Polatlı’da hububat hasat sezonu başlamasıyla birlikte üreticilerin mahsulünü hasat etmesinin ardından kalan otların yakılması hem toprağa hem de doğaya ciddi zarar vermektedir. Bu nedenle yetkililerin tüm uyarı ve eğitim çalışmalarına rağmen anız yakılmasının yanlış olduğuna dikkat çekiliyor.

2023 yılı hububat hasat döneminde anız yakmanın cezası açıklandı. Anız yakanlara her dekar için 244,09 TL idari para cezası verilecek. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskûn mahallerde işlenmesi durumunda ceza 5 kat artırılacak.

 244,09 İDARİ PARA CEZASI VERİLECEK

2872 sayılı Çevre Kanunun 20. İnci maddesinin (l) bendine aykırı olarak anız yakanlara her dekar için 244,09 TL idari para cezası verilir" hükmü ile yapılan açıklamada "Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskûn mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır hükmü uygulanacaktır. Hububat hasadından sonra bazı üreticilerin bir sonraki ürüne hazırlık yapmak ve tarladaki kalıntıların yok edilmesi için tercih ettiği anız yakmanın hem çevre hem de toprak sağlığı için zararı bilinirken son yıllarda anız yakılmasının önüne geçilmesi için katı tutumlar sergileniyor. Yetkililer uyardı; ülke genelinde olduğu gibi bölgede de ürün hasadından sonra anızların yakılmasının çevre ve toplum sağlığı, kamu düzeni ve esenliği ile kamu malları üzerindeki olumsuz etkileri önlemek için yasaklandığı belirtildi. Yasağa uymayanlar hakkında Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulacağı ifade edilen açıklamada, "Ayrıca 2872 sayılı Çevre Kanunu’na göre de idari para cezası uygulanacaktır. Anız yakanlar 5 yıl süre ile tarımsal desteklemelerden men edilecek ve anız yakanlara 2023 yılında her dekar için 244,09 idari para cezası verilecektir." cümlelerine yer verildi.

ÇİFTÇİLERİMİZİN EMEKLERİNİ VE GELECEKLERİNİ ATEŞE ATMAYALIM

Polatlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından harman sezonunun sonuna yaklaşılırken tarla yangınları konusunda dikkatli olunması çağrısını yinelendi. Polatlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Hasat ve Harman sezonunda bulunduğumuz bu günlerde çiftçilerimizin emeklerini ve geleceklerini ateşe atmayalım. Anızlarımızı yakmayalım. Yanan sigara izmaritlerini lütfen araçlardan dışarı atmayalım. Bilindiği üzere anız yakılması sonucunda; tarım faaliyeti yapılan alanlarda en başta faydalı mikroorganizma florası yok olmakla birlikte, verim kaybı ve toprak erozyonu gibi olumsuzluklar baş göstermektedir. Aynı zamanda anız yakımı ile civarda bulunan ağaç, çalı ve toprak üstü canlılarla birlikte hasadı yapılmamış ürünlerde de muhtemel hasarların oluşması, hava kirliliği, anız artıkları ile beslenmekte olan canlıların olumsuz etkilenmesi gibi diğer istenmeyen durumlar da görülmektedir.”

 

ÜRETİCİLER ANIZ YAKMA YÖNTEMİNE NEDEN BAŞVURUYOR

“Ülkemizde 1993 yılından beri yasak olmasına rağmen maalesef anız yakmak kolay, masrafsız ve çabuk bir yöntem olarak görülüyor. Ancak bu yöntem topraktaki organik maddeleri yok ederken ve uzun vadede verimi de düşürüyor. Çeşitli anlamlara gelen anız; toprak içinde kalan bitki kökü, nadasa bırakılmaksızın ekilen tarla, mısır sapı, biçilmeden toprakta kalan saplar, tarla sınırındaki otlar (hendek veya tümsekler), tarla bozumu, hasat zamanı, nadasa bırakılan tarla, iğde dikeni gibi anlamlar taşıyor. Ancak genel itibariyle, tarımsal üretim sonucunda biçilmiş olan tahılların toprakta kalan kök ve sap artıklarına anız adı veriliyor. Peki üreticiler yasak olmasına rağmen toprağın en büyük düşmanı olan anız yakma yöntemine neden başvuruyor? Üreticiler kısa sürede toprak hazırlığını tamamlamak, toprak işlemede kolaylık sağlamak, hastalık ve zararlılarla mücadele etmek, yabancı ot kontrolü ve hasat sonrası artıkların ekonomik bir değer taşımadığı gibi düşüncelerle anız yakıyorlar. Anızı yakanlar kendilerine göre doğru bir iş yaptıklarına inansalar da anız yakmanın çevreye, toprağa, topluma, hayvanlara kadar uzanan pek çok zararı var. Anız yakmanın genel zararları; Çevre ve toplum sağlığı, kamu düzeni, halkın güvenliği ve kamu mallarına zarar vermesi, Tarımsal ve doğal ekosistemi tahrip etmesi, Anızlarla birlikte o alanda yaşayan bütün canlılar, hayvanlar ve mikroorganizmaların yanması, Topraktaki mikrobiyolojik aktivitenin gerilemesi, Toprakların verimsizleşmesi olarak sayılabilir. Anız yakmanın çevreye etkileri; Yaban hayvanlarının yok olması veya yuvalarını kaybetmeleri, Kurak ve yarı kurak bölgelerde erozyonu artırıcı rol oynaması, Yangınlar sırasında havanın kirlenmesi sonucu küresel ısınmaya neden olması, Kontrolsüz olarak yakılan anızların komşu tarladaki hasat edilmemiş ürünlerin yanmasına sebep olması olarak sayılabilir.”