Taliban'ın kontrolüne geçen Afganistan’da hayat her geçen gün zorlaşırken, ülkedeki ağır baskı ve kısıtlamalar dünya gündeminde yer buluyor. Afganistan’ın eski Spor Bakanı ve siyasetçi Humayun Hayri, Polatlı Postası internet haber sitesine verdiği özel röportajda hem Afganistan’daki son durumu değerlendirdi hem de Türkiye ile Afganistan arasında kültürel benzerlikler ve farklar üzerinde durdu.

"AFGANİSTAN'IN DEĞİŞM İSTENİLİYORSA KADINLARDAN BAŞLANILMALI"

Bakanlık görevi süresince Afgan kadınların spor yapabilmesi için mücadele verdiğini vurgulayan Hayri, Afganistan'daki kadınların Taliban yönetimi altında büyük bir baskıya maruz kaldığını belirtti. "Bir toplumda değişim kadından başlar" diyen Hayri, Afganistan’ın geleceğinde kadınların güçlü olmasının kilit rol oynadığını ifade etti. "Kadınlar eğitimsiz ve güçsüz olursa, çocuklar da güçsüz ve eğitimsiz olur. Eğer Afganistan’da bir değişim istiyorsak, önce kadınlardan başlamamız gerekiyor" dedi. Hayri, Afgan kadınlarının toplumdan izole edildiği ve eğitim ile spor gibi temel haklarının ellerinden alındığı bir düzenin kabul edilemez olduğunu vurgularken, ülkenin genel durumu hakkında karamsar bir tablo çizdi.

Eski Afganistan Bakanı'ndan Türkiye Hakkında Çarpıcı Açıklama!

Küçük yüreklerin büyük duyarlılığı: Polatlı'dan tüm Türkiye'ye örnek oldular Küçük yüreklerin büyük duyarlılığı: Polatlı'dan tüm Türkiye'ye örnek oldular

"AFGANİSTAN'IN KUZEYİ VE GÜNEYİ AYNI ŞEKİLDE YAŞAMIYOR"

Afganistan ve Türkiye’nin kültürel açıdan benzer olduğunu söyleyen Hayri, iki ülkenin köklü tarih ve kültüre sahip olduğunun altını çizdi. Ancak, Afganistan’ın dış mihrakların savaş alanına dönüştüğünü belirten eski bakan, ülkesinin jeopolitik ve stratejik konumu nedeniyle sürekli bir çatışma ortamında olduğunu ifade etti. Afganistan'daki farklı etnik ve dini grupların Taliban yönetimi altında aynı şekilde yaşamadığını belirten Humayun Hayri, kuzey ve güneydeki toplulukların birbirinden oldukça farklı koşullarda olduğunu belirtti. 

"Afganistan'ın kaderi dış mihraplar tarafından tayin ediliyor. Afganistan, hem Batı dünyası hem de Rusya gibi büyük güçler için bir savaş meydanı haline geldi. Afganistan'da çeşitli kültürler yaşıyor. Tabii ki Taliban'da bir kültürdür. Afganistan'ın kuzeyi ile güneyi aynı şekilde yaşamıyor. Bu sebepten ötürü biz siyasette federal bir sistem istiyoruz. İstayen bir gurup Talibanın emirleri altına girip Talibanla yaşasın, istemeyende güzel bir hayat yaşasın. Böyle bir sistem gelmezse Afganistan'da durum değişmez" dedi.

"AFGANİSTAN'IN KÜLTÜRÜNDE KATI KURALLAR YOK"

Türkiye’nin Afganistan'ı tam anlamıyla bilmediğini belirten Hayri, Türkiye’nin Afgan halkının kültürel zenginliklerini ve yaşadığı sorunları daha iyi anlaması gerektiğini söyledi. Afganistan’ın içindeki çeşitliliği ve Taliban’ın dayattığı katı kuralların ülkenin gerçek kültürünü yansıtmadığını ifade etti.
"Taliban, Afganistan’da İslam adına sert kurallar uyguluyor. Ancak bizim kültürümüzde bu denli katı kurallar yok. Başörtüsü elbette var, ama bu kadar sert örtünme kuralları bizim kültürümüze ait değil. Türk halkının nasıl örtündüğüne benzer bir örtünme kültürümüz var. Ancak Taliban, dini araç olarak kullanıyor ve bu baskıyı İslam adına yapıyor. Afganistan’da çok farklı dini inançlar var; komünistler, ateistler, Hindular... Biz Türkiye’deki gibi demokratik bir sistemin gelmesini istiyoruz. Kim nasıl isterse öyle yaşasın istiyoruz. Afganistan'a öyle bir hükümet gelsinki kimsenin dinine, konuşmasına, kıyafetine karışmasın istiyoruz. Bütün Afganistan'ın tek dileği bu fakat,  yardım eli uzatan kimse yok" dedi.

"TÜRKİYE'DE ŞERİAT YÖNTEMİ MÜMKÜN DEĞİL"

Hayri, Türkiye’de kadın cinayetleri gibi şiddet olaylarının ardından bazılarının şeriat hükümleri ve idam cezası gibi taleplerde bulunduğunu belirterek, Türkiye’de zaman zaman gündeme gelen "şeriat" tartışmalarına da değindi. Humayun Hayri, Türkiye'nin şeriat yönetimine geçme olasılığını kesin bir dille reddetti. Hayri, "Ben 1996’dan beri Türkiye’ye gelip gidiyorum. Türkiye çok değişti. Birçok krizler atlattı, ancak Türkiye derin bir kültüre sahip. Türkiye’de okuma yazma oranı çok yüksek, halk oldukça eğitimli. Türkiye’de şeriata dayalı bir yönetim sistemi kesinlikle mümkün değildir. Türkiye, laik ve seküler bir devlettir, burada din ile devlet işleri ayrıdır. Böyle bir sistemin burada yer bulması imkansızdır" dedi.

Muhabir: KÜBRA AÇIKGÖZ