Ankara, cephelere olan eşit uzaklığı, haberleşme ve ulaşım kolaylığı nedeniyle Mustafa Kemal tarafından Milli Mücadele’nin merkezi haline getirildi. 27 Aralık 1919'da Ankara'ya ayak basan Mustafa Kemal Paşa, halkın büyük coşkusu ve desteğiyle karşılandı. Bu küçük Anadolu kasabası, kısa sürede Kurtuluş Savaşı’nın yönetildiği, bağımsızlık planlarının yapıldığı yer haline geldi.
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışıyla Ankara, yeni Türkiye Devleti’nin siyasi merkezi oldu. Savaş boyunca İnönü, Sakarya ve Dumlupınar zaferleriyle yürütülen mücadele, 30 Ağustos 1922’de kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile taçlandırıldı. Kurtuluş Savaşı’nın ardından, 13 Ekim 1923’te İsmet İnönü ve 14 arkadaşı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Ankara’nın başkent olması yönünde bir yasa önerisi sundu ve bu öneri kabul edildi.
GENÇ CUMHURİYETİN KÖK SALDIĞI TOPRAKLAR
Ankara’nın başkent olması, sadece bir coğrafi değişiklik değil, aynı zamanda genç Cumhuriyetin Anadolu'ya kök saldığının göstergesi olarak anlam kazandı. Eski imparatorluk başkenti İstanbul’un yerine, Anadolu’nun kalbinde bulunan Ankara’nın seçilmesi, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesine verdiği önemin ve yeni devlet politikalarının bir simgesiydi.
Bugün modern ve gelişmiş bir şehir haline gelen Ankara, Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim merkezi, uluslararası arenada saygın bir başkent olma özelliğini sürdürüyor. Ülkemizin gurur kaynağı olan Anıtkabir, bu kutsal topraklarda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuzluğa kucaklarken, Ankara, Atatürk’le uyuyan ve onunla uyanan bir başkent olarak kalplerdeki yerini koruyor.
Ankaramızın başkent oluşunun 101. yılı kutlu olsun...