Türkiye, Alp-Himalaya Deprem Kuşağı’nda yer alan ve büyük depremlerle sık sık sarsılan bir ülke. 2 yıl önce Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremler bu acı gerçekle yeniden yüzleşmemize yol açtı. 2 yılın ardından yaralarımızı sararken deprem değil binalar öldürür gerçeğiyle planlı kentleşme ve depreme dayanıklı yapılaşma vurgusu sıklıkla uzmanlar tarafından dillendiriliyor.
Türkiye'nin deprem ülkesi olduğu gerçeği yok sayılmadan riskler en aza indirilmeli. Ülkemizin kalbi başkent Ankara için de belirli riskler beraberinde geliyor. Kuzey Anadolu Fayı’na (KAF), Tuz Gölü Fay Zonu’na ve Keskin Fayı’na yakın konumda bulunan Ankara, büyük depremler üretme potansiyeli taşıyan aktif faylar tarafından çevrelenmiş durumda.
Uzmanlar, Ankara’nın geçmişte Kuzey Anadolu Fayı üzerinde meydana gelen büyük depremlerden etkilendiğini belirtiyor. Özellikle 1944 Bolu-Gerede'de yaşanan 7.6, 1938 yılındaki Kırşehir-Keskin'deki 6.8 ve 1668 yılında Kuzey Anadolu Fayı’nda meydana gelen büyük depremler, başkentte ciddi sarsıntılara neden olmuştu.
DEPREM DEĞİL BİNA ÖLDÜRÜR
Ankara’nın deprem risk haritasına göre şehir genel olarak üçüncü ve dördüncü derece deprem bölgesinde yer alıyor. Ancak bazı ilçeler, fay hatlarına yakınlığı nedeniyle daha fazla risk taşıyor. Özellikle Bala, Kazan, Çamlıdere, Kızılcahamam, Elmadağ, Evren ve Demetevler gibi bölgeler, uzmanlar tarafından deprem açısından daha riskli ilçeler olarak değerlendiriliyor. Özellikle Yenimahalle'nin Demetevler mahallesindeki bitişik nizamda yapılan sık yapılaşmanın adeta domino taşı etkisi yapacağı sıklıkla dile getiriliyor.
Demetevler'de dikkat çeken en önemli konulardan biri, özellikle 10-15 kat arasındaki yüksek betonarme yapıların deprem sırasında ciddi risk oluşturması uzmanlar tarafından sıklıkla vurgulanıyor. Asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat depremleri sonrası Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, dikkat çektiği Demetevler konusunu tekrar gündeme getirerek basın açıklamasında konuşmuştu. Yaşar, "Herhangi bir depremde sarsıntıda can kaybımız fazla olur, çünkü Demetevler’deki yollar çok dar, bitişik nizamda yapıldığı için domino taşı gibi bu binaların yıkıldığında burada kurtarmaya bile vatandaşların geçmesi mümkün olmayacaktır” demişti.
SAĞLAM YAPI VURGUSU
Ankara'nın kent merkezindeki bazı ilçeler (Keçiören) örneğinde olduğu gibi daha sağlam zemin yapısına sahip olduğundan, deprem etkisini en aza indirme potansiyeline sahip. Ancak uzmanlar, “Deprem değil, binalar öldürür” gerçeğine dikkat çekerek, zeminin sağlam olmasının tek başına yeterli olmadığını vurguluyor. Deprem yönetmeliğine uygun, sağlam yapılar inşa edilmediği sürece, en düşük riskli bölgelerde bile tehlikenin devam edeceği belirtiliyor.
