Türkiye, endemik bitki ve hayvanlarıyla dünyanın en zengin endemik çeşitliliğine ev sahipliği yapan bir coğrafyaya sahip. Türkiye’nin endemik bitki zenginliğinin bir örneği de dünyada sadece Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde yetişen ‘Sevgi Çiçeği’dir.
Türkiye’de yetişen endemik bitkiler, yurt dışında da oldukça yaygın bilinmekte ve bilimsel araştırmalarda kullanılmaktadır. Bu nadir bitkilerden biri olan ve sadece Ankara’nın Gölbaşı ilçesi Hacı Hasan Köyü yakınlarında yetişen ‘Sevgi Çiçeği’ (Centaurea tchihatcheffii), endemik bitki türlerinin başında gelmektedir.
Sevgi Çiçeği’nin bilimsel adı ‘Centaurea tchihatcheffii’dir ve Plantea aleminin Kapalı Tohumlular bölümünün İki Çenekliler sınıfından Asterales takımı Asteraceae familyasında yer almaktadır. Bu ender bitki, 1848 yılında ilk kez Rus bilim insanı Pierre de Tchihatcheff tarafından Ankara, Gölbaşı, Gölbek-Yavrucak arasında toplanmıştır. Çiçek, göz alıcı mor-kırmızı taç yapraklarından dolayı bu ismi almıştır. Sevgi Çiçeği’nin cins adı, Hipokrat’ın değindiği “Centaur” adındaki insan başlı mitolojik attan gelmektedir. Tür epiteti “Tchihatcheffii” ise İstanbul’daki Rus Elçiliği’nde 1842-1844 yılları arasında ataşe olarak çalışan Pierre de Tchihatcheff’den gelmektedir.
SADECE 3 AY ÇİÇEK AÇIYOR
Sevgi Çiçeği, Nisan, Mayıs ve Temmuz aylarında kırmızı, pembe, eflatun ve beyaz olmak üzere dört farklı renkte çiçek açmaktadır. Halk arasında ismine “Peygamber Çiçeği”, “Gelin Düğmesi” ve yerel bir aşk öyküsünden dolayı “Sevgi Çiçeği” adı verilmiştir. Güneşin yansıma açısına göre kırmızının farklı tonlarını yansıtmasından dolayı “Yanar Döner” olarak da adlandırılmaktadır.
NESLİ TEHLİKEDE
Sevgi Çiçeği, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği tarafından nesli tehlikede olarak belirlenmiş ve Gölbaşı Belediyesi tarafından koruma altına alınmıştır. Ayrıca, Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi kapsamında da koruma altındadır. Ancak bu endemik bitkinin geleceği, kullanılan tarım ilaçları yüzünden tehdit altındadır. Sevgi Çiçeği’nin çiçeklenme dönemi, Nisan ayından Temmuz’un ilk haftalarına kadar devam etmektedir. Bu süre zarfında bitki, muhteşem renkleriyle doğayı süslemekte ve ziyaretçilere görsel bir şölen sunmaktadır. Geriye kalan dokuz aylık süre ise tohum evresinde geçmektedir. Bu dönemde bitki, gelecek yılın çiçeklenme dönemine hazırlık yapmaktadır.
