Hayatımız elimizden akıp gidiyor.
Ne bir dakika öteye gidebiliyoruz ne de geçmişimizden kötü geçen 1 dakikayı silebiliyoruz.
Sadece şimdiki zamana dairiz ve şimdiyi yaşalabiliyoruz.
Ömrümüzün ne kadarında mutksuz olduk?
İşte baştan aşağı hayatımızdaki mutsuzluklar yada mutlulukları bize sorgulatan bir hakayeyi sizinle paylaşacağım.
“Bir gün psikiyatristin muayehanesine çok üzgün vaziyette ağlayan birisi gelmiş ve başlamış anlatmaya;
– Benim ekonomik durumum iyi. Maddi anlamda bir sıkıntım yok. Sağlık sorunumda yok. Ancak başka bir sorunum var.
– Nedir o?
– Neşelenemiyorum. Sürekli moralim bozuk. Şöyle gülmek, bazen kahkaha atmak, eğlenmek istiyorum. İşte bunun için size geldim.
– Arkadaş, işin doğrusu bu olay, benim uzmanlık alanıma girmiyor. Ancak sana bir öneride bulunabilirim. Şu karşıya 10 gün önce bir sirk geldi. Bir de palyaço var.
Ben gittim. Çok güzeldi, özellikle de o palyaço harikaydı. Gülmekten yerlere yattım, o kadar çok eğlendim ki… Sana da o sirke gitmeni özellikle o palyaçoyu seyretmeni öneririm.
Bunun üzerine adamın suratı iyice asılmış ve adeta fısıltı halinde demiş ki;
– O palyaço var ya… O benim işte…
Hayatakarken çevrenizdeki insanların mutluluğu için çabalarken acaba siz mutlu olmak için ne yapıyorsunuz?