Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımla Sözcü TV spikeri Serap Belovacıklı’ya destek mesajı gönderirken, RTÜK’ün yayın politikaları ve medya özgürlüğü konularını yeniden gündeme taşıdı. Özdağ, dilekçe vermesine rağmen Sözcü TV'yi hala izleyemediğini belirterek, kanalın karşılaştığı zorluklara dikkat çekti.
Belovacıklı'ya Milliyetçi Kesimden Destek Yağdı
Sözcü TV spikeri Serap Belovacıklı, geçtiğimiz günlerde terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın çağrısının Sözcü TV yayınında önce Kürtçe okunması üzerine, canlı yayında tepki göstermişti. Belovacıklı, "Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında resmi dille yaptıklarında biz de ekrana getireceğiz" ifadelerini kullanmış, bu sözleri üzerine bazı kesimlerden tepki alırken, milliyetçi çevrelerden ise büyük destek görmüştü.
Özdağ'dan Belovacıklı'ya Teşekkür, RTÜK'e Eleştiri
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da Serap Belovacıklı'ya destek veren isimler arasına katıldı. Özdağ, X hesabından yaptığı paylaşımda Belovacıklı’ya hitaben, “Sevgili Serap Belovacıklı, Sözcü TV izlemek için dilekçe vermeme rağmen hala izleyemiyorum. Bundan dolayı milli duruşunuzu ancak gazetelerde okudum. Size gösterilen ahlaksızca tepkileri kınıyor, sizi içtenlikle tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. Özdağ'ın bu paylaşımı, Sözcü TV'ye yönelik uygulanan erişim engeline ve medya üzerindeki baskılara yönelik bir eleştiri olarak yorumlandı. "Dilekçe vermeme rağmen hala izleyemiyorum" sözleri, RTÜK’ün kanal dağıtım ve erişim konularındaki politikalarını sorgulattı.
Silivri Cezaevi Kanal Tartışması Yeniden Alevlendi
Ümit Özdağ'ın Sözcü TV çıkışı, daha önce Silivri Cezaevi'ndeki kanal dağıtımıyla ilgili yaptığı açıklamaları da hatırlattı. Özdağ daha önce, Silivri Cezaevi’nde "kırk farklı TV kanalını izleme imkânı var. Halk TV ve Now TV dışında hepsi yandaş kanallar. Burada çok fazla AK Partili olduğunu düşünmüyorum. Adalet Bakanı bir iyilik yapıp başta Sözcü TV olmak üzere izlenebilecek makul kanalları da devreye sokar mı?" şeklinde bir çağrıda bulunmuştu. Bu açıklama, cezaevlerinde yayınlanan kanalların çeşitliliği ve tarafsızlığı konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirmişti.
