Ankara’nın geleneksel değerlerinden biri olan Ankara keçisi ve ondan elde edilen tiftik, el sanatlarının temel hammaddesidir. Bu değerli liften dokunan Ankara sofu ise, yalnızca bir kumaş değil, aynı zamanda bir kültürel miras olarak Etnoğrafya ve Rahmi Koç Müzesi’nde sergilenmektedir.
SOF ÜRETİMİ SON YILLARDA AZALDI
Tiftik, tekstil sanayisinde uzunluğu, parlaklığı ve dayanıklılığıyla öne çıkan bir hayvansal lif olarak bilinmektedir. Yüzyıllar boyunca sof kumaşı, özellikle toplumun seçkin kesimleri tarafından tercih edilerek Ankara ve İç Anadolu bölgesinin kimliğiyle özdeşleşmiştir. Ancak yanlış tarım ve hayvancılık politikaları sonucunda, son yirmi yılda Ankara keçisi yetiştiriciliği ve tiftikten üretilen ürünler büyük ölçüde azalmış, sofun üretimi neredeyse tamamen durma noktasına gelmiştir.
Ankara sof kumaşı ayrıca, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından Coğrafi İşaret Tescil Belgesi almıştır. Bu değerli dokuma kumaş, geçmişte olduğu gibi günümüzde de korunması ve yaşatılması gereken bir kültürel miras olarak dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalarda, Ankara Etnoğrafya Müzesi’nde daha önce iki adet olduğu belirtilen sof dokuma örneklerinin aslında beş adet olduğu tespit edilmiştir. Bu dokumaların en, boy, atkı-çözgü sıklığı ve kalınlık gibi özellikleri incelenmiş, fotoğraflarla detaylı bir şekilde belgelenmiştir. Ayrıca, sofun üretiminde kullanılan dokuma tezgâhları hakkında bilgiler toplanarak, bu geleneksel zanaatın teknik detayları kayıt altına alınmıştır. Sadberk Hanım Müzesi’nde de bir örneği bulunan Ankara sofu, bugün hala bir kültürel değer olarak sergilenmektedir.