Ankara Kent Konseyi ve çeşitli kooperatiflerin iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, kadınların kooperatiflerin güçlenmesindeki rolü ve aile çiftçiliğinin geleceği masaya yatırıldı. Katılımcılar, kadınların kırsal kalkınmadaki önemini vurgulayarak, kooperatiflerin sürdürülebilirliği için eğitim ve desteklerin artırılması gerektiğini ifade etti.
"ANKARA TARIMDAN UZAK TUTULUYOR"
Programda konuşan Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, kentin mevcut ekonomik yapısının tarım arazilerini göz ardı ederek büyük bir yanlışın içine girdiğini vurguladı. Yılmaz, “Kentteki yüzde 55 oranındaki önemli tarım arazilerinin ihmal edilmesi, hem bu bölgenin potansiyelini hem de Ankara iklimine uygun keçi yetiştiriciliği gibi faaliyetlerin engellenmesi büyük bir kayıp. Bu topraklarda ceviz ve diğer iklimde yetişen ağaçlar dahil birçok tarım ürünü yetiştirilebilirken, sadece ‘Memur Kenti’ olarak tanımlanmış bu alanlar tarımdan uzak tutuluyor” dedi.
"ANKARA DÜNYA TARIMININ İLK ADIMLARININ ATILDIĞI YERDİ"
Tarihsel olarak, bu bölgenin tarımın ilk kez yapıldığı yerlerden biri olduğunu hatırlatan Yılmaz, "Bu kentin tarıma ve kooperatifçiliğe dayalı kalkınmayı yeniden inşa etmesi gerektiğini belirtti. ‘Başlangıçlar Kenti’ olarak tanımladığımız bu şehir, dünya tarımının ilk adımlarının atıldığı yerdi. Ancak bu tarihten 3000 yıl sonra, bugün kalkınma ve tarım konularının göz ardı edilmesi, büyük bir talihsizliktir” ifadelerini kullandı.
Kadınların kooperatifçilik yoluyla üretime katkı sağlaması gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, “Kadın kooperatiflerinin ticaretin ve üretimin istikrarını sağlayacak potansiyele sahip olduğunu biliyoruz. Ancak bu kooperatiflerin yalnızca destek almak amacıyla kurulup bir süre sonra kaybolmaması gerekiyor. Kooperatiflerin gerçek anlamda üretim yapabilmesi ve kadının elini toprağa tekrar buluşturması için daha fazla çaba gösterilmelidir” dedi.
"BU KONUDA GERÇEK ADIMLAR ATILMALI"
Kadınların kooperatifleşme sürecinde çok daha avantajlı olduklarına inandığını belirten Yılmaz, bu kadın kooperatiflerinin kentsel kalkınmaya büyük katkılar sağlayacağına da kesin olarak inandığını ifade etti. “Kooperatifler, sadece görsellikten öte, üretim ve bereketi artırmak için güçlü bir araçtır. Bu süreçte, yapıyormuş gibi yapanları engellemeli ve bu konuda gerçek adımlar atmalıyız” dedi.
Yılmaz, bu sivil toplum kuruluşlarının projelerle tanışmasının ardından, hak ettikleri itibara ulaşamamalarının sebeplerinin bilindiğini belirterek, “Bu kent, Türkiye’nin en küçük insan sermayesine sahip kentlerinden biridir ve bu durumda tarımın gelişmemesi geleceğe ihanet olacaktır” şeklinde konuştu.
"GIDA ÜRETİMİ ÖNCELİKLİ OLMALIDIR"
Gıda üretiminin önemini savunan Yılmaz, savunma sanayii gibi diğer önemli sektörlerin bile gıda ve tarıma dayalı bir altyapı olmadan anlamlı olamayacağını vurguladı. “Gıda üretimi ve sağlıklı beslenme öncelikli olmalıdır. Teknoloji ve savunma sanayii, beslenemediğimiz bir coğrafyada hiçbir anlam taşımaz” dedi.
Son olarak, Yılmaz, kadın eliyle yapılacak kooperatifleşmenin kent konseyinin ruhuna uygun olarak kalkınmaya katkı sağlayacağına inandığını belirtti ve bu sürecin kadının katkılarıyla büyüyeceğini söyledi.