Anadolu Kırsal Kalkınma ve İklim Değişikliği Derneği tarafından organize edilen “Kadim Medeniyetler Başkenti, Marka Şehir Ankara, Kırsalda Kentte Kalkınma” temalı sempozyum, 25 Aralık Çarşamba günü Yüksek İhtisas Üniversitesi Konferans Salonu’nda yapıldı. Polatlı Postası Gazetesi’nin katkılarıyla düzenlenen etkinlikte, Ankara’nın tarım, kırsal kalkınma ve kültürel değerlerine dair önemli konular masaya yatırıldı.
Sempozyuma, Yüksek İhtisas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu’nun ev sahipliğinde; AK Parti eski Milletvekili Nevzat Ceylan, Anadolu Kırsal Kalkınma ve İklim Değişikliği Derneği Başkanı Rasim Uzun, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Keçiören Belediye Başkanı Başdanışmanı Ayşe Sucu, ABB Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün, Ankara Kulübü Derneği Başkanı Metin Özarslan ve çok sayıda davetli katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Rasim Uzun, etkinliğin amacını şu sözlerle özetledi:
“Ankara’nın kalkınmasına yönelik katma değerli projeler üretmek için bir araya geldik. Sağlıklı gıdaya erişim odaklı çalışmalarla hem yerel hem ulusal ölçekte fark yaratmayı hedefliyoruz. Bu süreçte bize destek olan Polatlı Postası Gazetesi’ne ve diğer katkı sağlayan kuruluşlara teşekkür ederiz.”
GASTRONOMİ FUARI DÜZENLENECEK
Ankara’nın tanıtımı için yeni projeler geliştirdiklerini belirten Uzun, özellikle gastronomi alanında dikkat çeken bir etkinliğin müjdesini vererek, “Ankara’nın yerel lezzetlerini ve kültürel mirasını tanıtmak için altı köyün katılımıyla bir gastronomi fuarı düzenleyeceğiz. Şeflerin denetiminde ödüllü yarışmalar da organize ederek, hem yerel tatlarımızı hem de mutfak kültürümüzü geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
“ANKARA’YI TANIMIYORUZ”
AK Parti 25, 26 ve 27. Dönem Milletvekili Nevzat Ceylan ise, konuşmasında Ankaralıların ve Ankara’da yaşayan insanların, başkent tarihini yeterince tanımadıklarını ifade etti. Ankara’nın önemsenmediğini vurgulayan Ceylan, şu ifadelere yer verdi:
"Ankara’ya hak ettiği desteği tam anlamıyla veremiyoruz. Herkesin burada olduğu, hükümetin, devletin ve parlamentonun yer aldığı bir başkentte yaşasak da Ankara’nın bazı eksiklerinin olduğunu söylemek durumundayız. Ankara, en çok üniversiteye sahip şehirlerden biri olmasına rağmen bu potansiyeli tam anlamıyla değerlendiremediğimizi düşünüyorum.”
“ANKARA ‘SAHİPSİZ’ BİR ŞEHİR OLARAK ALGILANIYOR”
Ankara’nın sanayi alanında büyüyen bir şehir olduğunu ifade eden Ceylan, "Organize sanayi bölgelerinde yaklaşık 700 bin insanımız çalışıyor ve bu, Ankara’ya büyük bir ekonomik katkı sağlıyor. Aynı zamanda savunma sanayisinin başkenti haline gelen Ankara, bu sektördeki başarının merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Teknokent sayısı bakımından da ülkemizin en ileri şehirlerinden biriyiz” diye konuştu.
Ceylan, “En büyük sorunlarımızdan biri Ankara’nın "sahipsiz" bir şehir gibi algılanması” diyerek, açıklamalarını şu ifadelerle sürdürdü: “Şehrimizin eksiklerini giderecek, turizmi geliştirecek ve kültürel değerlerimizi tanıtacak bir sistemin eksikliğini hissediyoruz. Bu noktada, sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak Ankara’yı hak ettiği yere taşımayı hedefliyoruz.”
ANKARA EĞİTİMDE ÖNCÜ
Yüksek İhtisas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu ise Ankara’nın eğitimdeki rolüne dikkat çekti. Sunguroğlu, şu ifadelere yer verdi:
“Ankara’da yer alan 22 üniversitede toplam 397 bin öğrenci eğitim görüyor. Bu rakam, eğitim alanında Ankara’ya büyük bir değer katıyor. Üstelik bu öğrencilerin yüzde 12’si yabancı uyruklu. Bu durum yalnızca Ankara için değil, ülkemiz için de önemli bir döviz kazancı sağlıyor. Türkiye genelinde şu anda 338 bin yabancı uyruklu öğrenci var ve bu da her yıl milyar dolar mertebesinde bir ekonomik katkı demek”.
“ANKARA’NIN DEĞERLERİ BİLİNMİYOR”
Ankara’nın turistik ve kültürel değerlerinin yeterince tanıtılamadığını belirterek, bu konuda iş birliği yapılması gerektiğini ifade eden Sungurluoğlu, “Ankara’yı ne yazık ki yeterince tanımıyor ve tanıtamıyoruz. Örneğin, kaçımız Abacı köyündeki peri bacalarını görmeye gittik? Ya da Mahkeme Ağacin köyündeki yeraltı şehirlerini ziyaret ettik? Alicin Manastırı gibi değerli tarihi eserlerimiz, Trabzon’daki Sümela Manastırı’nın bir benzeri olmasına rağmen, yolu dahi düzgün yapılmadığı için kolay ulaşılabilir değil. Bu güzellikleri tanımalı, tanıtmalı ve hak ettikleri değeri vermeliyiz” diye konuştu.