Sivas’ın Divriği ilçesinde, 1228 yılında Mengücekli Beyliği tarafından inşa edilen ve "Anadolu’nun El Hamrası" olarak adlandırılan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, restorasyon çalışmalarının ardından görkemli bir şekilde kapılarını açtı. UNESCO tarafından Türkiye’de koruma altına alınan ilk eser olma özelliği taşıyan bu tarihi yapı, Mayıs 2024’teki açılışından bu yana 150 bini aşkın ziyaretçiyi ağırladı.
Dünyada benzeri bulunmayan bu eşsiz eser, 10 binden fazla farklı bezemesi, etkileyici mimarisi ve taşıdığı tarihi anlamla yerli ve yabancı ziyaretçileri büyülüyor. Evliya Çelebi’nin, “Methinde diller kısır, kalem kırıktır” sözleriyle övdüğü Divriği Ulu Camii, sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda bir sanat ve bilim merkezi olarak da dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı ve devlet büyüklerinin online katılımlarıyla gerçekleşen açılış töreni, eserin uluslararası önemini bir kez daha vurguladı.
150 BİN KİŞİ ZİYARET ETTİ
Yapının bir diğer dikkat çeken bölümü ise darüşşifa kısmı. Geçmişte ruh ve sinir hastalıklarının musiki ve su sesiyle tedavi edildiği bu alan, yapılan hassas restorasyonla eski işlevine yeniden kavuşmaya hazırlanıyor. Sivas Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, “Darüşşifa bölümünde geçmişte kullanılan su sesi ve musiki terapilerini tekrar hayata geçirebilmek için çalışmalarımız sürüyor. Bu alanın gizemli akustiği, tarihin derinliklerinden gelen bir tedavi yöntemini modern çağla buluşturacak” diye konuştu.
Restorasyon sırasında taş işçiliği gibi eser için hayati önem taşıyan detayların korunmasına büyük özen gösterildiğini belirten Karaca, “Bu eser, sadece Divriği’nin değil Anadolu’nun kültürel mirasının bir mührüdür. Onu yaşatmak için kurduğumuz vakıf aracılığıyla, hem eseri koruyacak hem de daha fazla insana ulaşmasını sağlayacağız,” dedi.
Bugün, 800 yıla meydan okuyan bu tarihi yapı, geçmişin ruhunu bugüne taşıyarak ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor.