Kopernik İklim Değişikliği Servisi'nin (C3S) son raporuna göre, Eylül ayında Avrupa'da ortalama sıcaklıklar, 1991-2020 ortalamasının tam 2,51 derece üzerinde seyretti. Bu, sadece sıcak hava dalgası değil, aynı zamanda iklim değişikliğinin de bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Küresel açıdan bakıldığında, Eylül ayı itibariyle dünya genelindeki yer yüzeyi yakın hava sıcaklığı 16,38 dereceyi buldu. Bu, 1991-2020 yılları arasındaki aylık ortalamaya göre 0,93 derecelik bir artışı temsil ediyor ve yeni bir sıcaklık rekoru anlamına geliyor. Kutup bölgeleri hariç, deniz yüzeyi sıcaklıkları da tarihin en yüksek seviyelerine ulaşıyor.

Putin, Esad ile görüşmediğini açıkladı Putin, Esad ile görüşmediğini açıkladı

 2023'ün De Kayıtlara Geçen En Sıcak Yıl Olacak

Ancak bu sadece bir yılın olayı değil. C3S raporu, 2023'ün de kayıtlara geçen en sıcak yıl olacağına dair öngörüleri güçlendiriyor. Bu, Büyük Okyanus'un güneyinde görülen El Nino fenomeninin etkisiyle gerçekleşebilir. Peki, bu sıcaklık artışları ve iklim değişikliği neden bu kadar önemli? İklim bilimcilerine göre, okyanuslar sanayi devriminin başlangıcından bu yana atmosfere yayılan karbondioksitin yüzde 90'ını emdi. Ancak okyanuslar ısındıkça bu kapasiteleri azalıyor ve bu da küresel ısınmanın olumsuz etkilerini daha da artırıyor. Sadece sıcaklık artışları değil, aynı zamanda deniz seviyelerinin yükselmesi, ekosistemlerin bozulması ve daha fazla ekstrem hava olayları gibi sorunlar da bu durumun bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.

Çözüm Yolları Bulmak İçin Bir Araya Gelmeliyiz

C3S direktörü Carlo Buontempo, "İklim açısından şimdiye kadarki en inanılmaz eylül ayını yaşadık. İnanılır gibi değil," diyor ve ekliyor: "İklim değişikliği bundan 10 yıl sonra gerçekleşecek bir şey değil. İklim değişikliği geldi." C3S direktör yardımcısı Samantha Burgess ise COP28'e yaklaştığımız bu dönemde "iddialı iklim eylemi için aciliyet duygusu hiç bu kadar kritik olmamıştı" diyor. Sonuç olarak, sıcaklık rekorlarının kırılması ve iklim değişikliği, dünya genelinde yaşanabilecek ciddi sorunların sadece bir göstergesi. Hükümetler, bilim insanları ve toplumlar olarak, bu sorunları ele almak ve çözüm yolları bulmak için bir araya gelmeliyiz. Aksi takdirde, iklim değişikliği daha da hızlanarak yaşamımızı derinden etkilemeye devam edecek.

Editör: İlknur Kılınç