Bilimin ışığında yol alan kadınlar, bugün hâlâ cinsiyet kalıpları ve fırsat eşitsizliğiyle mücadele ediyor. Birleşmiş Milletler tarafından her yıl 11 Şubat’ta kutlanan Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü, bilimde kadınların görünürlüğünü artırmak ve kız çocuklarını teşvik etmek amacıyla ilan edildi. Ancak verilere göre dünya genelinde araştırmacıların sadece yüzde 30’u kadınlardan oluşuyor ve STEM (fen, teknoloji, mühendislik, matematik) alanlarında kadınların temsil oranı endişe verici seviyelerde.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, "Dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadının eseridir." Bugün bilim, kadınların yaratıcı gücüne ve zekâsına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Ancak toplumda köklü cinsiyet kalıpları nedeniyle birçok kız çocuğu bilimle ilgili alanlara yönelmiyor ya da yönlendirilmekten kaçınılıyor.
ENDİŞE VERİCİ SEVİYELERDE
UNESCO’nun verilerine göre dünya genelinde bilgi ve iletişim teknolojilerine kayıtlı kız öğrencilerin oranı sadece yüzde 3 seviyelerinde. Mühendislik ve inşaat gibi kritik alanlarda bu oran yüzde 8’e ancak ulaşıyor. Öte yandan, televizyon ve sinema dünyası da bu eşitsizliği pekiştiriyor; STEM alanında ekrana yansıyan karakterlerin yalnızca yüzde 12’si kadın.
Kadınların bilimde daha fazla yer alması, yalnızca eşitlik sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda insanlığın geleceğini daha iyi bir noktaya taşıyor. COVID-19 sürecinde ön saflarda mücadele eden kadın bilim insanları, dünyaya ilham verdi.