Polatlı Eski Karsak köyünde, Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu desteği kapsamında güneş enerjisi santrali ve 2022 yılında Ankara Kalkınma Ajansı desteği ile tarımda su tasarrufu sağlayan akıllı teknolojilerin uygulanması projeleri; örnek proje olarak hayata geçti. 2019 yılında başlanan proje, birçok üreticiye su ve enerji tasarrufu sağlayacak.
Bugün saat 11.00’de gerçekleştirilen Eski Karsak Köyü Sulama Kooperatifi Örnek Proje Tanıtımı Toplantısı’na; Ankara Vali Yardımcısı Osman Beyazyıldız, Polatlı Kaymakamı Murat Bulacak, Polatlı Belediye Başkan Yardımcısı Salih Tekeli, Ankara İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Korkmaz, Ankara Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Metin Türker, TKDK Ankara İl Koordinatörü Mehmet Ali Çakal, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Daire Başkanı Metin Tüzün, Polatlı Ziraat Odası Başkanı Zekayi Köseoğlu, Polatlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Burhanettin Sütçü, Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Emine Doğrukök, AK Parti Polatlı İlçe Başkanı Aysel Demir, Cumhuriyet Halk Partisi Polatlı İlçe Başkanı Bilal Haşim Avcı, Eski Kasraklı Köyü Sulama Kooperatifi Başkanı Yaşar Öz, Ankara Sulama Kooperatifi Birliği Başkanı Zafer Özkan ve çok sayıda vatandaş katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlanan etkinlik, konuşmalarla devam etti. Konuşmaların ardından plaket törenine geçildi.
YAŞAR ÖZ: ENERJİMİZİ UCUZLATABİLMEK İÇİN BÖYLE BİR TESİSİ YAPMAYA KARAR VERDİK
Eski Kasraklı Köyü Sulama Kooperatifi Başkanı Yaşar Öz, programın açılış konuşmasını gerçekleştirmek üzere kürsüye geldi. Başkan Öz, “Küresel iklim değişikliği nedeniyle tarım üzerindeki yaşadığımız sıkıntılar, suyun ne kadar değerli olduğu ve tasarruflu kullanımın zorunlu olduğu için bu projeyi örnek olarak yaptık. Etrafımızdaki kooperatiflere de örnek olsun diye yola çıktık. Bu çok küçük ve basit tesisi hayata geçirebilmek için 4 yıllık bir uğraş verdik. Bunun ana nedeni, mevzuatlardaki eksiklikler. Küresel ısınma, iklim değişikliği ve kuraklık tarımda büyük olumsuzluklara neden oldu. Biz tarımı sürdürülebilir hale getirebilmek için büyük bir uğraş veriyorsak bunu bilinçli bir şekilde yapmak zorundayız. Özellikle kooperatiflerde en büyük sıkıntımız sulama sistemlerinde enerji pahalılığının olması… Bunun için de enerjimizi ucuzlatabilmek için böyle bir tesisi yapmaya karar verdik. Yetkililerin de bize verdiği destekle bu projeyi hayata geçirdik. Şu anda üreticilerimize tarımsal sulamada yüzde 50 enerji tasarrufu sağlar durumdayız. Tarımda akıllı sulama sistemine gelince, vatandaş bundan sonra toprağın ihtiyaç duyduğu kadar su kullanacak. Geçmişte vatandaş vanasını açıyordu, toprağa verdiği suyun metreküpünün bilincinde değildi. Aşırı şekilde su kullanılıyordu. Bu sistemle birlikte vatandaş toprağın ne kadar suya ihtiyacı varsa o kadar su verebilecek. Dolayısıyla suda ciddi anlamda tasarruf sağlanmış olacak. Böylece fazla suyun tarlayı aşındırmasını önlemiş olacak. Burada biz hem toprağı hem de enerjinin maliyetini düşürerek üreticilerimize bir kolaylık getirmiş olacağız” ifadelerine yer verdi.
ZEKAYİ KÖSEOĞLU: İNSANLARIMIZIN KARNINI DOYURAMAZSAK; HUZURLU VE MUTLU BİR TOPLUM OLAMAYIZ
Eski Kasraklı Köyü Sulama Kooperatifi Başkanı Yaşar Öz’ün açılış konuşmasının ardından Polatlı Ziraat Odası Başkanı Zekayi Köseoğlu, konuşmalarını yapmak üzere kürsüye geldi. Başkan Köseoğlu, “Tarım; ülkemiz ve insanlar için çok önemli bir sektör. İnsanlarımızın karnını doyuramazsak, huzurlu ve mutlu bir toplum olamayız. Birleşmiş Milletler verilerine göre dünyada açlık ve yetersiz beslenme yüzünden her gün 17 bin, her yıl 6 milyon çocuk hayatını kaybediyor. Her gün 900 milyon kişi aç kalacağım korkusuyla güne başlıyor. Bunun için tarım, ülkemizde çiftçilik yapan 2 milyon 200 bin kişinin derdi olmamalı; ülkemizde yaşayan 85 milyon insanımızın kaygısı olmalıdır. Her yıl nüfusumuz 1 milyon 250 bin civarında artıyor. 2023 yılında 86 milyon, 2040 yılında 100 milyonu aşacağı tahmin ediliyor. İnsanlarımızı hiçbir ülkeye muhtaç olmadan doyurabilmemiz için verimi ve kaliteyi artırmamız şart. Çiftçimizin para kazanmasını sağlayıp, köyünde tutmamız şart. Her vatandaşımız şunu iyi bilmeli ki; huzurumuzun ve mutluluğumuzun tek teminatı tarım sektörüdür. Tarımın ihmal edilemeyecek bir sektör olduğunu her vatandaşımıza anlatmamız gerekir. Hepimizin amacı, çocuklarımıza tarımda ve gıdada kimseye muhtaç olmadan, kendi kendine yeten huzurlu bir ülke bırakmak olmalı. Ülke nüfusunun artması, tarım alanlarının azalmasına neden oluyor. 1990 yılından 2020 yılına kadar 5 bin hektar alan tarımdan kopmuş. Artan nüfusumuzu doyurmak için verimi artırmaktan başka bir çaremiz yok. Bu da sulu tarımla mümkün. Üretim maliyetlerinin içinde en yüksek payı sulama giderleri oluşturuyor. Yatırım maliyetleri ile birlikte yüzde 50’yi buluyor. Ben bunun için Karsak köyü halkına, Karsak köyü sulama kooperatifine ve bilhassa başkanımız Yaşar Bey’e teşekkür ediyorum. Bu sisteme destek veren TKDK Başkanımızı, Ziraat Bankamızı, Ankara Büyükşehir Belediyemizi kutluyorum. 2000 yılında ilçemizde 20 civarında sulama kooperatifi kuruldu. Elektrik maliyetlerinin yüksekliğinden dolayı 8 tane kooperatifimiz ayakta kalabildi. Bunun için bu projeyi çok önemsiyorum. İnşallah bu tesis diğer kooperatiflere de örnek olur, çiftçimiz ucuz maliyetle ürünlerini sularlar” dedi.
EMİNE DOĞRUKÖK: KIRSAL KALKINMANIN YENİLİKÇİ UYGULAMALARLA DESTEKLENMESİ ÇOK ÖNEMLİ
Ankara Kalkınma Ajansı olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinasyonunda faaliyetlerini gerçekleştiren 26 kalkınma ajansından biri olduklarını belirten Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Emine Doğrukök, “Ankara, İstanbul, İzmir gibi kalkınma ajansları tek ilden sorumluyken, diğer kalkınma ajansı birkaç ilden sorumlu ancak 81 ile de nüfuz ediyoruz. Temel amacımız, toplumun ve bireylerin iyi olma halini desteklemek. Bunun için de öncelikli olarak bölge planları hazırlıyoruz. Bölgenin potansiyelini, geliştirilmesi gereken yanlarını belirleyerek buna uygun müdahale araçları geliştirmeye çalışıyoruz. Terzi işi dediğimiz bölgenin ihtiyaçlarına yönelik araçlar olarak özetleyebiliriz. Biz kalkınmayı sadece ekonomik büyüme olarak görmüyoruz. Çünkü kalkınma, bütüncül bir yaklaşımdır. Sosyal ve çevresel kalkınmayla desteklendiğinde sürdürülebilir bir kalkınma modeline erişeceğimizi biliyoruz. Bu kapsamda da Ankara’nın potansiyeline baktığımızda 22 tane çok köklü üniversitemiz var. 13 tane OSB, 13 tane teknoloji geliştirme bölgemiz, 142 tane AR-GE merkezimiz, 37 tane tasarım merkezimizle bilgiyi üretme konusunda büyük bir potansiyele sahibiz. Bu bilginin bölge içinde ve bölgeler arasında eşit dağılımı da çok kıymetli. Var olan bilginin, kırsala entegrasyonu da çok önemli. Yenilikçi uygulamalar işte o zaman kırsalda yaygınlaştırılmış olacak. Bu kapsamda ileri teknoloji, sosyal kalkınma ve kırsal kalkınma birimlerimiz var. Kırsal kalkınmanın yenilikçi uygulamalarla desteklenmesi çok önemli. İş birliğinin, dayanışmanın, bir arada çalışma kültürünü yaygınlaştırmanın, sosyal ekonominin en önemli araçlarından biri kooperatiflerimiz. Bu kapsamda kooperatiflerimize, kuruluşumuzdan bu yana 2023 rakamlarıyla başvuru sahibi olan 40 kooperatife 40 milyon TL’nin üzerinde bir destek sağladık. Tabii ki yeterli değil. Biz önümüzdeki dönem bunun artırılması için adımlar atacağız. Destek verdiğimiz projelerden birisi de bu. Bu projenin benim için kıymetli olan tarafı; hem güneş enerjisi santrali kuruldu hem de akıllı sulama sistemleri kuruldu. Farklı kurumlar farklı ihtiyaçlara yönelik faaliyetler gerçekleştirmiş oldu. Bu faaliyetler tamamlayıcı nitelikte. Bu çok kıymetli. Ajansın en önemli görevlerinden biri, özel sektör, kamu ve sivil toplum arasındaki iş birliği alanlarını desteklemek, bölgenin potansiyelini ortaya çıkarmak ve kaynakların etkin, verimli bir şekilde dağılımını sağlamak. Bu proje de onun önemli bir aracı” ifadelerine yer verdi.
BÜLENT KORKMAZ: TARIM POTANSİYELİMİZİN NEREDEYSE DÖRTTE BİRİNİ POLATLI KARŞILIYOR
Polatlı’nın medeniyetin merkezi olduğunu belirten Ankara İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Korkmaz, “Tarım potansiyelimizin neredeyse dörtte birini Polatlı karşılıyor. Anadolu toprakları için, ‘buğdayla koyun, gerisi oyun’ derler. Esasında, buğdayın da koyunun da merkezi Polatlı. Polatlı 2.2 milyon dekar tarım alanıyla en büyük ilçemiz. Böylesine önemli bir potansiyelin gerek Tarım ve Orman Bakanlığımız eliyle gerekse yereldeki imkanlarla desteklenmesi son derece önemli. Yaklaşık 53 tane tarım ürününde Ankara ilk 10 sırada yer almaktadır. Ankara, ülkemizin tarımı içerisinde çok önemli bir potansiyele sahip. En başta bu makro ölçekteki büyük sektörü, Tarım ve Orman Bakanlığımız Ankara’ya çok ciddi destekler veriyor. 2022 yılı sonu itibariyle kesinleşmiş olarak çiftçilerimize karşılıksız ödediğimiz destek miktarı 1 milyar 137 milyon TL” dedi.
METİN TÜRKER: SUYU YÖNETEN GIDAYI, GIDAYI YÖNETEN DÜNYAYI YÖNETİYOR
Bu tesisin örnek olacağını belirten Ankara Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Metin Türker, “Artık iklim değişikliği ve savaşlardan sonra yaşamış olduğumuz bu deprem sadece bizim ülkemizde değil tüm dünyada tarımın çok daha önemli hale geldiğini gösteriyor. Artık tarım, başta gıda güvenliği ve güvenilirliği açısından sadece belli bir kesimi değil, sadece insanların gıdasını değil; sanayisini, tekstilini hatta ve hatta savunma sanayisine kadar tüm sektörlere hizmet eden ve bir milli güvenlik meselesi haline geldiği bir dönemi yaşıyoruz. 2050, 2100 yıllarında ne yapacağız? Dolayısıyla sadece kendimizi doyurmak gibi bir görevimiz yok. Türkiye açısından düşündüğümüz zaman 24 milyon hektar tarım alanında 2.2 milyon çiftçimiz 85 milyon ülke nüfusunu, 50 milyon turisti besliyoruz. Ayrıca 1700’den fazla çeşit ürünü 190 ülkeye ihraç ederek mukaddes bir görevi üstleniyoruz. Ancak ciddi manada risklerimiz var. Bu riskleri görmek zorundayız. Kırsalın cazibesini artırmadan, kırsalı yaşanabilir mekanlar haline getirmeden gıda güvenliğini sağlamak; ülkeyi kalkındırmak mümkün değildir. Bunu sadece tarım sektöründe olanlar değil, 85 milyon düşünmek zorundadır. Dünya ciddi bir yarış halinde. İklim değişikliği sonrasında verimde azalmalar var. İklim senaryolarında 2050 yılından sonra su savaşlarından bahsediliyor. Aslında su savaşları başladı. Olan su savaşları değil; olan gıda savaşları. Çünkü suyu yöneten gıdayı, gıdayı yöneten dünyayı yönetiyor ve yönetecek. Amaç tek: Gıda güvenliğinin ve güvenilirliğinin sürdürülebilirliğini sağlamak. O zaman gelecekle ilgili endişelerimizi çok iyi tespit ederek tedbirlerimizi çok iyi almak mecburiyetindeyiz. Bugün üzerinde durmamız gereken en önemi konulardan bir tanesi üretimin sürdürülebilirliği açısından olmazsa olmazımız üretim maliyetlerinin artmasına neden olan ve çiftçimizin tarımsal faaliyeti yaparken zorlanmasına neden olan faktörlere çözüm bulunması. Bunlardan en önemlisi enerji. Bugün enerji maliyetleri toplam üretim maliyetlerinin yüzde 10’u ila yüzde 70’ine kadar çıkabiliyor. Enerji maliyetinin artması kar marjının düşmesine; bu da üreticilerimizin zorluk içerisinde kalmasına yol açıyor. İşte bu tür yenilebilir enerji kaynaklar, güneş enerjisinin sulamada kullanılması gibi çalışmalar en önemli kaynaklarımızdan bir tanesidir” ifadelerine yer verdi.
OSMAN BEYAZYILDIZ: SON TEKNOLOJİLERİ KULLANMAMIZ LAZIM
“İnsanoğlu yaşadığı müddetçe tarım sektörü devam edecek” diyen Ankara Vali Yardımcısı Osman Beyazyıldız, “Modern tarım tekniklerini uygulamamız lazım. İnsanoğlunun nüfusu arttıkça tarımsal alanlar azalmaktadır. Dolayısıyla bizim son teknolojileri kullanmamız gerekiyor. İklim değişikliği önümüzdeki dönemde bitkilerin yer değiştirmesi, değişik ülkelere ihraç edilmesi sorununu getirecektir. Biz pandemide şunu açıkça gördük: Bazı tarımsal ürünlerin ihraç edilmemeli. Bizim tarımda; şu ürün az kazandırıyor, şu ürün hiçbir şey kazandırmıyor diyerek bir kenara atmamamız gerekiyor. Özellikle tarımda girdilerimizi ucuzlatmamız gerekiyor. Bunun için bilhassa birliklerin ve kooperatiflerin çok büyük bir önemi var. Amerika’da bir çiftçinin hayvan sayısının hemen hemen Polatlı’da olduğu kadar hayvan sayısı var. Biz ne yapıyoruz? Biz küçültmeye gidiyoruz. Küçültme ile bir tarımda para kazanamayız. Bizim ölçeğimizi büyültmemiz lazım. Bunu ya birleşerek ya kooperatiflerle ya da birliklerle yapmamız lazım. Biz burada büyük bir örneğini gördük. Hem güneş enerjisini hem de damlamayı bir arada kullanmış. Bizim bunu desteklememiz ve yaygınlaştırmamız lazım. Biz bunu yaygınlaştırmazsak önümüzdeki dönemde tarımda verimlilik elde edemeyiz” ifadelerini kullandı.
AYSEL DEMİR: EN TEBRİK EDİLECEK KİŞİ YAŞAR BEY’İN KENDİSİDİR
Eski Kasraklı Köyü Sulama Kooperatifi Başkanı Yaşar Öz’ün kendisinin yanına geldiğinde elinde dosya olduğunu belirten AK Parti Polatlı İlçe Başkanı Aysel Demir, “O kadar çaresizdi ki hatta konuyu bilen birkaç arkadaş, ‘Başkan’ım bu olmaz’ dedi. Hakikaten o kadar azimli bir insan ki aslında en tebrik edilecek kişi Yaşar Bey’in kendisidir. 3-4 sene yılmadı. Biz bölge vekillerimize gittik. Fatih Şahin vekilimizin Polatlı’ya her zaman katkı sunduğu gibi bu projede de çok ciddi bir katkısı oldu. Ben emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum ama Yaşar Bey’in bu teşekkürü çok daha fazla hak ettiğine inanıyorum” ifadelerine yer verdi.
HABER: KADİR BUĞRA TOPKAYA
