Zafer Partisi, kuruluşunun üçüncü yılını genel merkez binasında düzenlenen bir programla kutladı. Partinin lideri Ümit Özdağ başkanlığında gerçekleştirilen etkinlik, pasta kesimiyle başladı ve Özdağ'ın dikkat çekici açıklamalarıyla son buldu. Özdağ, Zafer Partisi'nin kuruluşundan bu yana özellikle sığınmacılar ve kaçak göçmenler konusunda büyük bir mücadele verdiklerini ifade etti. Partinin üçüncü yılına gelindiğinde önemli bir mesafe katettiklerini belirten Özdağ, Zafer Partisi'nin yaptığı çalışmalarla Türk siyasetinde önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.
"ERKEN SEÇİM İÇİN SAHAYA İNECECEĞİZ"
Zafer Partisi'nin Kasım ayında gerçekleştirmeyi planladığı kongreye yönelik hazırlıkların yoğun bir şekilde sürdüğünü belirten Özdağ, kongre sürecinde partinin gücünü daha da artırmayı hedeflediklerini ifade etti. İlçe kongrelerinin devam ettiğini, kısa süre içinde il kongrelerinin de başlayacağını dile getiren Özdağ, bu kongrelerin ardından Büyük Kurultay'ın yapılacağını ve kurultayda önemli katılımların olacağını söyledi. Özdağ, bu sürecin ardından erken seçim için sahaya ineceklerini belirterek, Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2028 yılından daha önce yapılacağını öngördüklerini açıkladı. Özdağ, "Kongre sonrasında erken seçim için çalışmalarımızı daha hızlı bir şekilde sahaya taşıyacağız. Seçimlerin 2028 yılında yapılmayacağı, çok daha önce gerçekleşeceği artık net bir şekilde görünmektedir" diyerek, Türkiye genelinde tarlalarda, pazarlarda, atölyelerde ve esnafla iç içe vakit geçirdiklerini, halk arasında büyük bir tepki olduğunu gözlemlediklerini belirtti.
İKTİDARA SERT ELEŞTİRİ: “TARLALAR YANIYOR”
Özdağ, iktidara yönelik sert eleştirilerde bulunarak, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik krizin, hükümetin adaletsiz, israfa dayalı ve dar gelirli vatandaşları zorlayan politikalarla aşılamayacağını savundu. Çiftçilerin ve dar gelirli vatandaşların yaşadığı ekonomik zorluklara dikkat çeken Özdağ, "Tarlalar yanıyor. Geçen sene dört liraya, bu sene beş liraya domates satan çiftçi, bu domateslerin büyükşehirlerde, süpermarketlerde 25-30 liraya satıldığını gördüğünde öfkeleniyor. 17 bin liralık asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlar büyük bir öfkeyi temsil ediyorlar" dedi.
“ERKEN SEÇİM SÜRECİ BAŞLAMALI”
Özdağ, vergi adaletsizliğine de değinerek, lüks tüketim ürünlerinden vergi ödemeyenlerin yanında, dar gelirli vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılarken vergi ödemek zorunda kalmasının büyük bir adaletsizlik yarattığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:
"Bir yanda Ferrari alıp vergi ödemeyenler, diğer yanda devletten milyarlarca dolarlık ihale alıp vergi ödemeyenler var. Bu, bugünün AK Parti Türkiye’sinin ortaya koyduğu büyük bir adaletsizlik manzarasıdır. Adil olmayan bu vergi sistemi değiştirilmeden, hala NATO zirvesine beş uçakla gitmek gibi israf ekonomisi sürdürülerek, küçük esnafın gırtlağına basıp SGK borcunu tahsil etmeye çalışarak, siftah yapmamış esnafı adeta ölüme sürükleyip, yandaş iş çevrelerine vergi aflarıyla kıyak geçerek sürdürülen bu hükümetin ortaya koyduğu Mehmet Şimşek modeli çökmeye mahkumdur. Ancak bu çöküş, aynı zamanda yeni bir sosyal patlamanın da habercisidir. Çünkü vatandaş artık bu krizin sonunda tünelin ucunda bir ışık beklemiyor, göremiyor. Bu sosyal patlamayı engellemenin yolu erken seçim sürecini başlatmaktır.”
“HALKIN ÖFKESİ SOKAĞA DEĞİL SANDIĞA”
Zafer Partisi'nin erken genel seçim çağrısının, ülkedeki sosyal patlama riskini azaltacağını ve halka umut vereceğini savunan Özdağ, halkın öfkesinin sokağa değil, sandığa yönlendirilmesi gerektiğini ifade etti. "Bu öfke, iktidara ya da muhalefete yönelik değil, tencerenin ortaya çıkardığı bir öfkedir. Rahmetli Süleyman Demirel'in dediği gibi, 'Boş tencere bütün iktidarları götürür.' Ve bugün tencere boştur" diye konuştu.
“VATANDAŞLARLA BİR ARAYA GELECEĞİZ”
Özdağ, birkaç gün içinde tüm ilçe teşkilatları, il teşkilatları ve genel merkez organlarıyla birlikte sahaya ineceklerini ve pazarda, tarlada, çarşıda, dar gelirli ve sabit gelirli vatandaşlarla bir araya geleceklerini açıkladı. Zafer Partisi'nin ekonomi projelerini halkla paylaşacaklarını belirten Özdağ, Türkiye'nin büyük bir ekonomik kalkınma potansiyeline sahip olduğunu ancak mevcut durumun, halkın soyulduğu bir düzen olduğunu söyledi. Tarım ve hayvancılıkta lobilerin Türk tarımını baltaladığını ve kaynakların yabancı çiftçilere ve aracılara aktarıldığını ifade eden Özdağ, bu düzenin değişmesi gerektiğini vurguladı. Vergi sistemindeki adaletsizliklere dikkat çeken Özdağ, "Üç yıldır Türk halkına nasıl bir işgale maruz kaldığını anlattık ve büyük bir başarı sağladık. Şimdi, çok daha kısa bir sürede, Türk halkına nasıl bir soygun yaşandığını ve bu soyguna nasıl son vereceğimizi hep birlikte anlatacağız" ifadelerine yer verdi.
