17-15 Aralık süreci, 2013-2014 yıllarında yürütülen ve 4 kabine üyesinin yolsuzluk suçlamaları üzerine istifasıyla sonuçlanan operasyonlar süreciydi. Söz konusu soruşturmalar AK Parti tarafından ‘FETÖ kumpası’ olarak nitelendirilmişti.

17-25 Aralık sürecinin yıl dönümünde Can Dündar’a konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tam 17:25’i gösterirken pili çıkarılmış saatle ilgili şunları söylemişti:

“Bunu bizzat ben yaptım. 17.25’i gösterdiğinde pilini çıkardım. Her gün bu takvime bakıyorum. Onların takvimi, bizim saatimiz. Buradan da anlayabilirsiniz ki biz, 17 ve 25 Aralık’ın hesabının sorulması vaadimizden asla geri adım atmayız.”

Söz konusu saatin Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un Bahçeli’yi ziyaretindeki fotoğraf karesinde görülmesi Bahçeli’den iktidara mesaj olarak yorumlandı.

Bahceli Ali Koc

BAHÇELİ’DEN AÇIKLAMA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin makam odasındaki 17-25 Aralık'ı gösteren saat ile ilgili açıklama yaptı.

Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Cumhur İttifakı, Türk tarihinin varoluş refleksi, Türk milletinin varlık ve birlik remzidir. Küresel ekonomi-politik sistemin yeni baştan inşa edildiği, önümüzdeki bir yıllık süre zarfında iç kargaşa çıkma riski en yüksek ülke olarak Türkiye’nin haksız ve hayasızca gösterildiği bir dönemde Cumhur İttifakı milli güvence, milletin özgüvenidir" dedi.

Bahçeli’nin açıklamasının tamamı şu şekilde:

“Cumhur İttifakı, Türk tarihinin varoluş refleksi, Türk milletinin varlık ve birlik remzidir.

Küresel ekonomi-politik sistemin yeni baştan inşa edildiği, önümüzdeki bir yıllık süre zarfında iç kargaşa çıkma riski en yüksek ülke olarak Türkiye’nin haksız ve hayasızca gösterildiği bir dönemde Cumhur İttifakı milli güvence, milletin özgüvenidir.

CHP Kadın Kolları yönetici eğitimleri Ankara’da gerçekleştirildi CHP Kadın Kolları yönetici eğitimleri Ankara’da gerçekleştirildi

İstiklal ve istikbal haklarımızın muhafız ve müdafaa onurunun mihver gücü cumhur ile Cumhuriyet’i kucaklaştıran akıl ve ahlak temelli ittifakımızdır.

Türkiye’miz üzerinde karanlık senaryolar yazan, nevzuhur kaos denklemleri kuran, tarih sahnesinde pasif ve müdahale edilebilir bir ülke olmasının planını hazırlayanlar bugünlerde dedikodu çarkını hızla çevirmeye, fitne cephesini artan ölçekte tahkim ve takviye etmeye başlamışlardır.

Bu mahsurlu tablonun gözümüzden kaçtığını düşünenler hiç kuşkusuz derin bir gaflet ve melanet girdabında sürüklenen çürüklerdir.

17-25 Aralık emniyet ve yargı darbe süreci, 15 Temmuz FETÖ ihanetinin kuluçka evresidir. 15 Temmuz işgal teşebbüsünün çatısı 17-25 Aralık süreciyle örülmüştür.

Bu nedenle FETÖ’nün ne 15 Temmuz silahlı kalkışmasını ne de 17-25 Aralık kumpasını hatırımızdan ve gündemimizden çıkarmak mümkün değildir. Ayrıca doğru da değildir.

Cumhur İttifakı’nın tertemiz mücadelesine leke sürmek için beşinci kol faaliyeti üstlenen mihrakların boşa kürek çekmeleri bir yana, heveslerinin ve hedeflerinin ihanetle çerçevelenmiş kursaklarında kalması mutlak ve mukadder bir akıbettir.

Şunu da özellikle ve tekraren hatırlatmalıyım ki, küresel internet platformlarının, sosyal medya mecralarının, organize çıkar gruplarının, bazı gazete ve televizyonların (özellikle Halk Tv) Cumhur İttifakı’nda çatlak varmış gibi yaygara koparmaları hüsran içinde hayal kırıklığına uğramaya mahkumdur. Elbette bu odaklarla günü geldiğinde hesaplaşmak kaçınılmazdır.

Cumhur ittifakı Türk ve Türkiye Yüzyılının müjdesi, gelecek nesillerin haysiyet ve heyecan mükafatı olarak kutlu yürüyüşünü sürdürecektir.”

Kaynak: HABER MERKEZİ