerinden oluşan özel koleksiyonlar da ziyaretçilerle buluşacak. Yeşil moda alanında öncü tasarımcılar da fuarda özel oturumlarla deneyimlerini paylaşacak.
"HEDEFİMİZ MODANIN DA BAŞKENTİ"
Fuarın önemine dair açıklamalarda bulunan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, dünya moda sektörünün çevre dostu ve geri dönüştürülebilir ürünlere odaklandığını belirtti. Türkiye’nin tekstil ve hazır giyimde net ihracatçı konumunda olduğunu vurgulayan Baran, Türk markalarının Avrupa Birliği’nin en önemli tedarikçileri arasında yer aldığını ifade etti. Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakatı çerçevesinde tüm sektörlerde olduğu gibi tekstil ve hazır giyim sektöründe de çevre dostu üretim süreçlerinin önem kazandığını söyleyen Baran, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hazır giyim, tekstil ve moda sektörü, dünyada 3 trilyon dolarlık dev bir pazar. Türk markalarının küresel rekabet ortamında öne çıkması, Avrupa Birliği’ne ihracatını sürdürmesi ve bu büyük ekonomiden pay alabilmesi için yeşil dönüşüm sürecini tamamlaması gerekiyor. Başkentimiz, tekstil ve hazır giyimde önemli bir merkez. Hedefimiz, sürdürülebilir ve teknoloji odaklı modanın da başkenti olmak."
Küresel ekonomideki durgunluk, enflasyon ve düşük kur baskısı nedeniyle tekstil sektörünün zorlu bir dönemden geçtiğini belirten Baran, bu süreçte uluslararası bağlantıları güçlendirmenin ve pazardaki etkinliği artırmanın önemine dikkat çekti.
