Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Örgütlenme Sekreteri Şükrü Balun, artan hayat pahalılığı ve düşük ücretler nedeniyle asgari ücretin yetersizliğine dikkat çekti.
"ASGARİ ÜCRETTE TEMEL İHTİYAÇLAR DİKKATE ALINMALI"
Balun, "Asgari ücretli emekçiler, eriyen maaşlar ve angarya çalışma koşullarıyla mücadele etmek zorunda bırakılmıştır. Açlık sınırı 20 bin 958 liraya, yoksulluk sınırı ise 64 bin 157 liraya yükselmiştir. Ancak asgari ücret 17.002 TL'dir ve bu rakam açlık sınırının 3 bin 956 TL altında kalmaktadır" dedi.
Balun, asgari ücretin sadece çalışanların değil, ailelerinin temel ihtiyaçları da dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğini vurguladı. "2023 yılında konfederasyonumuz, asgari ücretin en düşük kamu işçisinin maaşı olan 33 bin 266 lira olarak belirlenmesini istemişti. Ancak bu talep karşılanmadığı gibi mevcut rakamlar da erimiştir" şeklinde konuştu.
Bunun yanı sıra, enflasyon oranlarının belirlenmesiyle ilgili eleştirilerde bulunan Balun, "2025 yılının asgari ücretinin, gerçekçi olmayan tahminler üzerinden konuşulmasını doğru bulmuyoruz. Ücret artışlarının, yaşanan fiyat artışlarının gerisinde kalması, milyonlarca çalışanın ciddi anlamda alım gücü kaybı yaşamasına neden olmaktadır" ifadelerini kullandı.
"ARTIK SOMUT ADIMLAR ATILMALIDIR"
Balun, "Sadece asgari ücret alanlar değil, genel olarak ücretli emekçilerin büyük çoğunluğu açlık sınırı altında bir yaşam sürmek zorunda kalmaktadır. Ülkede asgari ücretle ilgili herkesin şikayetçi olduğu bu duruma dair artık somut adımlar atılmalıdır" dedi.
Asgari ücretteki eşitsizliğin derinleşmesinin önlenmesi adına acil bir çözüm gerektiğini yineleyen Balun, "Asgari ücretteki eşitsizlik daha da derinleşmeden acilen en düşük kamu işçisinin maaşına endekslenmelidir. Emekçilerin haklarını savunmak için mücadele etmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.