Yine bir aradan sonra ekrana ani bir giriş yapalım.
Bu sefer nerde, ne yaptığımı filan söylemeyeceğim. “Beni özlediniz mi?” falan da demeyeceğim. Doğrudan yazıma gireceğim.
Başlığa bakıp bayramlarda yaşanan trafik kazaları vs. bilançosundan bahsettiğimi zannetmeyin: Bayram bilançosu değil, ceviz hasadı.
Haberi Posta gazetesinde gördüm. Başlıktaki rakamlar Türkiye geneline de ait değil.
Sadece Kastamonu’da Eylül ayında 150 kişi ceviz ve kestane ağaçlarından düşmüş.
Yaralılardan 3’ü hayatını kaybetmiş, 15 vatandaş ise yoğun bakıma kaldırılmış. 35 kişinin tedavileri ise sürüyormuş.
Haberin başlığında 50 yaralı demiş ama bu rakam hali hazırda hastanede olanların sayısı.
Hafif yaralanan 97 ise tedavilerinin ardından taburcu edilmişler.
Hala ceviz ve benzeri şaylerin hasadını yapacak olanları ise buradan uyarıyorum.
Aman dikkat edin.
BEYLİKDÜDÜ’NDE MUTLU BİR HOLLANDALI
Az daha unutuyordum. Unutmayayım niye not bilem etmiştim.
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, "Beylikdüzü'nde mutlu bir Hollandalı" başlığını açtığı yazısında Dilek İmamoğlu'nun Beylikdüzü ile ilgili açıklamalarına ti'ye almış idi.
Ahmet Hakan'ın, yazısında gündem başlıklarından biri de Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu'nun Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajdı.
İmamoğlu'nun "Beylikdüzü, başta Hollanda olmak üzere Avrupalıların turlar düzenleyip geldikleri, en çok konut aradıkları ilçe" sözlerine takılan Ahmet Hakan, "Beylikdüzü’nde bir konut bulmak için yanıp tutuşan Hollandalılar… İnsan hayret bile edemiyor." diye yazmış.
Hakan şu ifadeleri kullanmış:
"İnsan hayret bile edemiyor
Vay vay vay! Sırf Beylikdüzü’nü görmek için turlar düzenleyen Avrupalılar… Beylikdüzü’nde bir konut bulmak için yanıp tutuşan Hollandalılar… İnsan hayret bile edemiyor.
Beylikdüzü’nde mutlu bir Hollandalı
80’li yıllarda turizmi gazlamak için tek kanallı siyah-beyaz televizyonlarımızda bir şarkı çalınırdı. Sözleri şöyleydi: “İnsanlar bir arada hayattan zevk almalı / Düşünün: Antalya’da mutlu bir Hollandalı”.
Şarkının sözlerini “Düşünün: Beylikdüzü’nde mutlu bir Hollandalı” diye değiştirmeye kalkıştım… Bunu düşünmeye kalkışanların beyinlerinin yanma ihtimalini aklıma getirerek… Bir an korkup ürperdim. “
