Ankara'nın Ulus semtinde yer alan ve kentin tarihi dokusunu yansıtan İş Bankası Müzesi, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulmuştur. Müze, Türkiye İş Bankası'nın köklü geçmişini yansıtmaktadır. 1890 yılında postahane olarak inşa edilen ve 1927 yılında Türkiye İş Bankası’na devredilen bu tarihi bina, 2005 yılında müzeye dönüştürüldü. Tarihi yapı, 14 Kasım 2007 yılında ücretsiz bir şekilde ziyaretçilere açıldı. Ziyarete açılmasından bu yana müze, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olmuştur.
Üç kattan oluşan müzenin birinci katında, İş Bankası'nın kuruluşundan günümüze kadar olan sürecini kronolojik olarak anlatan sabit sergi yer alıyor. Bu alanda bankaya ait çeşitli tarihi materyaller sergilenirken, giriş katında ise banka kasası ve bankolarının sergilendiği alan bulunuyor. Ancak müzenin en dikkat çeken bölümü, bodrum katta yer alan ana kasa ve kiralık kasa ünitesidir.
ZIRHLI KAPI ZİYARETÇİLERİ ŞAŞKINA ÇEVİRİYOR
Müzenin bodrum katındaki kiralık kasa bölümünde bulunan zırhlı kapı, kalınlığı ve güvenlik önlemleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Çift kapıdan oluşan bu kasa dairesi, iş saatleri dışında ve öğle tatillerinde parmaklıklı kapıyla birlikte sürekli olarak kilitli tutulurdu. Çalışma saatleri boyunca zırhlı kapının anahtarlarından biri şube müdüründe, diğeri ise kiralık kasa görevlisinde bulunur ve bu anahtarlar çalışma saatlerinin sonunda şubenin ana kasasında muhafaza edilirdi.
MÜŞTERİLERİN DIŞINDA ODAYA KİMSE ALINMIYOR
İş Bankası Müzesi'nde yer alan kiralık kasa ünitesinde, müşteriler mücevher ve kıymetli belgelerini güvenle saklayabiliyordu. Müşterilerin bankada özel eşyalarını saklamak amacıyla kiraladıkları kasalar için "Kiralık Kasa Sözleşmesi" imzalanırdı. Bu süreç, ana kasa sorumlusu tarafından titizlikle yönetilirdi.
Kasa kiralayan müşteriler, değerli eşyalarını kasaya bırakacakları zaman müşteri dışında hiç kimsenin odaya girmesine izin verilmezdi. Görevli, müşteri ile beraber aşağıya iner, kasanın kapısını açar ve müşteri alana tek başına girerdi. Müşteri içerde işini bitirdikten sonra görevli kişi kapıyı kilitlerdi. Eğer içerde başka bir müşteri varsa, içerdeki müşteri dışarıya çıkmadan başka herhangi bir kimse odaya alınmazdı.