Ankara’nın Sincan ilçesi Yenikent semtindeki Zir Vadisi, yüz yıl önce tamamı Ermenilerden oluşan Stanoz Köyü’nün kalıntılarını barındırıyor. Ancak köyün 600 yıllık Ermeni Mezarlığı, son yıllarda define avcılarının hedefi haline geldi.
Stanoz, Osmanlı döneminde Ankara’nın gayrimüslim yerleşim yerlerinden biri olarak biliniyor. Köyün nüfusu büyük ölçüde Ermenilerden oluşuyordu. Bizans döneminde Ermenilerin bölgeye yerleştirildiği, köyün o dönemde "İstanos" olarak anıldığı ve isminin "akarsu ülkesi" anlamına geldiği kaynaklarda geçiyor.
DEFİNE AVCILARININ KAZILARI TAHRİBAT YARATTI
1957 yılında yaşanan büyük bir sel felaketi, köy sakinlerinin Yenikent’e taşınmasına yol açtı. Terk edilen yerleşim yerinde bugün sadece bölge sakinleri tarafından tarım yapılıyor. Zir Vadisi’nde ayakta kalan tek unsur ise hem Ermeni hem de Müslüman mezarlıkları oldu. Ancak, Ermeni mezarlığına yönelik son yıllarda artan tahribat, bölgenin tarihine yönelik ciddi bir tehdit oluşturdu. 600 yıllık Ermeni Mezarlığı, define avcılarının kaçak kazıları nedeniyle geçtiğimiz yıllarda büyük zarar gördü. Mezar taşlarındaki yazı ve semboller kırılmış, hatta bazı mezarlar açılarak kemikler ortaya çıkmış durumda. Geçtiğimiz yıllarda yapılan incelemelerde açılan mezarlardan çıkan kafatasları, dişler ve diğer insan kalıntıları halk arasında büyük bir tepkiye yol açtı. Yaşanan bu olayın ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi ekipleri, mezarları yeniden kapatarak geçici bir çözüm üretti.
MEZARLIK YOK OLUYOR
Zir Vadisi’nde bulunan bu mezarlık, yalnızca Ermeni tarihine değil, Ankara’nın kültürel mirasına da ışık tutuyor. Uzmanlar, mezar taşlarında bulunan yazı ve sembollerin bölgenin geçmişine dair önemli bilgiler içerdiğini belirtiyor. Ancak, koruma altına alınması gereken bu tarihi alanda yapılan kaçak kazılar ve tahribatlar nedeniyle mezarlığın özgün yapısı hızla yok oluyor.