İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ile Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan İYİ Parti Genel Merkezi'nde bir araya geldi. İki lider, yaklaşık 40 dakika süren görüşmelerinin ardından ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ilk açıklamayı yapan Dervişoğlu, “Sayın Erbakan ile bu görüşmeyi daha önceden planlamıştık. Bazı aksaklıklar söz konusu olduğu için bugüne kaldı. Kendileri hayırlı olsun ziyaretinde bulunmak için bizleri şereflendirdiler. Kendilerine ve ekibine teşekkür ediyorum. Türkiye'nin yakın zaman içindeki bütün sorunlarını, Türkiye'deki adaletsizliği, ekonomiyi, emeklinin çektiği çileyi, geleceğe dair vizyonunu tüm konuları ele aldık. Dış politikadaki açmazlıkları, yanlış politikaları konuştuk. Rahmetli Erbakan hocamızı da andık. Türk siyasetine sağladığı yüksek katkıları konuştuk” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin gündemiyle ilgili meselelerde fikir alışverişinde ve değerlendirme bulunduklarını dile getiren Erbakan ise, “Biz Yeniden Refah Partisi olarak her zaman söylediğimiz gibi doğruya doğru yanlışa yanlış politikasını sürdürme noktasındayız. Tabii bu vesileyle İsmail Haniye'nin vefatı dolayısıyla duyduğumuz üzüntüyü de ifade etmek istiyorum. Tüm Filistin halkına ve bütün İslam alemine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Dün oğlu ile telefonda görüşerek taziyelerinizi kendisine ilettik. Bugün de inşallah akşam saatlerinde yarın Doha'da kılınacak cenaze namazına iştirak etmek üzere heyetimizle birlikte Katar'a hareket edeceğiz. Bu vahşi saldırıyı Yeniden Refah Partisi olarak lanetliyoruz” dedi.
“BİR GECE ANSIZIN İSRAİL'E GİREMEYİZ. ÇÜNKÜ KÜRECİK ÜSSÜ İSRAİL'E HABER VERİR”
Milli Görüş olarak 55 yıldır Amerika'dan Türkiye'ye dost olamayacağını söylediklerini vurgulayan Erbakan, “Tabii yine Amerikan Kongresi'nde katil bir soykırımcının alkışlanmasını insanlık adına utanç verici bir olay olduğunu ifade etmek istiyorum. 'Amerikan yönetimi, Amerika kurulduğu günden itibaren Siyonizmin emrindedir' sözümüzde, ne kadar haklı olduğumuz ve 'bizim stratejik ortağımız olamaz' tezimizde ne kadar haklı olduğumuz bu sahneyle bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yeniden Refah Partisi olarak uzun zamandan beri ifade ettiğimiz Kürecik Radar Üssü'nün kapatılmasıyla ilgili gerekli girişimlerin iktidar tarafından yapılmasını istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı bir gece ansızın Gazze'ye de gireriz, İsrail'e de gireriz dedi. Ancak kendisine şunu hatırlatmak istiyoruz ki Yeniden Refah Partisi olarak; bir gece ansızın İsrail'e giremeyiz. Çünkü her şeyden önce bizim kendi topraklarımızdaki Kürecik radar üssü bizim gireceğimizi İsrail'e önceden haber verir. Bu nedenle NATO üyeleri olan İngiltere ve Fransa, Amerika aracılığıyla NATO üssü olan Kürecik üssünden alınan bilgileri İsrail ile paylaşması dolayısıyla kendi topraklarımızda İsrail'in füze kalkanlarını destek vermiş oluyoruz. Kürecik Radar Üssü kapatılmasını söylüyoruz” şeklinde konuştu.
“BU SİSTEMİN ADI BORÇ, FAİZ ZAM VE VERGİ EKONOMİSİDİR”
Bugün Türkiye'de açlık sınırının 20 bin 700 liraya geldiğini hatırlatan Erbakan, “Yoksulluk sınırı 62 bin lirayı aşmıştır. Bu hesaba göre Türkiye'de halkın yüzde 45'i açlık sınırının altında gelire sahip. Yüzde 85'i yoksulluk sınırının altında gelire sahip. Emekliler ve asgari ücretliler açlık sınırının altında. Ve milyonlarca insan da yoksulluk sınırının altında Türkiye'de evine ayda 62 bin liranın üzerinde gelir giren kaç hane var? Türkiye'nin yüzde 15'i. Çünkü bunun dışındaki yüzde 85 bugün yoksul. En son yapılan ciddi araştırmalarda da AK Parti seçmeninin dahi yüzde 65'i ekonominin kötü yönetildiğine inandığını ortaya koydu. MHP seçmeninin yüzde 67'sinin ekonominin iyi yönetilmediğine inandığını ortaya koydu. Türkiye'de halkın yüzde 86'sı ekonominin iyi yönetilmediğine inandığını ortaya koydu. Yani açlık sınırının altında ve yoksulluk sınırının altındaki kesim olan yüzde 85'lik kesim açık bir şekilde haklı olarak, doğal olarak ekonomi iyi yönetilmiyor diyor. Tabii neden böyle oluyor? İmkanlar, her zaman söylediğimiz gibi kamudaki israfa bir avuç imtiyazlı holdinge ve faiz ödemelerine gidiyor. 1.4 trilyon liralık bir imkan, kur korumalı mevduat sahiplerine gitti. Bu sene 1.25 trilyon lira faize gidecek. 163 milyar lira garanti ödemesiyle imtiyazlı holdinglere para aktarılacak. Ve yine bu senenin bütçesinden 1.65 trilyon lira kurumlar vergisi ve gelir vergisi muafiyeti yapıldı. Bu da büyük ölçüde bir elin parmakları kadar imtiyazlı holdingin vergi muafiyetlerine sağlanmış olacak. Böyle olunca bu trilyonlar, imtiyazlı holdinglere, korumalı mevduata, israfa ve faize gittiği için de dar gelirliye, emekli çiftçiye, işçiye imkan kalmıyor. Bu sistemin adı borç, faiz zam ve vergi ekonomisidir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Belediyeler SGK borçlarını ödesin” şeklindeki sözüne ilişkin Erbakan, “Tabii son olarak ifade etmek istediğim iktidarın yerel yönetimlerdeki seçimlerde görmüş olduğu büyük hezimet sonrasında Türkiye genelinde yüzde 70'lik kısımda yerel yönetimleri, yerel iktidarı kaybetmesi sonrasında birden aklına belediyelerin SGK borçları geldi. Yirmi senedir AK Partili belediyelerin yapmış olduğu bu borçlar tahsil edilmezken şimdi belediyeler el değiştirip muhalefet partilerine geçince bu borçların tahsil edilmesi akla geldi. Bu aslında hem muhalefet partilerine, hem de bu belediye seçimlerinde bu partilere oy veren seçmeni cezalandırma manasına taşıyor. Çifte standartçı bir yaklaşım ve bu yaklaşımı kabul etmediğimizi kınadığımızı ifade etmek istiyorum” dedi.