Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz'ın ev sahipliğinde, Ankara basını 4 Ağustos Pazar günü saat 14:00'te Ankara Kent Konseyi binasında düzenlenen basın toplantısında bir araya geldi. Toplantıda, yerel basının yaşadığı zorluklar ve sıkıntılar ele alındı.
Başkan Halil İbrahim Yılmaz, yerel basının kent için taşıdığı öneme dikkat çekti ve gazetecilerin mesleklerini en iyi şekilde icra edebilmeleri için yapılması gerekenleri gazetecilerden birebir dinledi. Gazeteciler, yaşadıkları sorunları dile getirerek bu sorunların çözülebilmesi için atılabilecek adımları istişare ettiler. Yılmaz, toplantının sonucunda Ankara basını ve kent yönetimi arasında güçlü bir iletişim köprüsü oluşturmayı hedeflediklerini ifade etti.
"GAZETECİLER, KENTİN GÖRÜNMEYEN YÜZÜNÜ YANSITIYOR"
Basın toplantısında gazetecilere hitaben konuşan Yılmaz, gazetecilerin Ankara'nın görülmeyen yüzünü fark ederek kamuoyuna yansıtan kişiler olduğunu vurguladı. Gazetecilerin, kentle ilgili tüm sorunları belediye başkanlarından daha iyi bildiklerinin altını çizen Yılmaz, siyasetçilerin gazetecilere sadece seçim zamanında değil, her zaman destek vermesi gerektiğini belirtti. Gazetecilik mesleğinin önemine dikkat çeken Halil İbrahim Yılmaz,
“Gazetecilerden, Kent Konseyi olarak kent adına özür dilemeliyiz. Gazeteciler, işine gelindiği zaman kutsanan, seçimden seçime muhtaç oldunan ve seçimden sonra gazetecilerin ne yaptığının unutulduğu bir süreci hep birlikte yaşadık. İhtiyaç olduğu zaman yerel televizyonlardan bir dakika yer alabilmek için elli kişi devreye sokuluyor, ihtiyaç olunca gazetecilerin bir sütun haberinde konu olabilmek için size şirinlikler yapılıyor. İhtiyaçlar bittiği zaman, ne yiyorsunuz ne içiyorsunuz hiç merak edilmiyor. Bu sorunları tekrar kent gündemine getirmek istiyoruz. Bugün, siz buraya bizi gündeme getirin diye davet etmedik. Artık, biz sizi gündeme getirmek istiyoruz. Biz sizin sorunlarınızı hiç konuşmadık, hep siz bizim sorunlarımızı cepheye sürdünüz. Ben yerelde gazetecilik yapan arkadaşlarımızın, dik olarak yerelde olmadığının bilenlerlerdenim. Yerel demek ikinci sınıf olmak değildir. Yerel demek aslında tam tersi, bütün sorunların belirlendiği yerde savaş vermektir. Yerelde olmak ulusaldan daha zordur."
"GAZETECİLERİN ÇÖZDÜĞÜ SORUNLARI BAZEN 5 YILLIK BELEDİYE BAŞAKANI ÇÖZEMİYOR"
Yılmaz, gazetecilerin her daim sahada olduklarına ve kentin her türlü sorununu görebildiğine dikkat çekti. Gazetecilerin siyasi kutuplar arasında kalmaması gerektiğini vurgulyan Yılmaz, gazetecilerin politikacıların kavgasının muhafızı değil, kentin kavgasının muhafızı olması gerktiğini söyledi.
“Gazetecilerin attığı manşetin yüzde birini bu kentteki 30 yıllık politikacı düşünemez. Çünkü o sorunu görme şansı yok. Sokakta kalan bir kadının ihtiyaç sahibi olduğunu, ailesinden önce gazeteci yakalar. Kentsel sorumluluğu bu kadar yüksek olduğu meslek mensuplarını, bizler yeterince onurlandıramadık. Sadece gazetecilik yapmıyorsunuz. Sizin fark edipte gündeme getirerek çözdüğünüz sorunları, bazen beş yıllık belediye başkanları çözemiyor. Sizler çok sorun çözdünüz. Şimdi sizin ne yaptığınızı biz anlatacağız. Ben Ankara’daki yerel gazetecilerin seçimler öncesi siyasi figürlerinin kavgasının mermisi olmaması gerektiğini düşünüyorum. Gazeteciler, politikacıların kavgasının muhafızı cengaveri değil, kentin kavgasının muhafızı olacakları bir yapıyı, nasıl oluşturabiliriz bizler bunun çağrısınıda yapmak istiyoruz.”
"YEREL BASIN CAN ÇEKİŞİYOR"
Son zamanlarda yerel basının can çekiştiğini söyleyen Yılmaz, yerel basının gücünü kaybetmesi halinde kentlerin de gücünü kaybedeceğini ve şehirlerin haber alma özgürlüğünden uzaklaşacağını belirtti. Yerel basına her konuda destek olunması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, yerel medya patronlarının bu zor durumda maddi açıdan evlerini ve arabalarını satarak yerel medyada ayakta durmaya çalıştıklarını söyledi.
"ANKARA'DA YEREL BASINI KORUMAK YÖNETİCİLERİN SORUMLULUĞUDUR"
Ankara'da, yerel basını korumanın önemli olduğunu vurgulayan Halil İbrahim Yılmaz, kentteki bütün içeriği oluşturan basın emekçilerine ve onların kurumsal yapılarının güçlendirilerek ayakta tutmanın, kentteki bütün yöneticilerin sorumluluğu olduğunu vurguladı. Yılmaz, konuya ilişkin yaptığı konuşmada şunları aktardı:
"Ankara'da yerel basını korumak, kurumsal olarak kent hafızasını muhafaza etmek, bu kenti Dünya başkenti yapmak için olmazsa olmazımız, kentteki politikacılardan daha fazla kent değerlerinden haberdar olan kentteki bütün içeriği oluşturan basın emekçilerini ve onların kurumsal yapılarını güçlendirerek ayakta tutmak kentteki bütün yöneticilerin sorumluluğudur."