Ankara Meclisi Derneği, (23.01.2023) saat 12.15 de, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a yeniden aday olması nedeni ile Ankara Kent Konseyi’ne "hayırlı olsun ziyareti" toplantısı gerçekleştirildi. Gazeteci-Yazar Mehmet Akyol, Ankara İl Genel Meclisi Meclis Eski Başkanı ve Birliğin Strateji Geliştirme Kurulu Başkanı Av.Sezai Çetiner, BAŞKON Genel Başkanı Nurettin Doğan, teşkilatın kurmay heyetinden Serap Işık ve Suna Toker yer aldılar.
Ankara Meclisi Derneği tarafından düzenlenen toplantı büyük ilgi gördü. Toplantıya eski bakanlardan Cengiz Altınkaya ile Enis Öksüz, milletvekilleri, valiler ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu lideri katılım sağladı. Geniş kapsamı olan toplantıda her konuya söz alan değerli isimler açıklamalarda bulundular.
Ankara Meclisi Derneği Başkanı Mehmet Akyol, programın açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Başkan Akyol açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"ANKARADAN DOĞAN GÜNEŞ, ANADOLU'YU AYDINLATACAKTIR"
"Anadolu 20 yıldır İstanbul kafasıyla idare edildi. Bu demek oluyor ki bu gidiş idi. Bu demek oluyor ki bu gidiş iyi bir gidiş değil, bunun bizim bir sloganımız var. O da, Ankara’dan doğan güneş, anadoluyu aydınlatacaktır. Biz Ankara Meclisi olarak, Ankara’dan doğan bu güneşi Mansur Yavaş olarak nitelendiriyoruz. Başkan Yavaş’ı daha önce hiç özel numarasından aramadım. Tabi bu süreçte Mansur Başkan’dan taleplerimiz oldu. Biz bir istedik Mansur Yavaş bin verdi.
Büyükşehir belediyesi yasası ile çekilmez bir çile olan sıkışıklığı nasıl bertar edebileceğimizin programını yaptık. Tarım Akademisi kurduk. Şehirden köye dönüş projemiz gibi çeşitli projemiz var. Bu alanlarda büyükşehir belediyesinin da var gücüyle çalıştığı ortadadır. Mansur Yavaş bu projeleri gönüllere yapıyor. Öğrencilerin, gençlerin, fakirlerin yaşlıların, herkesin gözünde Yavaş önde…
Sürüm sürüm süründürülen emeklilere de, sahip çıkan Sayın Başkanımız Yavaş’a müteşekkiriz. Sloganlarımız arasında yer alan, ‘Anadolu Hareketi’ni inşallah sayın Mansur Başkanla yapacağız" dedi.
Sahnede söz alan eski bakan Cengiz Altınkaya'da yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
HESAP VERME GÜNÜ YAKLAŞTI
"Belediye başkanlarının hesap verme günleri yaklaştı. Geçtiğimiz 5 yılın hesaplaşması olacak. Bu süreçte kendisi ile birkaç defa görüştük. Duyarlı davranışları için öncelikle kendisine teşekkür ediyorum. Fakat hatırlatmak isterim. Bir Ataköşk otelinde bir toplantıda TOGO kulelerini yıkan birde sokak köpeklerini bir proje dahilinde bir nizama sokarsanız Cumhurbaşkanlığı adaylığınız hayırlı olsun sizi kimse tutamaz demiştim. Şimdi köpekler serbest dolaşıyor. Ve TOGO kuleleri olduğu yerde duruyor. Bunlarla ilgili tarafınızdan açıklama bekleriz. Ben Ankara’da yeni bir kimlik görmek isterim. Ben sizin bir imzanızı görmek isterim. Mesela Cinnah caddesinde tek taraflı bir otopark sağlamanızı bekliyoruz. Bütün caddelerde çekilir levhası var. Çekilir levhası olan her caddede de arabalar park ediyor. Ve herkes her an çekilme korkusu yaşanan bir stres yaşıyoruz. Şehiri kullanırken bir stres içindeyiz.
SOKAKLARIN ÇAMURUNA BİR ÇARE BULUNMALI
Şuan bir drone Ankara’nın üzerinde uçsa ve Merkez Ankara’yı görsek. Ya da İncek’te yapılan Akadya sitesini görsek. Bir faciaya anbean tanıklık etmiş oluruz. Merkez Ankara’yı yapan kişiler ciddi para kazanıyorlar. Bir şehre bu kadar ihanet edilemez. Ben bu konuda sizin bir eleştirinizi duymadım. Bunu partinizin sözcüleri ibret olarak anlatmalı. Örneğin gelin görün; Akadya diye bir site yapılıyor. Böyle bir site dünyada yok. Ankara’da inşaat bitmiyor. Sokakların çamuruna bir çare bulunmalı.
KISIRLAŞTIRMA BİR ÇÖZÜM DEĞİL
Bizim oturduğumuz sitede çocuklarımız eşlerimiz eline filesini alıp markete köpekler saldırdığından dolayı gidemiyor. Kısırlaştırma deniyor. Kısırlaştırmanın çözüm olmadığına dair bilimsel araştırmalar var. Kısırlaştırmak çare değil. Çare bulmak lazım. Sayfalarca yazı yazan dernek başkanları var. Ama yazının sonunda bir çözüm yok. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde başıboş köpek diye bir şey yok. Tehdit budur. Bu tehdidi ortadan kaldırmanızı istirham ediyoruz.
Ankara’da birçok dere var. Bülbülderesi, Kavaklıdere vb. lütfen bu dereleri düzene sokulsun. Bir şırıltı yaratılsın.
TRT ve Oran’daki geçitler için teşekkür ederiz. 40-50 yaşındaki çam ağaçlarının bir tekine dokunmadan geçitler yapıldı. Ancak Yargıtay’ın oradaki ağaçların akıbeti ne oldu bilmiyoruz. Her nereye taşındıysa bilmek istiyoruz.
Ben gökdelenlere karşı değilim, ben bunların planlı olmayışına karşıyım. Merkez Ankara örneğinde olduğu gibi bir çok altyapı yetersizlikleri doğuruyor. Biz Ankaralılar olarak Merkez Ankara’nın yarattığı bütün altyapı yetersizliklerini, yeni projelerle ödeyeceğiz. Buna hakları yok. Buradan isyan ediyorum. Bunu dile getirmenizi ister, başkan adaylığınızı kutlarım.”
Bakan Enis Öksüz ise hayırlı olsun toplantısında şu açıklamalarda bulundu:
SİNAN PAŞA'NIN AKREBİNDEN TEHLİKELİLER
Sayın Başkan, Fatih Sultan Mehmet’in hocası Sinan Paşa’yı gündeme getirin. Sinan Paşa 42 yaşında vefad eden, çağlar ötesi fikirleri olan birisidir. Halka hizmet edecek insanlara bir öğüdü bulunuyor. Sizi idare edecek ve size hizmet edecek insanları seçerken birinci vazifeniz, ahlak karakter ve sorumluluk sahibi ikinciside bilgi sahibi ve dürüst olacak. İsraftan korkan. Emanet olarak gördüğü hazineden harcama yaparken yerli yerinde haecama yapan . Siz gelir ters bir adamı seçerseniz, akrebe kanat takmış olursunuz. Bir akrep bir insanı sokar, eğer canı yandıysa ezer geçer. Ama arı gibi bir hale gelirse belki çok daha fazla insanı sokup canını yakar.’ Gördüğümüz manzara tam olarak bu. Bir grup kontrolünü eline geçirmiş, milletin canını yakıyor. Yaktıktan sonrada; ne güzel yaktım diyen anlaşılmaz bir politika içerisinde. Sinan Paşa’nın akrebinden daha tehlikeli akreplerle idare ediliyor önemli yerlerimiz.
HALKIN AKLI GÖZÜNDEDİR
Kreşler konusunda önemli adımlar atıldı. Temmennim bunların artması. Bunlar halk tarafından beğeniliyor. Parklar ve bahçeler konusunda da ciddi adımlar atılıyor. Bunların halka tanıtılması noktasında da daha fazla tanıtım çalışmaları yapılmalı. Türk halkının aklı gözündedir. Bu konuya dikkat çekmek isterim.
Bakan Enis Öksüz ise sözlerine “ Mansur Bey bizim arkadaşımız, her zaman yanında ve arkasında olduk, her hangi bir talebim de olmadı “ diyerek başlayıp birtakım önerilerde bulundu.
Bilim Kurulu Başkanı'da olan Milletvekili Yusuf Bacanlı'da etkinlikte söz aldı ve şunları ifade etti:
'ÇALIYORLAR AMA ÇALIŞIYORLAR SÖZÜNÜ ORTADAN KALDIRDIK' BUNU SIK TEKRARLAYIN
"Sayın Mansur Yavaş bir yerde şu sözü söyledi: Çalıyorlar ama çalışıyorlar. Bu sözü ortadan kaldırdık. Bu sözü sık tekrarlayın. Muhalefetin en büyük yanılgısı tekrardan kaçıyor oluşu. Çünkü ben bunun etkiisnde mahallemde gördüm. Demokratik ülkelerde her makamda kim olursa olsun hesap vermek mecburiyetindedir. Bugün hesabı milli irade dediğimiz TBMM’nin çıkardığı kanunları anayasa mahkemesi denetliyor.İktidarların harcamalarını da sayıştay belirliyor. Kaldı mı bu? Kalmadı. Milli irademiz elimizden alındı.
SEÇİMLERİ MİLLİ İBADET AŞKI İLE TAKİP ETMELİYİZ
Mansur Başkan’dan beklentiler izah edildi. Bugün şimdi bende diyorum ki; biz Mansur Bey’e ne verebiliriz? Bizden beklentileri nedir? Bugün o gün…
Bu oy döneminde insanların 3 önemli görevi vardır. Birincisi askerlil yapmak vergi vermek bu tekrarlanmalı. İktidarlar çare merkezidir, şikayet mercii değildir. Bir ülkede terör varsa; sorumlusu iktidarlardır. Bu ülkede huzursuzluk, geçim sıkıntısı, gelir dağılında, adalette sıkıntı varsa; bunun da sorumlusu iktidalardır. Siz bir ülkede hastalıklı bir iklim yarattıysanız orada habis mikroplar ürer ve herkese sirayet eder. İktidaların anayasada yazılı olmayan çok hassas bir görevi vardır. O da toplumda sağlıklı sosyolojik iklimi oluşturmaktır. Bu seçimleri bir milli ibadet aşkıyla takip etmek zorundayız."
Kapanış konuşmasını yapan Ankara Meclisi Anadolu Birliği Onur Kurulu Başkanı Emekli Vali Abdulkadir Sarı'da şu ifadeleri kullandı:
Ostim’de geniş katılımlı bir toplantıda Ankara’ya Mansur Yavaş’ın yakışacağını, seçilmesi gerektiğini hem şahsiyeti ile hem icraatleriyle kendisini kanıtlayacağını ve Ankara’ya güven vereceğini söylemiştik. Bizleri yanıltmadı. Ülke birçok badireler de atlattı. Bu dönemde depremi yaşadık. Bu depremin sonucunda 700 bin deprem maduru Ankara’da misafir edildi. Pandemi’yi Ankara en hafif şekilde atlattı. Bunlar için tek tek teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Gölbaşında sayın başkanın gerçekleştirdiği tarım kampüsü bulunuyor. Burası Ankara’ya kısa süre içinde nefes aldıracak bir yer olacak. Ankara çifçisine Ankara köylüsüne tohumluktan silajına tüm desteğin devam edeceğini biliyorum. Sayın Başkanım, termal turizm konusunda çalışma yaptığını biliyorum ama yeterli olmadığını bu nedenle hem yurt içine hem yurt dışına hitap eden şekilde termal çalışmaların devam ettirilmesini bekliyorum.
Burası Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankaralı’ya emanetidir. Ulus Kızılay ve Sıhhıye tarihine kültürüne yakışır şekilde dizayn edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda önümüzdeki dönemde çalışmalarını bekliyorum. Ankara’nın bir diğer zenginliğide beyin zenginliğidir. Bu beyinlerden istifade edilebilir. Bir organizasyonla bu beyinlerin hem misyonundan itifa ederek Ankara’nın daha yaşanılabilir bir kent olacağını, sizinle birlikte bunun olacağını görüyorum. Başarılarınızın devamını dilerim.
Yapılan konuşmaların ardından herkesi tek tek notlar alarak dinleyen Mansur Yavaş alkışlar eşliğinde sahneye davet edildi.
“Sayın divan, çok değerli konular hepinize saygılarımı sunuyorum" diyerek sözlerine başlayan Yavaş'ın konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
POLATLI SUYUNU BU AY AKITIYORUZ
"Polatlı suyu için geçtiğimiz günlerde, Turgut Altınok Polatlı’ya gitmiş. 5 yıldır burada su akıtılamıyor, biz 2024’te temiz suyu akıtacağız demiş. Talihsiz bir açıklama olmuş. İnşallah biz temiz suyu bu ay akıtıyoruz zaten. 110 km’den gidiyor. 2 metre 20 cm’lik borular şehrin tam akciğerinden geçiyordu. Büyük zorluk çektik. Şuanda, Sincan yolunu yardık. Ama inşallah Yenikent’ten bir bağlantı yapmak suretiyle içini dolduracağız. İçini doldurmak tam bir ay… Polatlı’da şöyle bir durum vardı. 110 km'den geliyor. Eski sistem yapılmış ve hiç vana koyulmamış. Ve su bir yerde arıza yapıyor. Önce suyun boşalması bekleniyor. Sonra tamir ediliyor ardından test etme imkanı yok. Toprağın altına gömüyorsunuz. Tekrar su veriliyor. Diyelim ki düzgün kaynatılmış, o su yine 1 günde geliyor. Bir günde de boruları dolduruyor. Bu şekilde eski bir yapı bulunuyordu. Bu borular sipariş usulü üretiliyor ve İskenderun’da yapılıyor. Bu nedenle onları bekleme sürecide zamamn alıyor. Simdi inşallah boruların son kısmı da geliyor.
Polatlı'nın su sorunu çözülecek. Temiz su geldiği zaman tam 1 buçuk milyon nüfusu ilgilendirecek. Sincan, Yenikent ve Etimesgut tarafıda dahil ve Polatlı’ya kadar gidecek. İnşallah suyu bu ay akıtıyoruz.
Kent Konsey’inde heyetler toplantı halinde her kesimden insan var ve burada toplantı yapıyor. Sonrasında görüşlerini bize aktarıyorlar ve belediye meclisinde oy birliğiyle kabul ediliyor. Mustafa Kemal Atatürk Gençlik Parkı’nda bizzat gezmek ve kontrol etmek suretiyşe bu Gençlik Parkı’nı yapmış. Daha sonra belki burada 10-15 yıl önce elden geçirmek istemişler ve meşhır havuzumuzun içine de tır sokmuşlar. Geldik su devamlı kaçırıyor. Ve biz geldiğimizde zemine bir şey sererek havuzu doldurabilsekte kendin en güzide yeri. Bu bölgeyede Kent Konseyini yaptık. Ve bütün aktivitileride buraya getirdik ki, lunapark meselesi dışardan gelenler göçmen, mülteci onların yuvası bundan dolayı buraya Ankaralı giremiyor. Buraya başkalarına tahsis ettik, burası kimliğini kazanacak.
MERKEZ BANKASI'NIN TAŞINMASI SÜRECİ
Merkez Bankasının Ankara’ya taşınmasına karar verildi. Merkez Bankasının kanun gereği Ankara’da toplanması gerekiyor. Biz bunun için mahkeme sürecine girdik. İdare mahkemesi bunu şu nedenle redetti: yararı yoktur. Nasıl yararımız yok? Birtakım şeylere rağmen istinaf bu arada tüm kapıları kapattı. Cenab-ı Allah öyle bir şey yaptı ki; bu deprem korkusuna; giden genel müdürlüklerin birçoğu Ankara’ya dönmek için yer arıyorlar.
HESAP VERME GÜNÜ 27 OCAK
27 Ocak’ta Atatürk Spor Salonu’nda hesap verme günümüz olacak. 5 yılda neler yaptık, neler yapamadık akşam 19.30’da hepinizi bekliyorum.
Sayın bakanım TOGO’yu yıktırmamak için mahkeme ile her şey yapılıyor. Bilin ki hukümet arkasında değil. Planı durduran mahkemenin hakimleri değişti. 2 veya 3 tane heyet var. Şimdi diyorlar ki çatısı kapanmış. Hayır mahkeme karar verdiğinde %30’daydı. Avukata geç bildirilmesi, iki tarafında avukatı aynı olunca bu arada 2 ay içinde %70’e çıkarılmış. Bu kazanılmış değil, hakkın kötüye kullanılmasıdır. Ve sürekli olarak yıkım kararı alıyoruz ruhsatı iptal ediyoruz. Heyet sürekli değişiyor. Israr eden hakimlerinde tayini çıkıyor. Bunu da kamuoyuna açık bir biçimde yansıtacağız.
8 MİLYON NÜFUS TAHMİNİ TUTMAYACAK
Ankara’da 2025 yılında öngörülen nüfus 8 milyondu. 2024’e geldik daha 6 milyon bile olmadık. Yani 8 milyon tutmayacak. Ama imara açılan yer tam 18 milyon. Ben Yaşam Kent2e yeni taşındım. Karşı bölgeyi de tam olarak görüyorum. Birkaç yıl sonra o karşı bölgede tam bir beton mezarlığı görmek isteyen bakacak. Tamamı imara verilmiş, kesinleşmiş bu imarların iptal edilmesi demek; belediyenin değil belki devletin bütçesini baya zorlayacak bir yapıda. Hepsi 40 50 katlı ve hepsi kesinleşmiş bu imarlarda.
Merkez Ankara’nın durumu ise daha da farklı. Oranın nasıl verildiğini hepiniz biliyorsunuz. Mimarlar Odası, biz Mamak’ta, Altındağ’da kentsel dönüşüm yapıyoruz. Mesela Hıdırlı; Hacı Bayram tarafına bakan görüntü tamamen yeşil olacak. 50 milyon liralık ağaç aldık. Orada reakresyon projeleri var. Vatandaşın gidip oturabileceği yerler var. En üsttede 1071 km uzunluğunda bir Cumhuriyet Kulesi var. Altında da Cumhuriyet müzesi bulunuyor. Ben imarla ilgili bir bir sorunu yoktur diye düşünerek bunu twit attım. Atmaz olaydım. Anında orayı koruma alanına aldılar. Fakat Mimarlar Odası’da bizim yemyeşil yaptığımız yeri, burada imar yoğunluğu var, kişisel rant var diyor yani belediyede kişisel rant olur mu? Belediyenin rantı olur olursa. Bu da bu şekilde kaldı.
Şimdi yeni bir plan geliştirdik, tekrar oraya başlıyoruz.Bu arada kurula gidince kurulda şöyle dedi. Ankara Kalesi’ndeki bayrağı geçmesin. Şimdi kaledeki bayrağı yükseltiyoruz. Daha görkemli olsun diye. Bu tür akla mantığa sığmayan şeylerle uğraşıyoruz. Bizim her şeyimize dava açan Mimarlar Odası, sürekli reddedilmesine rağmen herkesi kışkırtıyor. Şimdi de Çankaya’dan belediye başkan adayı oldu.
ANITKABİR'İN SİLÜETİNİ KAPATAN MERKEZ ANKARA'DIR
Şimdi Merkez Ankara’ya dava açmadım. Sayın Bakan, bu soruyu iki seferdir soruyorsunuz. Birde yalan haber çıkartılar, Anıtkabir’in silüetini kapatıyorlar diye. Artık bunların hepsini televizyondan anlatacağız. Anıtkabir’in suliyetini kapatan, Merkez Ankara’dır. Niye buna dava açmadınız dediğimizde net bir cevap veremiyorlar. Dava 5 yılın ardından zaman aşımına uğradıktan sonra açılmış. Bunun hesabını da kamuoyuna kendisinin vermesi gerekiyor.
Beşevler’de eski otellerin olduğu bölgedeki yeri yıkmışlar ve bizden önceki dönemde oraya külliye vb. bir şey yapacaklarmış. Sonra mahkeme iptal ediyor. Ve belediyede buna ilişkin birçok iptal gerekçesi bulunuyor. Henüz bunlar dururken komisyona; Ak Parti’nin çoğunluğu bulunuyor ya, önerge veriyorlar. Ve bugün geçsin diyorlar. Ve çoğunluk nedeniyle geçiriyorlar. Bana sordular; mahkeme’den döner diye düşünürken, bunlar şimdi bir de camiye engel oldu derler. Geçsin, veto edelim ya da dava edelim diye konuştuk. Bu sırada çıktılar Anıtkabir’in 300 m. Yakınına cami yapıyorlar dediler. İddia ettiği her şey yanlış. Atatürk’ün eğitim için bağışladığı bir bölge diyor. Tapu kayıtlarına baktık, aslı astarı yok. Yanında Gazi Üniversitesi’nin binası var, 18 katlı. Caminin minaresinin daha yüksek olması imkansız. Kaldı ki daha Yenimahalle Belediyesine gidecek.
"BİZİ BU ZİHNİYET ENGELLİYOR"
Yenimahalle Başkan Yardımcımız; kendileri belediyeye geldikleri zaman, önce Merkez Ankara’nın Anıtkabir’in suliyetini kapatan görüntülerini gösteriyor. Ve soruyor niye buraya dava açmadınız? Ve zaten Anıtkabir’in kaidesinin olduğu yer 80 metre yüksekte, peki siz dava dilekçesinde neden cami yapılırsa Anıtkabir’in silüetini kapatıyor demediniz? Şimdi dolasıyla bizi sadece resmi meclis engellemiyor, birde bu zihniyet engelliyor.
"SOKAK HAYVANLARI İLE İLGİLİ SALDIRIYA UĞRUYORUM"
Sokak hayvanları ile ilgili en çok saldırıya ben uğruyorum. Sebebi şu ki; biz topluyoruz. Biz önce kısırlaştırma ihalesi açtık. 2014’ten 2019’a kadar 20 bin köpek kısırlaştı. Baktık baş edemiyoruz. Bizim dönemimizde 80 bin köpek kısırlaştırıldı. Ve firma yapamayınca, pes etti bıraktı gitti. Bizde ayrıca kısırlaştırma yapıyoruz. Fakat bunun böyle önlenemeyeceği belli. Ve ben BAKAP açılışında basına bunu söyledim. Avrupa’nın hangi ülkesinde siz böyle sokakta hayvan gördünüz? Hayvan sevgisi ayrı bir şey, ama bunlar artık çete olmuş, insanlara saldırıyor. Ben Avrupa’da görmedim. Köpeği varsa güvenmiyorsa ağzını kapatıyor. Oralarda çok ağır cezası var. Barınak yaptık tam 6 bin kapasiteli, oraya götürüyoruz. Ne kadar hayvansever, dernek varsa herkesi çağırıyoruz gelin görün diyoruz. Çünkü birkaç tanesi dedi ki; butik yerler yapın biz bakalım, belediyelere güvenmiyoruz dediler. Bizde çağırdık kendilerini, size tahsis edelim, masrafı bizden, getirip götürmesi bizden, bakımını siz yapın dedik. Kabul etmediler, sokakta serbest gezecekler dediler.
Çok ağır hakaretler yiyorum. Şimdi toplama ihale açtık, oradan saldırıyorlar. O kadar çoğaldılar ki belediye’nin tek başına toplama imkanı yok. Bununla ilgili sosyal medyadan bana mesaj attılar; 'İnşallah o kafeste sen kalırsın havasızlıktan boğulursun’ yazmışlar. Bende cevap verdim; Bir insana bu sözleri söyleyebilen birinin dünyada hiçbir canlıya sevgi duyması mümkün değildir. Böyle bir toplulukla karşı karşıyayız. Herkes aynı değil, ama bunlarla da karşılaşıyoruz.
BU İŞTEN RANT SAĞLAYANLAR VAR
Bu işten rant sağlayanlarda var. Ben köpek bakıyorum, bu yavrular aç diyerek rant sağlıyorlar. Biz hepsine mama gönderiyoruz, yolları asfaltlıyoruz ama yaranamıyoruz.
ANKARA'NIN DERELERİNİN AÇILMA İMKANI YOK
Ankara’nın derelerinden sadece sıhhıye’nin altını açmaya karar vermiştik. Ankara’nın dereleri kitabını yazan beyefendi ile de görüştük. Şuan derelerin açılma imkanı yok. Çünkü eski yıllardan beri, tüm kanallar oraya bağlanmış. Burada kokudan duramaz denildi. Yargıtay’ın önündeki geçişe gelirsek o bölgeyi kararname ile genel karayolu olarak ilan ettiler. Bittikten sonra tekrar şehiriçi oldu.
Kreş benim için en az 200’e çıkmalıyız diye düşünüyorum. Bunun için yer sıkıntısı var ama yapmak azmindeyiz. Şuan yer bulamıyoruz. Bu kadar istihdamın arasında, çocuklarımızında iyi yetişmesi için gerekli. Öğrenciler de bizim için çok kıymetli şuanda 2000 kadar öğrenciye ücretsiz bakıyoruz. Bunlara ek şuan 1300 depremzedeye halen bakmaya devam ediyoruz.
"DEVLETİN MALINI KULLANMAM VE KULLANILMASINA MÜSADE ETMEM"
Reklam yapmıyoruz. Seçildiğim andan itibaren benim tek bir fotoğrafım yer almadı. Belediyede dahi fotoğrafımı asmak yasak. Herhangi bir geziye görüşmeye gidiyorsam; bir şoförüm bir korumam ve bir minibüs ile giderim. İkinci bir araba yoktur. İhtiyaçta hissetmiyorum. Devletin parasını acaba kullanmış mı olurum düşüncesiyle, inanın çeşitli gelir adı altında para yatırırım. Çünkü allahtan korkarım. Devletin malını kullanmam ve kullanılmasına müsaade etmem. Çünkü artık birilerinin buna son vermesi lazım. Biz sizlerin parasını kullanıyoruz. Bunu kullanırken ne israf etmeye ne de çarçur etmeye hakkımız var. Kendi paramızdan üstün tutup, bu parayı harcarken cimri olmamız gerektiğine inanıyorum. Çünkü çok kötü bir yerden geldik. Kendi evinin mobilyasını bile belediyenin parası ile ödeyen bir zihniyetten buraya geldik. Artık alışmışlar. 'Devlet bizim Ankara bizim ne istersek yaparız'a. Sadece hanımefendinin üzerine kayıtlı Ankara’da kaç tane ev çıktı.
"HER YERE HIZIR GİBİ YETİŞİYORUZ"
Biz 4 bin ihaleyi açık yaptık. Sayıştay denetimleri dahil her şey web sayfamızda yayınlanıyor. Bu bağlamda kuruşu kuruşuna yaptığımız bütün harcamalar görülüyor. Her yere hızır gibi yetişiyoruz. Bir duyduk ki Beypazarı’nda 800 kadar işçi 5 aydır maaş alamıyor. Yetiştik. Emekliler zam verilmedi. Benim görevim değil, napalım demedik. Şuan 27 bine yakın emekli aylık bin lira, 400 lira et parası ve 500 lira doğalgaz yardımı veriyoruz. Tarıma ve çiftçiye destek oluyoruz. Çiftçiliği bırakanların bir çoğu yeniden çiftçiliğe döndüler. Devlet tarımı desteklese, maliyetleri düşürse bu insanımız zarar etmeyeceği için tarıma dönecekler.
"ONLAR PROJE FALAN YAPMASIN, HALKIN GERÇEK İHTİYAÇLARINI KARŞILASIN"
Ankara Meclisi’ne olumlu düşünceleri için teşekkür eden Başkan Yavaş, her şeyden evvel şuna minnettarım, gerçekten farklı bir belediyecilik yapıyoruz. Devletin ve belediyenin parasını boşa harcamadan sürdürmeye çalışıyoruz. Türkiye’de bizim kadar sosyal yardım yapan ve bu kadar çeşitli yapan bunu her halükarda sürdüren başka bir belediye yok. Bunun için çok hayır duası alıyoruz. En önemlisi insan sağlığı, eğitimi refahıdır. Bunun için çaba gösteriyoruz. Proje diyorlar eser diyorlar. Siz proje falan yapmayın! Siz halkın gerçek ihtiyaçları neyse kanun size hangi görevi veriyorsa onu güzelce yapın, yeter. Devletin parasını israf etmeyin yeter!
Toplantının sonunda Mansur Yavaş’a teşekkürlerini ileten Ankara Meclisi çektirdikleri toplu fotoğrafla toplantıyı sonlandırdılar.
HABER: SEDEF HIZLI
