Ankara Meclisi Anadolu Birliği Bilge Kadınlar Topluluğu tarafından düzenlenen "Türk Tarımını Mercek Altına Alıyoruz" başlıklı toplantıda, tarım sektöründeki sorunlar ve çözüm önerilerini tartışmak üzere önemli isimleri bir araya geldi.
Toplantıya, Ankara Meclisi Anadolu Birliği üyeleri, çeşitli kamu kurumlarından yetkililer ve sektör temsilcileri katıldı. Etkinliğe katılım gösteren isimler arasında Ankara Meclisi Anadolu Birliği Platformu Genel Başkanı Gazeteci Yazar Mehmet Akyol, Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Kemal Çokakoğlu, eski Bakanlar ve milletvekilleri de yer aldı.
"TARIMDA ÇİFTÇİ VE KÖYLÜ BARIŞI SAĞLANMALI"
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Gazeteci Yazar Mehmet Akyol, Türk tarımının içinde bulunduğu durumu ele alarak, "Felaket yasası" olarak adlandırdığı yasal düzenlemelerin köylüleri ve çiftçileri mağdur ettiğini belirtti. Akyol, köylerin mahalleye dönüşmesinin, köylünün toprağa olan bağını zayıflattığını ve devletin bu toprakları parsel parsel satmasının, köylülerin hayatını olumsuz etkilediğini vurguladı. Çiftçi ile köylü arasındaki bağın ancak toprakların geri verilmesi ve köy kültürünün tekrar canlandırılmasıyla onarılabileceğine değindi. "Çiftçi ile köylü nasıl barışır? Para vermekle barışmaz. Miraslarını, köy konaklarını ve meraları onlara geri vererek başlayabiliriz." diyerek çözüm önerilerini sıraladı.
"TARIMDA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA"
Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Kemal Çokakoğlu ise konuşmasında, tarım sektöründeki zayıf örgütlenmeleri ve uygulanan yasaların olumsuz etkilerini dile getirdi. Büyükşehir Yasası’ndan kaynaklanan sıkıntıları aşabilmek amacıyla, kırsal kalkınma politikalarının önemli olduğunu belirtti. Çokakoğlu, Büyükşehir Belediyesi'nin tarımsal üretim alanında gerçekleştirdiği projelere dikkat çekerek, 3500 dönümlük Atatürk Orman Çiftliği’nin yeniden hayata geçirilmesiyle ilgili çalışmalarını aktardı. Ayrıca, tarım ve hayvancılıkta eğitim ve AR-GE çalışmalarına büyük önem verdiklerini söyledi. “Ankara'nın kırsal kesimlerine destek olmak için birçok projeyi hayata geçirdik. Tarımda sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uygun olarak, çiftçilerimize tohum desteği sağlıyoruz ve ürünlerini pazara sunabilmelerine yardımcı oluyoruz.” diyerek, tarıma verdikleri önemin altını çizdi.
"YAPISAL SORUNLAR ÇÖZÜLMELİ"
Toplantının diğer bir konuşmacısı, Ankara Meclisi Anadolu Birliği Onur Kurulu Başkanı ve Eski Vali Abdulkadir Sarı, Türk tarımındaki yapısal sorunların uzun yıllardır çözüme kavuşturulmadığını ifade etti. Sarı, köylülerin üretime geri dönmesi için, üniversitelerin ve tarım uzmanlarının sahada çalışması gerektiğini vurguladı. “Tarımda devrim yapmak için çok çalışmamız gerekiyor. Konya kadar bir alana sahip olmayan Hollanda, yıllık 250 milyar euro tarım geliri elde ediyor. Bizim de aynı başarıyı yakalamamız için çok çalışmamız lazım.” diyerek, Türk tarımının daha fazla destek ve yenilikçi çözüm önerilerine ihtiyaç duyduğunu belirtti.
"TÜRKİYE DIŞA BAĞIMLILIĞI ORTADAN KALDIRMALI"
Mehmet Gazioğlu, Ankara Meclisi Anadolu Birliği Yüksek İstişare Kurulu Başkanı olarak yaptığı açıklamalarda, eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın Türkiye'nin tarımını geliştirmek için önerdiği vizyonu paylaştı. Gazioğlu'nun aktardığına göre, Erbakan, Türkiye'deki tarımın geliştirilmesi için çok önemli bir adım atılması gerektiğine inanıyordu. Erbakan'ın görüşlerine göre, Türkiye’nin tarım, ormanlar ve yer altı kaynaklarını doğru şekilde kullanarak ekonomik bağımsızlık elde etmesi mümkün olacaktı. Erbakan, “Türkiye'de üretilen malların ithalatını yasaklayacağız. Öyle bir kararname çıkaracağız. Türkiye’nin yeraltı kaynaklarının hiçbir şekilde ham olarak ihraç edilmesine izin vermeyeceğiz. Biz bunları işleyeceğiz ve işlenmiş olarak ihraç edeceğiz” diyerek, yerli üretimi desteklemenin ve ekonomiyi dışa bağımlılıktan kurtarmanın gerekliliğine dikkat çekti.
"TARIM POLİTİKALARINDA KÖKLÜ BİR DEĞİŞİM GEREK"
Gazioğlu, günümüz Türkiye’sinde tarım sektörünün çok zor durumda olduğuna, üzüntüyle değindi. Türkiye, bir zamanlar kendi kendine yeten tarım ürünleri üreticisi yedi ülkeden biri iken, şu an bütün tarım ürünlerini dışarıdan ithal eden bir ülke konumuna gelmişti. Bu durumu büyük bir sorun olarak gören Gazioğlu, Türkiye’nin tarımda dışa bağımlılığı ortadan kaldırması gerektiğini savundu. Tarımda kalkınma için öncelikle ithalatın yasaklanmasının gerektiğini belirten Gazioğlu, “Tarımda istihdam artırılmadıkça kalkınma düşünülemez. Türkiye’nin gıda malları ithal eden ülke durumundan kurtulması şart. Bu amaçla, çiftçiye kaliteli tohum, gübre, ilaç, makine ve sulama gibi modern üretim girdilerinin düşük fiyatlarla ve yeterli şekilde sağlanması lazım” dedi.
Gazioğlu, ayrıca her bölgeye ve toprak şartlarına uygun ürünlerin tespit edilmesi gerektiğini ve bununla birlikte tarım sektörüne daha fazla kredi imkanı tanınması gerektiğini vurguladı. Üreticinin ürünlerini daha verimli bir şekilde saklaması için Türkiye genelinde depo ve soğuk hava sistemlerinin kurulması gerektiğini de belirtti. Üretici ve tüketici arasındaki mesafenin kısaltılması gerektiğini, gereksiz fiyat artışlarının engellenmesi gerektiğini dile getiren Gazioğlu, “Teşvik mekanizmalarıyla daha az toprakla daha yüksek verim sağlanmalı. Çiftçiye yüksek verimli, hastalıklara dayanıklı, iklim ve toprak koşullarına uygun tohumlar sağlanmalıdır” dedi. Tohumların yozlaşmasını engellemek için de gerekli önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti. Sonuç olarak, Türkiye'nin tarım politikalarının köklü bir değişim ve modernizasyon sürecine girmesi gerektiğini belirten Gazioğlu, “Tarımda verimliliği artıracak ve çiftçiyi destekleyecek adımlar atılmadıkça kalkınmanın mümkün olmayacağı aşikar” dedi.
"TARIM STRATEJİK BİR SEKTÖR"
Toplantıda söz alan Ulaştırma Eski Bakanı Prof. Dr. Enis Öksüz, tarımın stratejik bir sektör haline geldiğini ve bu alandaki teknolojik gelişmelerin önemine değindi. "Tarım, artık bir güvenlik meselesi gibi önem kazandı. Topraklar çoğalmıyor, bu yüzden verimli üretim yapmak zorundayız." diyerek, tarımda dijitalleşme ve teknolojinin önemini vurguladı. Tarım ürünlerinin depolanması, dağıtılması ve fiyat dalgalanmalarının kontrol edilmesi için bir sistem kurulması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, zaruri olmayan tarım ürünlerinin ithalatının yasaklanmasının gerektiğini belirtti.
"SU VE TOPRAK SAVAŞLARI YAKIN"
Türk Parlamenter Birliği Onursal Başkanı Hasan Korkmazcan ise, tarımda ithalatın azaltılması ve yerli üretimin arttırılmasına yönelik politikaların acilen hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Korkmazcan, su ve toprak kaynaklarının giderek daha kıymetli hale geldiğini belirterek, “Tarımda katma değerli ürünler üretmek zorundayız. Hollanda gibi küçük bir ülke, tarım ve hayvancılıkla 250 milyar euro gelir elde ediyor. Biz de bu yolu izlemeliyiz." dedi. Ayrıca, çiftçilerin üretim sürecinde yaşadığı en büyük sorunlardan birinin, ürünlerini hangi fiyatla satacaklarını bilmemek olduğunu ifade etti. Çiftçilere, maliyet hesaplamaları yapabilecekleri ve üretimle ilgili güvence alabilecekleri sistemlerin oluşturulması gerektiğini belirtti.
