Bugün Ankara, siyasetin önemli isimlerinin simgesel yürüyüşleriyle çalkalanıyor. Bir tarafta CHP lideri Özgür Özel’in 23 Nisan’da gerçekleştireceği Ulus’tan Anıtkabir’e yürüyüşü, diğer tarafta ise MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yayımladığı yürüyüş videosu. Ancak bu iki yürüyüş, yalnızca sembolik anlam taşımıyor; aynı zamanda Türkiye’nin siyasi atmosferinde yeni bir döneme işaret edebilir.
Özgür Özel, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı Ulus’tan Anıtkabir’e bir yürüyüş düzenlemeyi açıkladı. Bu çağrı, CHP’nin Cumhuriyet değerlerine bağlılık mesajı olarak algılanıyor. Özel'in yürüyüşü, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda Türkiye’deki politik atmosferin de bir yansıması. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sert eleştirilerde bulunan Özel, 23 Nisan’ı sadece bayram olarak değil, aynı zamanda siyasi bir duruş olarak kullanmayı planlıyor.
Diğer tarafta ise, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin yayımladığı yürüyüş videosu, Erdoğan'a mesaj niteliği taşıyor. Bahçeli’nin sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalar, sadece sağlık durumunun iyileştiğini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda “Ben buradayım” mesajı veriyor. Geçen yıl, benzer bir video ile Bahçeli’nin siyasetteki duruşunu netleştirdiği anı hatırlatan bu video, pek çok soruyu da beraberinde getiriyor: Bahçeli, Erdoğan’a mı gözdağı veriyor yoksa yeni bir siyasi süreç mi başlatıyor?
Bahçeli’nin 23 Nisan yürüyüşü ile ilgili attığı adımların geçmişte nasıl sonuçlar doğurduğu hatırlanacak olursa, bu yürüyüşün de belirleyici bir etkisi olabilir. Erdoğan ve Bahçeli’nin geçen yılki “normalleşme” görüşmelerinin ardından gelen Sinan Ateş cinayeti, PKK süreci ve İmamoğlu’nun tutukluluğu konusundaki sessizlikler, siyasetin röntgenini çekiyor. Bahçeli’nin yürüyüşü, yalnızca bir sağlık iyileşmesi değil, aynı zamanda önemli bir siyasi adım olabilir.