Tohumluk Vakfı tarafından hazırlanan ve çevre duyarlılığına dikkat çeken “Dünyamızın Mirası” adlı tiyatro gösterisi, izleyenlerden tam not aldı. Gösteri, çevre bilincini sanatsal bir dille anlatırken, Gordion’un tarihi atmosferinde sergilenmesi izleyicilere özel bir deneyim sundu. Tiyatro oyununda, doğanın korunmasının yanı sıra dünya miraslarının gelecek kuşaklara aktarılması gerekliliği de vurgulandı.
Sanatla tarihin iç içe geçtiği bir başka etkinlik ise Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından hazırlanan “Frigya’nın Saklı Sesleri” konseriydi. Antik Frigya’nın müzikal zenginliklerini günümüze taşıyan bu özel konser, katılımcılara Gordion’un kadim sesleriyle buluşma fırsatı sundu. Arkeolojik verilerden esinlenen eserler, tarihin derinliklerinden gelen müzikal motiflerle buluşarak dinleyicilere unutulmaz bir an yaşattı.
“GORDİON’UN ÇOBANLARI” BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
Festivalde ayrıca, ödüllü belgesel “Gordion’un Çobanları” da büyük ilgi gördü. Gordion çevresindeki yerel yaşamı, bölgenin tarihini ve kültürel değerlerini ele alan belgesel hem festival katılımcıları hem de bölge halkı tarafından beğeniyle karşılandı. Yönetmen ve yapım ekibinin katılımıyla gerçekleştirilen gösterim sonrası düzenlenen söyleşi, izleyicilere belgesel hakkında daha fazla bilgi edinme imkânı sağladı.
Günün son etkinliği ise “Gordion’un Angorası” adlı dans gösterisi oldu. Antik dönemin izlerini taşıyan dans figürleri, modern yorumlarla harmanlanarak sahnelendi. Frigya’nın önemli sembollerinden biri olan Angora keçisinden esinlenilerek hazırlanan gösteri, doğanın ve tarihin sanatla buluştuğu özel bir performans olarak öne çıktı.
UNESCO Dünya Mirası Gordion Antik Kenti’nde düzenlenen I. Uluslararası Arkeofilm Festivali hem arkeolojiye olan ilgiyi arttırmayı hem de kültür-sanat etkinlikleriyle bölgenin tanıtımını yapmayı amaçladı.