Arıcılık ve tarımın, ülkenin geleceğini doğrudan etkileyen stratejik sektörler olduğunu vurgulayan Yavaş, “Arılar olmazsa, döllenme olmaz, sebzeler ve meyveler yok olur. İlerleyen yıllarda gıda ithalatına bağımlı hale geliriz” ifadelerini kullandı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş,18-19 Ekim tarihlerinde Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen “Başkent Arıcılık Zirvesi”ne katıldı.
Zirvenin açılışının ardından fuar alanını ziyaret eden Yavaş, daha sonra APİ Avrasya Toplantısı için dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen arıcı birlik başkanlarıyla bir araya geldi.
“ARICILIK VE TARIM ÜLKENİN GELECEĞİNİ BELİRLER”
Başkent Arıcılık Zirvesi’nde kırsal kalkınmanın önemine değinen Mansur Yavaş, tarım ve hayvancılık alanlarında yürüttükleri projeler hakkında bilgi verdi. Arıcılığın ve tarımın stratejik önemine işaret eden Yavaş, “Arılar olmazsa, döllenme olmaz; sebzeler, meyveler yok olur ve ilerleyen yıllarda gıda ithalatına bağımlı hale geliriz” dedi.
Yavaş, belediyenin üreticilere tohum, gübre, sulama borusu ve mazot gibi desteklerle yardımcı olduğunu ve bu sayede üretimin arttığını belirtti. Ayrıca kent merkezlerine göç eden birçok çiftçinin bu destekler sayesinde tarıma geri döndüğünü aktaran Yavaş, kadın üreticilere yönelik teşviklerin artırılması için kırsal kalkınma kooperatifleri kurduklarını da ekledi.
“BİLİMSEL VE TEKNİK YÖNTEMLERLE ÜRETİM YAPILMALI”
Tarımın ve hayvancılığın sürdürülebilir, bilimsel yöntemlerle yapılması gerektiğini söyleyen Yavaş, “Babadan kalma usullerle değil, bilimsel ve teknik yöntemlerle üretim yapılmalı. Aksi takdirde dünyayla rekabet etme şansımız olmaz” ifadelerini kullandı. Yavaş, sahte bal üretimi gibi sorunlara karşı üreticilerin birlik olması gerektiğine de vurgu yaptı.
Yerli üretimin stratejik bir beka sorunu olduğunu hatırlatan Yavaş, Ukrayna-Rusya savaşının buğday tedarikinde yaşattığı sıkıntılara dikkat çekti. Hükümetin ve belediyelerin tarıma destek vermesi gerektiğini belirten Yavaş, “Dünyada kendi kendine yeten yedi ülkeden biri olma iddiamızı kaybetmemek için tarım ve hayvancılığı desteklemek zorundayız. Bugün birçok şeyi ithal ediyoruz. Yapılacak desteklerle tekrar ülkemizde üretir duruma gelmek zorundayız. Çünkü üretilecek bu tür gıdalar beka sorunudur. Yarın başkasının eline bakmamak için bunları üreteceğiz. Çok da kolay. Onlar ucuza üretiyor denirken burada da anayasa ve bütün kanunlarda tarıma, çiftçiye destek olmak mecburiyeti vardır. Hükümetler, belediyeler yeter ki bu desteği versinler. Elbette o zaman çiftçimiz de modern usullerle dünyayla rekabet edecek hale gelecektir. Bizlere düşen de sizlere destek olmak” diye ekledi. Toplantının sonunda Mansur Yavaş, tarımın canlandırılması için projelere verdikleri desteğin devam edeceğini belirterek, zirveye katılan tüm üreticilere teşekkür etti.
TÜZÜN: “TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK TARIMSAL DESTEĞİNİ VERİYORUZ”
Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün ise tarımsal faaliyetleri destekleyen kurumsal bir yapıya sahip olduklarının altını çizerek şunları kaydetti:
“Bu konuda övünçle söylüyoruz; Türkiye’nin en büyük tarımsal desteklerini veren Büyükşehir Belediyesiyiz. Bütün alt branşlarda yaptığımız gibi arıcılık faaliyetlerimize de başladık. Arıcılık faaliyetlerimizi yürütürken, daha önce neler yapıldığını ve nerelerde hata yapıldığını tespit ettik. Eğitim faaliyetlerimizi yaptık; zannederim ki en yüksek eğitim faaliyeti yapan belediyeyiz. Ardından, Türkiye’nin en büyük kampüsü olan tarım kampüsümüzde Arıcılık Araştırma Eğitim ve Üretim Merkezimizi kurduk. Bunu yaparken kendi kovanlarımızın imalatını gerçekleştirdik ve Anadolu ırkı damızlık arılarımızı aldık. Bundan sonra Ankara’da arı yetiştiricilerinin damızlık arı ihtiyacını karşılar duruma geleceğiz. Ankaralı arıcılarımızın karşılaştığı sorunları yaptığımız analizlerle tespit ettik. Önümüzdeki yıllardan itibaren arıcılarımızın ihtiyaç duyduğu tüm desteği veren kurum olarak faaliyet göstereceğiz. Hedefimiz, ‘Arıcılıkta Başkent’ dediğimiz bu kurguyu eğitim merkezlerimizde de destekleyerek Ankara’daki tüm arıcılara ulaşmak. Yeni başlattığımız projeyle, kadın işletmecilere kadın arıcılara yönelik özel bir program da hayata geçiriyoruz. Bu şekilde sadece bal üreten değil, diğer arı ürünleri olan arı zehri, propolis gibi ürünleri de ürettirerek arıcılarımıza daha fazla para kazandırmayı hedefliyoruz.”
