Çanakkale, Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde bulunan tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleriyle ünlü bir il ve şehirdir. Çanakkale, tarihi, doğal güzellikleri ve sahil bölgeleri ile ünlü bir şehir olduğu için birçok güzel ilçeye ev sahipliği yapmaktadır. "En güzel" ilçe kişisel tercihlere ve ilgi alanlarına göre değişebilir, ancak Çanakkale'nin bazı güzel ilçeleri şunlar olabilir:
Çanakkale'nin En Güzel İlçeleri
Bozcaada: Çanakkale ilinin en büyük adası olan Bozcaada, tarihi atmosferi, şarap üretimi, güzel plajları ve deniz ürünleri ile ünlüdür. Aynı zamanda Bozcaada Kalesi gibi tarihi yerlere ev sahipliği yapmaktadır.
Ülkemizin Ege Denizi'ndeki ikinci en büyük adası olan Bozcaada, turizm, şarap üretimi ve rüzgar enerjisi santralleri ile tanınan bir ilçe konumundadır. Geyikli İskelesi'nden sadece 4 deniz mili uzaklıkta bulunan bu güzel ada, İlçe Belediyesi'nin 1923 yılında kurulmasıyla önem kazandı.
Adanın büyük bölümü bağlarla kaplı olup Geyikli beldesinden arabalı vapurlarla ulaşmak mümkündür. Ayrıca 2000 yılında Batı Burnu civarında 17 üreticiden oluşan bir rüzgar enerjisi santrali de adaya kuruldu.
Bozcaada'nın turistik cazibesi pek çok güzellik içerir. Altın sarısı kumuyla ünlü Ayazma Plajı, tarihi değer taşıyan Bozcaada Kalesi (Venedik, Ceneviz ve Bizans dönemlerinden kalma), Bozcaada Müzesi, Kimisis Teodoku Rum Ortodoks Kilisesi, Alaybey Camii, Yalı (Köprülü Mehmet Paşa) Camii, Bozcada Bağ Evleri, Liman Koyu, Değirmenler Koyu ve Habbeli Koyu gibi yerler ziyaretçilere keyifli anlar yaşatır.
Adaya yolculuk yaptığınızda, mutlaka yerel olarak üretilen gelincik çiçeklerinden yapılan şerbet ve reçellerden satın almayı unutmayın. Ayrıca Eylül ayı içinde gerçekleşen Bağbozumu Şenlikleri, Bozcaada'da ilginç etkinliklere katılma fırsatı sunar.
Gökçeada: Gökçeada, büyüleyici plajları, rüzgar sörfü için uygun rüzgarları ve köy yaşantısı ile ünlüdür. Aynı zamanda Türkiye'nin en büyük adasıdır.
Antik çağlarda "İmbros" (İmroz) olarak bilinen bu ilçe, Türkiye'nin en büyük adası olarak Ege Denizi'nin kuzeyinde, Saros Körfezi girişinde konumlanmıştır. 1970 yılında adını Gökçeada olarak değiştirmiştir. Bu güzel ada, yaklaşık 95 kilometrelik sahil şeridine sahip olup su kaynaklarının bolluğu ile ünlüdür. Türk ve Rum mutfaklarının eşsiz bir birleşimiyle tanınır.
Lozan Anlaşması sonucunda, 22 Eylül 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılan Gökçeada, tarihi ve kültürel zenginliği ile bilinir.
İlçeyi ziyaret ettiğinizde görebileceğiniz yerler arasında Gökçeada Rum Köyleri, organik tarım alanları, Aydıncık Plajı, Mavi Koy, Laz Koyu, Su Altı Milli Parkı, Tuz Gölü, Kaşkaval Burnu, Marmaros Şelalesi, İskitler Kalesi, Kaya Mezarları, kiliseler ve manastırlar yer almaktadır.
Gökçeada'ya ulaşım, Çanakkale Limanı'ndan ve Eceabat-Kabatepe Limanı'ndan deniz otobüsleri, feribotlar ve arabalı vapurlarla sağlanmaktadır. Gökçeada'nın doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleri keşfetmek için ideal bir destinasyon olduğunu söyleyebiliriz.
Eceabat: Eceabat, Çanakkale Boğazı kıyısında yer alır ve Çanakkale Savaşı'nın yaşandığı topraklarda bulunur. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı'na yakınlığı ile bilinir.
Gelibolu Yarımadası'nın batı ucunda konumlanan Eceabat, doğusunda Çanakkale Boğazı ile çevrilirken, yarımadanın geri kalan kısmı Ege Denizi ve Saroz Körfezi tarafından kuşatılmıştır. Çanakkale Savaşı, ilçe sınırları içinde gerçekleşmiştir ve Eceabat, 1973 yılından bu yana Tarihi Milli Park statüsüne sahiptir. Antik dönemdeki adı "Maydos" olan ilçenin tarihi, M.Ö. 2000'lere kadar uzanmaktadır.
Eceabat'a yaklaşık 4 km uzaklıkta bulunan Sestos Kalesi, Yalova köyünde yer alırken, Kilisetepe/Maydos Yerleşimi de ilçeye tarihi bir yakınlık sunar. İlçeye 5 km mesafedeki Bigalı Kalesi, İstanbul'un fethinden sonra 1462 yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından inşa edilmiştir. Kilitbahir Kalesi, aynı zamanda ilçeye 5 km uzaklıktadır ve 1659 yılında IV. Mehmed döneminde yapılmıştır. Seddülbahir Kalesi ise 1659 yılında inşa edilmiştir. Bu tarihi kaleler, bölgenin önemli yapılarıdır.
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı da Eceabat ilçesi sınırları içinde yer alır. Bu milli park, 1973 yılında kurulmuş ve 33.000 hektarlık geniş bir alanı kapsar. Bu alan, zengin tarihi mirasın yanı sıra doğal güzellikleriyle de dikkat çeker.
Ayvacık: Ayvacık, Kaz Dağları'nın eteklerine kurulu ve doğal güzellikleri ile ünlüdür. Aynı zamanda Behramkale köyü, Assos Antik Kenti ve Athena Tapınağı gibi tarihi yerlere ev sahipliği yapar.
83 kilometrelik sahil şeridi ile dikkat çeken Ayvacık, ilin en uzun sahil kesimlerinden birini kucaklar. Bu güzel ilçe, 01.06.1928 tarihinde 1282 sayılı kanunla ilçe statüsü kazandı. Sahip olduğu güzel koylar, Tuzla Kösedere ve Babakale ovaları ile doğal bir harikadır. İlçenin ekonomisinde turizmin ve zeytinciliğin önemi büyüktür.
Küçükkuyu beldesinin kuzeyinde bulunan Adatepe Köyü, zeytinliklerle çevrili, Türk ve Rum kültürünün bir arada yaşadığı özel bir yerdir. Taş evleri ve doğal güzellikleri ile Ayvacık ilçesinin görülmesi gereken yerlerinden biridir. Adatepe Zeytinyağı Müzesi, Gülpınar Apollon Smitheus Kutsal Alanı, ülkemizin en batıdaki Osmanlı kalesi olan Babakale Kalesi, Behramkale Köyü sınırlarındaki Assos Antik Kenti, Ayvacık Tuzla Köyü Kaplıcası, Küçükçetmi Kaplıcaları (Afrodit Kaplıcası), Mıhlı Çayı, Mıhlı Şelalesi ve Köprüsü, Kadırga Koyu gibi keşfedilmesi gereken birçok yer bulunmaktadır.
Ayvacık aynı zamanda sörf turizmi için ideal bir destinasyondur. Bu ilçe, doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleri ile ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar.
Her bir ilçe, farklı bir deneyim sunar ve tercihlere bağlı olarak "en güzel" olanı değişebilir. Çanakkale'nin ilçeleri, tarih, doğa ve denizle iç içe farklı tatil deneyimleri sunar.
