Deprem anından itibaren binlerce gönüllü, AFAD ve diğer kurtarma ekipleriyle birlikte bölgeye sevk edildi. Cansuyu Derneği'ne ait arama-kurtarma ekibi gönüllülerinden Mehmet Pamuk o anları Polatlı Postası internet haber sitesine anlattı. 

Polatlı’da yangın ve deprem tedbirleri masaya yatırıldı Polatlı’da yangın ve deprem tedbirleri masaya yatırıldı

"İNSAN HAYATINI KURTARMANIN VERDİĞİ HAZ BAŞKA BİR ŞEY" 

AFAD’a bağlı eğitimlerden aldıkları belgelerle görev aldıklarını ve deprem sabahı aldıkları haberle, Kahramanmaraş’a ulaştıklarını anlatan Pamuk, "İlk gittiğimiz ekip çalışmalarına başlamıştı" diyerek sabah ilk enkazda bir anne ve çocuk çıkarttıklarından bahsetti. “Bir çocuğa bakışım, tarif edemeyeceğim bir duyguydu. İnsan hayatını kurtarmanın verdiği haz, başka bir şey. 12 gün boyunca deprem bölgesinde arama-kurtarma faaliyetlerine katıldık. İnsan hayatına dokunmanın, bir şeye faydalı olmanın hissini anlatacak bir kelime bulamıyorum. Ancak bu his gerçekten çok değerli.” şeklinde konuştu.

"DUYGUSAL YÜKLERE ŞAHİT OLDUK"

Cansuyu Derneği arama-kurtarma ekibi, AFAD'dan aldıkları eğitimlerle donanmış ve 20 kişilik bir ekip olarak sahada aktif olarak yer almıştı. Deprem bölgesinde birçok enkaza girip çıkarken, hem kurtardıkları canlıların hem de maalesef cansız bedenlerin yaşattığı duygusal yüklere şahit olduğunu anlatan Pamuk şöyle konuştu:

“Bir cansız bedene ulaştık ama 2 metre ileride bir insan nefes alıyordu. Bu, çok farklı bir duygu. En büyük haz, hayatta olan birine ulaşmak ve ona yardım etmekti. 4 kişilik bir aileyi kurtardık. Koltukta uyuyan ailenin, koltuk başlarının tavanı koruması nedeniyle kurtuldular. Aileyi çıkarttığımızda, içeriden dışarıya koşar gibi çıktılar. O anı anlatmak çok zor. O ışığı gördüklerinde, nefes almak için koşarak dışarı çıktılar. Bizim için en anlamlı anlardan biriydi.” dedi. 

Deprem Gönüllüsü O Anları Anlattı (1)

"ZENGİN FAKİR YOKTU HERKES AYNI DURUMDAYDI" 

Depremin yıkıcı etkisinin sadece binaları değil, toplumları da eşitlediğini belirten Pamuk, “Zengin, fakir ayrımı yoktu. Herkes aynı noktada eşitti. İnsanın yaşam mücadelesi, arama-kurtarma çalışmalarında gerçek insanlık sınavıydı ve aynı çaresizlik içindeydi. Bölgedeki halktan da büyük destek aldık. Sivil halk bize çok yardımcı oldu. Birçok kişi, ‘Siz yorulmayın, enkazı biz kazalım’ diyerek yardımcı olmaya çalıştı. Oradaki insanlara yardım etmek, hep birlikte mücadele etmek çok önemliydi” diyerek halkın desteğinin büyük bir moral kaynağı olduğunu vurguladı.

Pamuk, deprem bölgesinde geçirdiği 12 günün ardından, yaşadığı duygusal yükün kendisini bir hafta boyunca etkilediğini belirtti. “Bir insanın hayatını kurtarmak, ona bir şans vermek tarif edilemez bir duygu. Kendini değerli hissediyorsun, bir işe yaradığını ve bir insanın hayatını kurtardığını düşünüyorsun." ifadelerine yer verdi. 

Deprem Gönüllüsü O Anları Anlattı (2)

"TÜRKİYE BÜYÜK BİR SINAVDAN GEÇTİ" 

Pamuk, tüm Türkiye halkının, ilk yardım ve arama-kurtarma konularında daha bilinçli olması gerektiğinin altını çizdi. “Hiçbirimiz böyle bir felaket beklemiyorduk. Ama bu, başımıza gelebilir. Hepimizin hazırlıklı olması, birbirimize faydalı olabilmesi için çok önemli” diyerek, hayatını kaybedenlere rahmet diledi. Ayrıca şu ifadelere yer verdi;

“Birçok insan, kaybettiği kadar kurtardıkları insanların varlığına şükredebiliyor. Kardeşini kaybedenler, diğer kardeşlerinin hayatını kurtarmıştı. Bu, hem hüznü hem de mutluluğu bir arada yaşamak demek. Depremin yarattığı acı, tüm Türkiye’yi derinden etkiledi. Ancak bu zorlukla başa çıkabilmek, herkesin birbirine yardımıyla ve arama-kurtarma ekiplerinin özverili çalışmalarıyla mümkün oldu. Türkiye, büyük bir sınavdan geçti ama insanlık, bu tür felaketlerde dayanışma ve yardım etmenin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösterdi." 

Muhabir: ZEYNEP PAMUK