Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), IAESTE LC METU Uluslararası Teknik Stajyer Değişim Programı tarafından düzenlenen ve U Holding’in katkılarıyla gerçekleşen “İşte Kadın, İşte Başarı” etkinliğine ev sahipliği yaptı. ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte, farklı alanlarda başarıya imza atmış kadınlar, yaşam öyküleri ve ilham veren konuşmalarıyla öğrencilerle buluştu.
Etkinliğin açılış konuşmalarını ODTÜ Öğrenci Dekanı Dr. Taner Zorbay ve U Holding İnsan Kaynakları Yöneticisi Şule Erdem gerçekleştirdi. Konuşmalarda kadınların iş yaşamındaki görünürlüğünün artırılması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin kurumsal düzeyde desteklenmesinin önemi vurgulandı.
Programın ilk oturumunda, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kızı ve İnönü Vakfı Başkanı Özden İnönü Toker, Cumhuriyet döneminde kadınların toplumsal hayattaki mücadelesini ve elde edilen hakları tarihsel bir perspektifle aktardı. Toker, Atatürk’le olan anılarını da paylaşarak salonda duygu dolu anlar yaşanmasına vesile oldu.
ATATÜRK KADINLARI EŞİT YURTTAŞLAR OLARAK GÖRDÜ
Toker, Atatürk ile anılarını bahsettiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Atatürk çocuklarla konuşmayı çok severdi. Yanımıza gelir, isminizi sorar, gözlerinizin içine bakarak konuşurdu. Çünkü derdi ki: 'Karşındakine gözlerinin içine bak. Bu sana güven kazandırır. Merak edeceksin. Soru soracaksın. Çünkü merak etmeyen, soru sormayan bir çocuğa hiçbir şey öğretemeyiz. Ve işte tam burada başlıyor Cumhuriyet’in farkı. Çünkü bu ülkenin kurucusu bir çocuğun gözlerinin içine bakarak konuşur. Ona güvenir. Merak etmesini ister. O çocuğu birey sayar. Ama Cumhuriyet sadece çocukları birey saymadı. Kadınları da eşit yurttaşlar olarak gördü. Daha Atatürk cephedeyken, henüz bir cumhuriyet fikri yokken bile, 1916’da arkadaşlarına şöyle diyordu: "Kadınlar ilmen ve irfanen yüksek olmalıdır. Asrın ilerleyişini görmek, seyahat etmek kadınlar için de bir haktır" Ve sonra o fikirler, yıllar sonra devrime dönüştü. Kadınlara verilen haklar, seçme seçilme hakkı, eğitime katılım, meslek sahibi olabilme şansı… Ama bu sadece bir yasal değişiklik değildi. Toplumu dönüştürmenin adımıydı." dedi.
YAKIN TARİHİNİZİ İYİ ÖĞRENİN
Özden Toker, gençlere seslenirken Atatürk’ün çocuklara verdiği öğütleri hatırlattı ve şu tavsiyelerde bulundu: “Gençler, Atatürk biz çocukken bize hep şunu söylerdi: Merak edin. Her zaman merak edin ve daima doğruların peşinden gidin. Her söylenene inanmayın; sorgulayın, araştırın, kendi yolunuzu bulun. Özellikle yakın tarihinizi iyi öğrenin ve çocuklarınıza da doğru bir şekilde öğretin. Yakın tarih çok önemli çünkü en çok üzerinde oynanan da odur. Üstelik insan hafızası ne yazık ki çok çabuk unutuyor. Bu da olayların çarpıtılmasını, yanlış anlatılmasını kolaylaştırıyor. Bu yüzden tarihimizin doğru bilinmesi hayati bir meseledir. Yakın tarih derken sadece son birkaç yılı değil, Osmanlı'nın son dönemlerini de kastediyorum. Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet’e geçiş sürecini, bu dönüşümün hangi düşüncelerle, kimler tarafından ve hangi amaçlarla gerçekleştirildiğini iyi kavramamız gerekiyor. Hem Osmanlı’yı hem Cumhuriyet’i doğru öğrenmek bizim görevimizdir. Cumhuriyet tarihimizde, özellikle kadınlarla ilgili çok değerli bilgiler, ilham verici örnekler vardır. Bunları bilmek, anlamak ve aktarmak hepimizin sorumluluğudur. Bu sadece bir merak meselesi değil, aynı zamanda bir bilinç ve vatandaşlık görevidir" dedi.
GÜZELLİK OYUNCULUĞUN ÖNÜNE GEÇMEMELİ
Tiyatro, sinema ve televizyon dünyasının usta ismi Perihan Savaş da etkinlikte yer aldı. Sanat dünyasında kadın olmanın zorluklarını ve değişen kadın temsillerini aktarırken, sahneye dair güçlü bir kadın perspektifi sundu. Katılımcılar, Savaş’ın içten anlatımıyla Türk sinemasında kadın karakterlerin dönüşümüne tanıklık etti.
Etkinliğin bir diğer etkili konuşmacısı ise tiyatro ve sinemanın duayen ismi Perihan Savaş oldu. Savaş, sanat dünyasında kadın olmanın getirdiği engelleri samimiyetle anlattı: “Yönetmen erkek, yapımcı erkek, kameraman erkek… Biz kadınlar sadece o çemberin içinde var olmaya değil, o çemberi kırmaya da çalışıyoruz. Ama yalnız başınıza değil; size inanan biriyle mümkün” ifadelerini kullandı.
Yeşilçam’dan bugüne sinemada kadınların nasıl gölgede kaldığını, şiddetin sadece sahnede değil gerçek yaşamda da kadınların gerçeği olduğunu hatırlattı. Kadın cinayetleri, estetik baskısı ve tek tipleşen kadın imajı gibi çarpıcı konulara değinen Savaş, genç oyunculara da önemli bir mesaj verdi: “Güzellik oyunculuğun önüne geçmemeli. Gözündeki ışıkla insanlara bir şey anlatabilmelisin” dedi.
Etkinliğin dikkat çeken diğer isimleri arasında içerik üreticisi ve yayıncı Pelin Baynazoğlu (Pqueen), global şirketlerde üst düzey yöneticilik yapmış Seher Poyrazoğlu Yavuz, satış ve iş geliştirme uzmanı Demet Türdü ve Türkiye'nin sayılı kadın tır şoförlerinden Semra Sargın yer aldı. Kadınların toplumsal cinsiyet kalıplarına rağmen nasıl başarıya ulaştıklarını anlatan konuşmacılar, genç katılımcılara ilham kaynağı oldu.
