17 Aralık 2024'te, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından UNICEF iş birliğiyle düzenlenen çalıştaya, kamu kurumları, akademisyenler, dijital içerik üreticileri ve sivil toplum kuruluşları katıldı. Çalıştayda, "Hukuk ve Mevzuat", "Toplumsal Farkındalık ve Destek" ve "Eğitim ve Güçlendirme" başlıklarında üç ana çalışma grubu oluşturuldu.
ÇOCUKLAR SOSYAL İZOLASYON RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA
Bu gruplarda, çocukların dijital dünyadaki varlığını tehdit eden riskler ve bunlara karşı alınması gereken önlemler tartışıldı. Çalıştayda, yaş sınırlandırmalarının yeniden düzenlenmesi gerektiği ve bu sınırlamaların nasıl belirlenmesi gerektiği gibi konular üzerinde fikir alışverişi yapıldı.
Çalıştayın sonuçlarına dayanan rapora göre, dijital dünyada vakit geçiren bazı çocuklar, mahremiyet ihlalleri, çevrimiçi zorbalık, kişisel bilgi paylaşımı ve sosyal izolasyon gibi risklerle karşılaşıyor. Özellikle sosyal medyada yayılan şiddet içerikleri ve intihara özendiren videolar, çocukların psikolojik ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkiliyor. Ayrıca, dijital platformlarda yalnızlık hissi yaşayan çocuklar, sosyal ilişkilerinde zayıflama belirtileri gösteriyor. Aileleriyle vakit geçiremeyen çocuklar, dijital araçlara daha fazla yöneliyor ve bu durum duygusal bağların zayıflamasına neden oluyor.
ÇOCUK OKUMA REHBERİ EBEVEYNLERE ULAŞTIRILMALI
Raporda, çocukların dijital platformlarda kontrolsüz şekilde zararlı içeriklere maruz kaldığına dikkat çekilmekte, özellikle sosyal medya aktivitelerinin yeterince denetlenmediği durumlarda, çocukların psikolojik dayanıklılıklarını zayıflatan içeriklerle karşı karşıya kaldığı belirtiliyor. Bu bağlamda, "dark web" gibi denetimsiz alanlara karşı etkin önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor.
Ebeveynlerin dijital dünyadaki bilinç seviyesinin artırılması amacıyla, Dijital Aile Akademisi kurulması önerilmektedir. Ayrıca, çocukların dijital zararlardan korunması için bir "Çocuk Koruma Rehberi" hazırlanarak ebeveynlere ulaştırılmalıdır. Çocukların dijital güvenliği için dijital okuryazarlık, güvenli internet kullanımı ve psikososyal dayanıklılık eğitimlerinin yaygınlaştırılması büyük önem taşımaktadır. Ebeveynlerin dijital ebeveynlik becerilerini geliştirmeleri ve okullarda dijital okuryazarlık derslerinin müfredata dahil edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Rapor, dijital dünyada çocukların güvenliği için ebeveynler, öğretmenler ve toplumun tüm kesimlerinin ortak hareket etmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Güçlü bir dijital gelecek için bilinçli ebeveynler ve güvenli dijital platformlarla hareket edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, dijital platformların özel gereksinimli çocuklar için daha erişilebilir hale getirilmesi, işaret dili, sesli betimleme ve giyilebilir teknolojilerin yaygınlaştırılması önerilmektedir. Toplumda dijital güvenlik ve mahremiyet konularında geniş çaplı farkındalık yaratmak için kamu spotları, sosyal medya kampanyaları ve eğitici diziler gibi araçlar kullanılmalıdır.