Uzun yıllardır tartışıyoruz. Şehrimize alamadığımız her hizmette yada projede sorumlu olarak “Ankara’da siyaset yapan hemşehrimiz yok” diye. 5-6 ay önce başlayan ancak amacına ulaşamayan İYİ Parti oluşumunu ve yükselen taban performansını engellemeye kilitlenmiş şer odakları İYİ Parti Ankara İl Başkanı Yetkin Öztürk’ü hedef almış, ancak emellerine ulaşamamıştı. Pek çok soru ardı ardına aklımıza geliyor aslında. Bir parti kuruluyor, ideolojisi yada siyaset bakışı nasıl olursa olsun, kısa sürede teşkilatlanıp, ülkenin 4. büyük partisi haline geliyor. Üstelik bu oluşumu sağlamak adına uykusuz şehir şehir gezen bir isim vardı. Yetkin Öztürk. Partinin logosu yada adı daha bilinmezken o biliyordu ve karış karış şimdi genel başkan yardımcısı olan Koray Aydın ile ülkeyi dolaştı. Velhasıl kelam, parti kuruldu, büyüdü, hatta CHP ile ortaklığı ile pek çok büyükşehir ve yerel belediyeyi kazandı. Son başarı ise Ankara Büyükşehir Belediyesi oldu. Yetkin Öztürk, Polatlı’da parti teşkilatını 45 günlük bir zamanda tüm köyler mahalleler hatta belde temsilcilerini, üyelerini ve delegelerini tamamladı. Yetinmedi, İYİ Parti’nin ne yüksek oy oranını da Polatlı’da almasını sağladı. Ankara il başkanı olduktan sonrada teşkilatcı yapısıyla bilinen sıkı bir siyasetçi olan Yetkin Öztürk, Ankara’da da dokunmadığı sivil toplum kuruluşu, azınlık hakları, vatandaş odaklı siyaset anlayışıyla kısa sürede ülkenin en önemli il başkanlarından bir tanesi haline geldi. Şimdi bir de tersten bakalım! İYİ Parti’nin Polatlı teşkilatı nasıl kurulurdu? 45 gün gibi kısa sürede seçim sonuçlarından en başarılı ilçe konumuna nasıl getirildi? Ankara için aynı sorular.. Acaba, Ankara Büyükşehir Belediyesi kazanılmasaydı, bu kadar çok aday yada Yetkin Öztürk’e yönelik bu komplolar olur muydu? İYi Parti hem mecliste hem de yurdun pek çok belediyesinde söz sahibi olması sebebiyle mi bu odaklar harekete geçti? Yoksa hakikaten siyaseti daha başarılı kılmak istedikleri için mi? Şimdi 3 aday var. Elbette hepsi birer değerdir ve siyaset adamıdır. Belki diğer adaylar Yetkin Öztürk’ten daha iyi siyasetçidir. Ancak ben Polatlılı bir gazeteci ve vatandaş olarak mesele bakıyorum. Polatlı’ın en ciddi sorunu Ankara siyasetinde sahipsiz olması, lobi faaliyeti yürütememesi, ilçenin vizyonuna uygun projelerin hayata geçirecek siyasi adamlarının olmamasıdır. Bu anlamda siyasi kariyeri oldukça parlak olan Yetkin Öztürk, herşeyden önce bizim hemşehrimiz. Kapısını rahatça çalıp meramı anlatmak adına iki büklüm olmayacağınız, Polatlı mevzu bahis olduğunda da taşın altına elini değil gövdesini koyacak bir isim. Eğer Yetkin Öztürk elimizden kayar giderse, bunun Polatlı’ya çok ciddi kayıpları olur. Sadece bir isim diyebilirsiniz. İsim, parti yada bulunduğu görev değil asıl mesele! Asıl mesele, Polatlı’nın sürekli olarak sahipsiz bırakılması meselesidir. Bence gelin hep birlikte hareket ederek desteğimizi bariz bir biçimde göstermek için sosyal medya da ciddi bir tepkisel kampanya başlatalım. Buna İYİ Partili yöneticiler ön ayak olabilir. Gelin, siyaset üstü davranıp kenetlenmiş bir şehir olalım. Gelin, bu kenetlenmeyi Yetkin Öztürk ile başlatıp bir bütün olduğumuzu her meselede gösterelim! Gelin, zayıflamış refleksimizi yeniden canlandıralım ve şehrimize sahip çıkalım. Gelin, bir kez daha kaybeden şehir olmayalım!